İsim telaffuz etmeden tarafsız bir şekilde ele alarak olayı irdeleme düşüncesinde olduğumu en baştan belirtmek isterim.
Geçen hafta gündem olan ve bayağı yankı uyandıran, çok eleştiri alan ve yargıya intikal etmiş bir olaydan bahsedeceğim.
6 yaşında cinsel ilişkiye zorlanan ve bunun bir oyun olarak gösterildiği, 14 yaşına geldiğinde de imam nikâhı kıyılan ancak yaşı yetmediği için kemik yaşı taramasına 21 yaşında başka birinin kullanıldığı vs. gibi gibi iddialar var.
Resimler var, ses kayıtları var ancak her şeyden öte küçücük bir kız çocuğunun cinsel istismara maruz kaldığı hatta nikâhlanıncaya kadar bunun adına tecavüz denildiği bir iddia söz konusu.
Bazı kesimler bunu şiddetle eleştirirken, bazı kesimler de iftira mahiyetinde değerlendirerek kınama pozisyonunda yer aldılar.Bazı kesimler de bunu din yönüyle ele alarak olumlu ya da olumsuz yorumladı.
Elbette herkesin kendine göre görüş, düşünce, fikirleri söz konusu olacak ancak unutulmamalı ki şuan her şey iddia boyutunda ve kesinlik kazanmadığı sürece de karalama, lekeleme ya da suçlama yapılamaz.
Savcılığın hazırladığı iddianameyi mahkeme kabul etti ve dava süreci başladı. Baba ve anne hakkında ‘zincirleme şeklinde çocuğun cinsel istismarı ’suçundan 22 yıl 6 ay, söz konusu eş hakkında ise ‘zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘cinsel saldırı’ suçlamalarından dolayı 67 yıl 10 ay 15 güne kadar hapis cezası istendi.
Sunulan iddianame, değerlendirilmek üzere Anadolulu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi ve ilk duruşma 22 Mayıs 2023’te yapılacak.
Tabi eğer bu iddialar doğruysa ve yargılama sonunda iddiaların doğruluğu ispatlandığı takdirde, kemik yaşı testi yapılığı zaman kimin kullanıldığı, buna kimin müsaade ettiği ve kabul eden kişilerin de bulunması gerekecek.
Gündem de yapılan haberler, kişiler tarafından yapılan açıklamaların hepsi şu anlık iddia niteliğinde olduğu için yorum yapılması bu noktada pek de doğru değil. Yargı süreci sonuçlanıncaya kadar suçlama yapılamaz ve masumiyet karinesi gözetilmelidir.
Şu anlık yapılan yorum, tartışma eleştirileri çok doğru bulmasam da özellikle din merkezli yapılan yorumları hiç doğru bulmuyorum. Çünkü insanın ve sosyal yaşamın dâhil olduğu hiçbir konuda genelleme yapılmaz.
Din sömürüsü yapılıyor mu? Sadece din değil, din gibi duygulara hitap eden her konuda sömürü söz konusudur.
Neyse konumuzu dinle ilgili ele almak istemiyorum çünkü gereğini hakkıyla yerine getirmeye çalışanlar olduğu için, genelleme yapılmasından yana değilim.
Lakin gerçekler karşısında objektif olmalı, yönelimlerimize göre tavır alarak değerlendirme yapmamalıyız. Bunun cemaatle, din, imanla değil insan olmakla ilgisi var.
Dinle, cemaatle, vakıf, kurum ya da kuruluşlarla ilgili değil; bu tamamen cahil, çarpık zihniyetin ürünü, cehaletin konusudur.
Kişi bazlı ele almalı ve bu yönüyle tartışılmalı lakin ortaya sürülenler iddia nitelikli olduğu için şu anlık eleştirilecek noktada da değil.
Çünkü yapılmış olan iddia henüz kanıtlanmış değil ve karşısında yapılmış olan savunma söz konusu. Şu an için adalete güvenerek sonucu beklemek lazım. Bu noktada yargıya olan güvenim sonsuzdur. Şayet 6 yaşında istismara uğradığı iddiaları kesinlik kazanırsa verilebilecek cezanın 57 yıl değil; ömür boyu ağırlaştırılmış hapis cezası olarak değiştirilmesini umut ediyorum. Bu noktada iddiaların doğrulanması söz konusu olursa; verilecek cezanın da caydırıcı olması taraftarıyım.
Güzel haberlerin bol olduğu, mutlu bir hafta olması dileğiyle…