Elazığ Belediyesi ev sahipliğinde Elazığ Valiliği’nin de destekleriyle Gönül coğrafyası ile güçlü bağların sürdürülmesini, Türk Dünyası’ndaki edebiyat çevrelerini bir araya getirerek kültürel zenginliğin paylaşım devamlılığını sağlamayı amaçlayan ‘27. Uluslararası Hazar Şiir Akşamları’ düzenlenen etkinlik ve paneller ile devam ediyor. Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen 27. Uluslararası Hazar Şiir Akşamları programında “Azerbaycan-Türk Dünyası” temasıyla “Ganire Paşayeva” konulu panel düzenlendi.
Panelin Moderatörlüğünü üstlenen Türk Edebiyatı Vakfı Başkanı Serhat Kabaklı, Ganire Paşayeva’nın Türkiye ve Türklük sevdasının oldukça büyük olduğunu ifade ederek: “Ganire Paşayeva bir alperendi. Bakın alperen ifadesi genelde erkekler için kullanılır ama Ganire Paşayeva gerçekten bir alperendi. Yani Avrupa Parlamentosunda Türkiye’nin olmadığı yerlerde Türkiye’yi savunmak için masaya yumruğunu vuran, ermeni bir gazetecinin yaptık öldürdük havasına, sizin dininiz insan öldür diyor mu? Sorusunu soran ve o ermeninin sizin dininiz diyor mu? Sorusuna karşılık: bizim dinimiz söyleseydi sizi bu coğrafyada bitirmiştik diyen bir alperen.” Dedi.
Yazar Akbar Yolchuyev , Ganire Paşayeva’nın kaleminin oldukça güçlü olduğunu ve önemli bilgiler aktardığını kaydetti.
Türk Edebiyatı Dergisi Genel Yayın Yönetmeni İmdat Avşar, dünyada doksanlı yıllardan itibaren algı yönetimi çalışmalarının yoğun bir şekilde yapıldığını söyleyerek, algı yönetimini Ermenilerin ve İsraillilerin oldukça iyi bir şekilde başardığını dile getirdi.
Avşar: “dünyada bir algı yönetimi var bunu en iyi beceren 2 halk var birisi Ermeniler diğeri de Yahudiler. Bu algı haklıyı haksız gösterebiliyorsun. Bizim Ermenilerin de bu konuda özellikle Türkiye’de yaptığı çok başarılı operasyonlar var. 2015 yılında bu ermeni lobileri harekete geçtiler ve sözde soykırımın yüzüncü yılı dolayısıyla yayın yapmaya başladılar. Bizim insanımız bunları okuyup Ermeni’nin bir mazlum olduğunu okumaya başladırlar çok garip şeyler bunlar edebiyatın sanatın gücü çok önemlidir.” Dedi.
Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, Ganire Paşayeva’nın Türk dünyası için oldukça önemli bir isim olduğunu söyleyerek, hatırasının nesiller boyunca yaşatılacağını belirterek: “o gönüllerde unutulduğu zaman dava kaybediliyor Ganire hanım Türk dünyasının bir asenasıydı. O değerimizi hiç beklemediğimiz bir zaman kaybettik. Onun yazılarında vatana olan düşkünlüğünü anlatmamız çok uzun sürer.” Dedi.
27. Uluslararası Hazar Şiir Akşamları programında bir başka panel Kudüs temasıyla “Nuri Pakdil” konulu olarak gerçekleştirildi. Panelin Moderatörlüğü Doç. Dr. Taner Namlı üstlenirken, yazarlar Ayçin Kontoğlu ve Ramazan Kayan panelist olarak katılım sağladı.
Panelin açılış konuşmasını yapan Doç. Dr. Taner Namlı, İsrail’in Gazze’de bir soykırım gerçekleştirdiğini söyleyerek, Mehmet Akif Ersoy’un yüz sene önce Yahudi tehdidini nasıl dile getirdiğini dizeleri ile aktardı.
Namlı: “bu duruma nasıl işaret ettiğini ben ilk okuduğumda hayretle görmüştüm. Bugünde nasıl bir irtibat kuracağımızı sizlerin takdirine arz ediyorum. 1954 yılında yayınladığı Asım’da bizlere haber vermiş. Bu satırları yazmışta biz o öğüdü almış mıyız görmüş müyüz? Doğu toplumları sezgileriyle var olan toplumlardır. Sanata olan yatkınlığımızın sebeplerinden birisi de bu, şairine ve sanatkarına kulak vermeyen bir toplum geleceğe de kayıtsız kalıyor.” Dedi.
Yazar Ayçin Kantoğlu, Nuri Pakdil’in Filistin ve Kudüs hassasiyeti ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu. Yazar Kantoğlu: “bağını sadece insanlık üzerinden sadece jeopolitik bir mesele üzerinden kurgulayamaz. Dolayısıyla bugün gördüğümüz bizi üzen kedere boğan sahneleri de reel politik ile izah edemeyiz.” Dedi.
Yazar Ramazan Kayan, hikmet arayan, ilham peşinde koşan her bireyin yüzünü Gazze’ye çevirmesi gerektiğini kaydetti.
Kayan: “yol kat etmeye başlayınca mutlaka bir şekilde Gazze ile yolunun kesiştiğini görüyorum. Allah’ın ayetleriyle yürürken Gazze’de rahmanın ayetlerini görüyorum. Gazze’de rahmanın kelametlerini görüyorum. O yüzden diyorum ki hikmet arayan mutlaka yüzünü Gazze’ye çevirsin.” Dedi.