İRFAN ARSLAN
• Haberkent Gazetesi olarak 29 Ocak 2020 tarihinde Elazığ Afet Bölgesi İlan edilsin diye manşet attık.
• ETSO Başkanı Asilhan Arslan süreç içinde kentin acilen afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini savunmuştu kabul görmedi
• Siyasiler, Elazığ’ın Afet bölgesi ilen edilmesi durumunda kente çivi çakılmayacağı açıklamaları ile Afet Bölgesi teklifine karşı çıktılar.
• Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları süreç içinde Belediye Meclisinde yaptığı konuşmasında yapmış olduğu açıklamada, “Afet Bölgesi diye bir tanımın olmadığını herkes çok iyi biliyor” dedi.
• CHP Milletvekili Gürsel Erol süreç içinde yaptığı açıklamada; “Afet bölgesi ilan edilmesi tek başına yeterli değildir. Afet bölgesinin altını destekleyecek buradaki vatandaşların beklentilerini ve mağduriyetlerini giderecek ek düzenlemeler yapılmalıdır” demişti. Gündeme bile alınmadı.
24 Ocak 2020 tarihinde ilimizde meydana gelen 6.8 şiddetinde ki depremin ardından ilimizin Afet Bölgesi olarak ilen edilmesi açıklamaları ve teklifi kabul görmedi. Geçtiğimiz hafta Rize’de meydana gelen Sel felaketinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Rize afet bölgesi ilan edilecek” açıklaması ilimizde tepkiyle karşılandı. Elazığ’ın 24 Ocak depreminin ardından Afet Bölgesi ilen edilmesi için ETSO Başkanı Asilhan Arslan’ın yaptığı teklif şiddetli bir şekilde tepki ile karşılanırken, CHP Milletvekili Gürsel Erol’da Afet Bölgesi ilanının yeterli olmayacağını, bu çalışmaların yapılacağı 7269 sayılı yasanın ek teklifler ile güçlendirilmesi gerektiğini açıkladı. Kabul görmedi. AK Partili siyasiler, “Elazığ Afet Bölgesi ilen edilirse buraya bir çivi çakılmaz” diyerek süreç içinde Elazığ’ın Afet Bölgesi ilan edilmesi teklifine karşı çıktılar.
Deprem sonrası ilimizde yapılan hasar tespit çalışmaları sonucunda yıkılan, ağır hasarlı, orta hasarlı ve hafif hasarlı olan bina sayısı belirlendi. İlimizde 50 bina yıkık, 308 bina ağır hasarlı, 150 bina orta hasarlı, 819 bina az hasarlı, 1.264 bina hasarsız, acil yıkılacak bina sayısı ise 22 olarak gerçekleşti. Acil yıkılması gereken binalardan biri yıkıldı.
ETSO BAŞKANI ARSLAN GÜNDEME GETİRMİŞTİ
Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Asilhan Arslan, öncülük yaparak afet bölgesi konusunu gündeme getirmiş, kentin acilen afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini savunmuştu.
Arslan, o dönem yaptığı açıklamada, “Afet Bölgesi olma durumunun kanunlarda yeri var. Kanun yürürlükte. 1959 yılında alınmış ilk karar. 7 bin 269 yasa gereği. “Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun” 15 Mayıs 1959 yılında çıkmış ana kanun bu. Ana kanun ile birlikte peş peşe yönetmeliklerle destekleyici alt kanunlar oluşmuş günümüze kadar. Herhangi bir şekilde afete maruz alınmış olan sınırlı bir alan var ise o sınırlar koordinatları ile tespit edilir ve o bölge afete maruz kalmış alan olarak belirlenir. Bize sağlanabilecek her türlü imtiyaz, kolaylık, teşvik, varsa hasarların giderilmesi gibi şeylerin, tüm destekler mecburen tabi afete maruz kalan yörelere ait kanuna göre verilebilir. Sen bunu ilan etmezsen bu destekleri sağlayamazsın. Bu kadar net. Eğer devlet kendi kaynaklarından bir şey aktaracaksa mecburen bu kanunun alt maddesi olarak yapacak. Bunu da çok rahat bir şekliyle Cumhurbaşkanlığının Kanun Hükmünde Kararnamesi ile yayınlayabilir. Elazığ kesinlikle Afet Bölgesi ilan edilmeli” ifadelerini kullanmıştı.
BAZI SİYASİLER KARŞI ÇIKMIŞTI
Asilhan Arslan’ın bu açıklamaları, kentte büyük yankı uyandırdı. Arslan’ın afet bölgesi talebi kamuoyunda kabul ve destek gördü. Ancak, bazı siyasiler, Asilhan Arslan’ın bu talebini ve açıklamalarına karşı çıkarak böyle bir kanunun olmadığı yönünde beyanatlarda bulunmuşlardı. Gelen tepkiler nedeniyle Asilhan Arslan, uzun süre sessiz kaldı ve beyanat vermekten kaçındı. Dolayısıyla tüm mahallelerin etkilendiği Elazığ, afet bölgesi ilan edilmedi.
AK Parti Milletvekili Metin Bulut süreç içinde yaptığı açıklamasında; İçişleri bakanımız Süleyman Soylu’nun talimatıyla depremin ikinci günü Elazığ merkez ve tüm ilçelerinde “Genel Hayata Etkililik” kararı alınmıştır. Böylelikle hemşerilerimizinde arzuladığı şekilde ilimiz afetle alakalı her türlü imkândan faydalanmaya başlamıştır” dedi.
Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, o dönemde Belediye Meclisinde yapmış olduğu açıklamada bilgi kirliliği oluşturulduğunu belirterek “Afet Bölgesi diye bir tanımın olmadığını herkes çok iyi biliyor. Afete maruz olan bölge var. 7269 nolu kanun var. Birde bir genel hayata etkililik yasası var. İlk gün Elazığ zaten genel hayata etkililik alanı ilan edildi.” demişti
ELAZIĞ AFET BÖLGESİ İLEN EDİLMİŞ OLSAYDI
Mevzuata göre afet bölgesi ilan edilen bölgelerde tüm maddi kayıpları devlet ödüyor; sağlık hizmetleri ücretsiz karşılanıyor, kamu personeline yolluk, harcırah, avans ödenmesi gerekiyor.
Yapılardaki hasarları tespit etmek üzere ilgili bakanlık görevlendiriliyor. Yapısal değişimlerde devlet imkânları kullanılacak
Bütün şirketlerin, esnafların veya kişilerin devlet birimlerine ve bankalara olan borçları silinir veya borç süresi uzatılır.
Vergiler 12 ay süresince dondurulacak,
Evleri yıkılmış veya zarar görmüş yurttaşlara yeni ev tahsis edilir.
Esnaflar için bütün bankalarda faizsiz kredi imkânı sağlanır.
Şehrin alt yapısında ki çalışmalar planlanacak,
Doğalgaz, Elektrik faturaları devlet tarafından karşılanacak,
Afetzedelerin taşınmasını gerektirecek durumda giderler Bakanlık tarafından karşılanacak.
Eğitimi aksayan öğrencilere ek sınav imkânı sağlanır ve merkezi sınavlarda (YGS-LYS, SBS, ALES gibi) öğrencilere ek puan verilir gibi avantajlardan faydalanacaktı.
Dün Elazığ Afet Bölgesi olarak ilen edilmez iken bugün Rize’nin Afet bölgesi ilan edileceği açıklaması Bizim dışlandığımızı ortaya koyuyor.