Elazığ’da aile ekonomisine katkı amacıyla devletten destek alan 2 çocuk annesi Hacire Saylan, arıcılığa başladı. İlk olarak 30 kovan ile başlayan girişimci kadın, kısa süre içerisinde bunu iki katına çıkarmayı başardı. Genç kadın, hedefinin ilerleyen zamanlarda arı sütü işine girmek olduğunu aktardı.
Elazığ’ın Palu ilçesine bağlı Kayahisar köyünde yaşayan 2 çocuk annesi Hacire Saylan, aile ekonomisine katkı sağlamak için kolları sıvadı. Uzun süre araştırma yapan Saylan, 2018 yıllın da Genç Çiftçi Projesine başvurdu. Projesi onaylanan Saylan, aldığı 30 kovan destek ile arıcılığa başladı. Arılara korkusu olmasına rağmen bu işi girişen ve şuanda korkusunun azaldığını ifade eden Saylan, kovan sayısını 60’a çıkardı. Canla başla çalışan Saylan’ın hedefi ise kovan sayısını 100’e çıkarmak ve bal üretiminin yanı sıra arı sütü de elde etmek.
Kadın girişimcilerin korkmaması gerektiğini ifade eden Saylan, isteyen herkesin yapabileceğini söyledi. 2018 yıllında Genç Çiftçi Projesine katılım yaptığını belirten Hacire Saylan, “Katılımımız onaylandı. Aile ekonomisine katkı amaçlı bu işi yapıyorum. Eşime yardımcı oluyorum. Kovan temizliği, arıların bakımı olsun her türlü bakımda yardımcı oluyorum. İşi daha iyi öğreniyorum. İlk başta 30 kovanla başladım, şu anda 2 katına çıkardık. 60 kovanımız var. İlerleyen zamanalar da hedefimiz 100 kovanı aşacak. Sadece bal üretiyoruz ilerleyen zamanlar da arı sütü de üretmek istiyorum. Eşime de birlikte yapalım diye söylüyorum. İlerleyen zamanlarda arı sütü üretimi de yapacağız” dedi.
2 çocuk annesi olduğunu ve arıcılık dışında hayvancılıkla da uğraştığını dile getiren Saylan, “Ben de eşime yardımcı olmaya çalışıyorum. Eşim de bu işi seviyor. Önceden arı korkum vardı. Şuan daha da azaldı, umarım onu da halledeceğim. Şuan bir sorun yok, ballımızı da aldık. Buradan kadın girişimcilere şunu söylemek istiyorum, sakın korkmasınlar. Tek işle yetinmesinler, isteyen herkes yapabilir. Ben yaparım dedim ve yaptım. Onlar da yapsınlar” diye konuştu.
Elazığ’da kayıtlı bin 100 tane aktif arıcının bulunduğunu aktaran Elazığ Arı Yetiştiriciliği Başkanı Fırat Canbay ise, “Bu bin 100 arıcımızın kovan varlığı yaklaşık 120 bin civarındadır. 2020 yıllı içerisinde ülke ekonomisine katma değer sağladığı Elazığ için rekolte oranı 800 ton civarındaydı. Kovan başına düşen rekolte sayısı ise 8-10 kilo civarındaydı. Türkiye ortalamasına baktığımız zaman geçen yıl 14 kilo 600 gram civarında rekolte gerçekleşti. Bizler geçen yılda Elazığ olarak bu Türkiye ortalamasının altında yer aldık. Bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi de iklim değişikliğinin bu bölgede göstermiş olduğu problemlerden kaynaklanmaktaydı. Bizler Elazığ ilinde yaklaşık 3 yıldır iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini yaşamaktayız” şeklinde konuştu.
“Rekoltemiz yüzde 30-50 arasında düştü”
Bu yılki verim hakkında bilgi veren Başkan Canbay, “2021 yıllı için kovan başına düşen rekolte miktarımız ise yaklaşık olarak 5-6 kilo civarında. Bu kovan varlığıyla bu bölgede alacağımız bal miktarı ise 500 – 700 ton civarında seyredecektir. Bizler bahsettiğim gibi Türkiye ortalamasının yüzde 25-30 altında seyretmekteyiz. Geçen seneye nazaran kıyasladığımız zaman bu yılki, rekoltemiz yüzde 30-50 arasında düştü. Maalesef bunun en büyük sebeplerinden bir tanesi iklim değişikliğinin olumsuz yansıması. Elazığ’ın Palu İçesine bağlı Kayahisar köyünde genç girişimci bir kardeşimizin bal sağımını gerçekleştiriliyor. Genç kardeşimiz bir bayan girişimci olarak 2018 yılında genç çiftçi projesinden faydalanarak bu arılığı oluşturdu. 2018’den beri özelikle de aile ekonomisine katkı sağlamak amaçlı eşiyle beraber bu faaliyeti yürütmekte. Özelikle bizde takip ediyoruz.
Genç kardeşimiz bu işi severek ve bilinçli bir şekilde yapmaya çalışıyor. İlimizdeki arıcılık faaliyetine baktığımız zaman bu bölgedeki arıcılarımızın faaliyeti genelde şubat ayında başlamaktadır. Bölgemizde genelde arıcılarımız 5-6 yeri gezdirerek gezgin arıcılık yapmaktadır. Ancak bölgede sağımla arıcılık faaliyeti yürütülmektedir. Şubat ayından başlayan ve bu güne kadar genel arıcılarımızın faaliyetinde çok ciddi girdi maliyetleri oluştu. Bunun en büyük nedenlerinden biri ise bu yıllın kurak geçmesi, iklim değişikliğinin olumsuz yansımasından dolayı, gerek toz taşınımı, gerekse zamansız esen rüzgarlar ve ani yağışların olumsuz etkileri bu yılki rekolteye çok ciddi bir rekolte düşüklüğü yaşattı” ifadelerini kullandı.