BİZİ İNSAN YAPAN SAYGI VE SEVGİMİZDİR..

“Çok kıymetli takipçilerim, değerli okurlarım, sizlerle  her hafta olduğu gibi bugünde insanı, insanlığı ilgilendiren yeni bir konu ile tekrar buluşmanın mutluluğunu yaşıyorum…

“Sevgili dostlar;

“Saygı; güvenilir görgü kuralları dikkate alınmadan yapıldığında, boş bir çabaya, ihtiyaç; dikkat edilmediğinde korkaklığa, cesaret; serkeşliğe, dürüstlük; yüzsüzlüğe dönüşür. Saygı, Sevgi ve İnsanlar ile kurulan ilişkilerinin doğru seviyelerde kalmasını sağlamak ve birbirinden farklı fikirlerin birbirleriyle iç içe yaşamalarına imkân tanımaktır. Herhangi bir insana saygı göstermeden yaşamak toplumsal ilişkilerin bozulmasına neden olabilir. Bu sebeple saygı, mutluluğun ulaşmasında önemli bir rol oynar. Saygı, diğer insanlara karşı verilen değerin ve önemin bir göstergesidir. İnsanın varlığını olduğu gibi kabul etmek ve değerli olduğunu kişilere hissettirmek çok önemli bir davranış olsa gerek. Eğer sen, başkalarından kendine saygı ve duyarlılık beklersen bu onlar için büyük bir şeydir. Sadece kendine saygı duyabilirsen diğerleri de sana saygı duymaya mecbur kalır. Saygı, ve Sevgi olgusu küçüğü de büyüğü de aynı ölçüde koruyan bir gerçektir.  Bu sebepledir ki ; Öncelikle insanı saymayı, değerli bulmayı ve sevmeyi öğrenmeliyiz. İnsan olarak kendini değerli görebilen başkasını da değerli görür. Kendisine saygı duyan, sayan, seven başkasını da sayar ve sever.

“Sevgili dostlar;

“Genelde yaşayan bireyler olarak; duyarlı insanlar olarak; yaşanan olaylar karşısında elbette ki sessiz kalamayız. Duyarlı insan çevresinde olup bitenleri görmezden asla  gelemez gelmemelidir.. Öyleyse bireyler olarak, şöyle bir düşünürsek yeterince herhangi bir konuda duyarlımıyız?  Bu duyarlılık konusunun herkese göre elbette kendince bir cevabı vardır. Onun için yanlış ve boş bir hayalin peşinden sürüklenmenin geleceğimiz için hiçbir getirisi yoktur. Geleceğe dair saygı ve sevgi bırakacağımız mutlu ve yaşanır bir dünyanın bırakılmasını istiyorsak, gelişmek, duyarlı olmak için  bir şeylerin değişmesi gereklidir. Genelde toplum olarak iş, eş, ev, araba,   sosyal, siyasal, ekonomik durumu pozitif yöne dönüştürünce memnuniyete duyarlılığa ulaşabileceğini düşünebilmekte. Bumu Gerçek Duyarlılık? Gerçekten bunlar pozitif yönde olursa mutlu olabilirmiyiz? Bana göre elbette ki hayır..

“Sevgili dostlar;

“Toplum yani insanlar olarak sorunlarımızın önemli bir bölümünün, toplumsal, siyasal ve ekonomik nedenlerin bireye yansıyan boyutlarından kaynaklandığı doğrudur. Fakat bu sorunlardan kurtulmak için biz üzerimize düşen görevimizi sağlıklı biçimde yapabildiğimizden emin miyiz? Üzülerek ifade etmeliyim ki, bende Sosyal yönüm yanısıra bir çok STK lara katılımcı biri olarak  bu sorulara “evet, yeterince üzerimize düşen görevlerimizi yapıyoruz malesef ki, diyemiyorum. Son günlerde yaşanan bazı gelişmeler toplumun bilgili ve duyarlı insanlarını endişelendirmekte ve düşündürmektedir. Öte yandan bir takım sözde sanatçı ve bu sanatçının fikir düşüncesine yakın kirli sivil toplum kuruluşları bu milletin kutsal değerlerine nefret söylemleri Adem ve Havva anamızı kullanarak toplumu germeye ve fitne tohumları ekme yarışına girişmişlerdir. Hiçbir fayda sağlamayacak eylem ve hareketler toplumun duyarlı insanları tarafından kamuoyu baskısıyla geri adım attırılması değer yargılarımıza sahip çıkılması duyarlı insanlarımızın varolması takdire şayandır… Bu sahiplenme ve değer yargılarımıza olan duyarlılık bizi sorunlar dünyasında boğulmaktan kurtaracak, çevremize ve insanlığa ülkemize daha yararlı olabilmemizi göstermektedir.

“Sevgili dostlar;

“Duyarlı insanlar yaşadığı toplum içerisinde pek çok badirelerle karşılaşabilir. Bunu yaşadıkça, gördükçe, bilgilendikçe daha iyi anlayacaktır. Duyarlı bir insan, bütün çirkinlikleri, yanlışlıkları, olması gerekeni ve olmaması gerekeni görür. Fakat bunu bir ayrışma ve kutuplaşma nedeni saymaz. Duyarlı bireyler sürekli haykırırlar fakat bir türlü dertlerini anlatamazlar. Bazan bireyler Uğradıkları başarısızlıklar nedeniyle başkalarını suçlarlar. Kendilerini asla hatalı, yanlış ve haksız görmezler. Kendi dertlerini abartır başkasının dertlerini küçümserler. Herkese her şeye lanet okurlar. Alıngan, kuşkucu, eleştiriye aşırı duyarlı insanlar çıkar bazen karşımıza. Kimi acımaya, kimi öğüt vermeye, kimi sömürmeye, hep saygısızlığa, bir haksızlığa uğramışlığın gerçeğini yaşatırlar. Birlikte bir şeyler yapılabilinirmi? Çıkar çatışmaları baş gösterir mi? Tartışmalar, kavgaya döner mi? İş ve gönül ortaklıkları kısa sürede bozulabilir mi? Önce ben, önce bana, daha çok bana demekle, hayat devam eder mi? ancak nereye kadar. Ancak buna rağmen, sürekli değişen ve gelişen dünyamızda duyarlı iyiler, dürüstler de vardır. İşte bunlar duyarlı ve erdem sahibi insanlardır. Çok Ender ve nadirende olsa, zaman zaman rastlarız bu gerçeklere…

“Sonuç olarak;

“Unutmayalım ki; Çoğu zaman göz ardı ettiğimiz bu olumsuz davranışların bizlere sıradan bir durummuş gibi gelmeye başladığının farkındayızdır umarım. Bizlere düşen bu toplumun bir ferdi olduğumuzu unutmamak, yaşanan olumsuz durumları engellemek, yok etmek ya da en aza indirgemek için elimizden geldiğince çaba göstermektir. Başka bir deyimle duyarlılık, hiç de büyük bir dehanın niteliği değildir. Çevremizde yaşadığımız olaylara karşı her zaman duyarlı bir insan olalım. Merhamet ve vicdan sahibi olalım. Saygılı ve duyarlı bireyler olalım. vesselam..

“Bir diğer hafta başka güzel konularda buluşmak dileğiyle….

 “Kul Selahaddin CANPOLAT”

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
BİZİ İNSAN YAPAN SAYGI VE SEVGİMİZDİR..

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin