Elazığ tıpkı ülkemiz gibi yer altı ve yer üstü zenginliklerine sahip bir il. Şöyle düne dönüp bir baktığımız da ilimizde, Ferrokrom, Bakır, Azot, iplik, Şarap, Çimento Fabrikalarımız vardı. Bunlardan bir bölümü bugünde var. İplik ve Azot fabrikası kapandı. Ha birde unutmadan belirteyim, ilimizde yapılan ve açılışı gerçekleşen ancak hiç üretim yapmadan kapatılan Sodyum Bikromat fabrikası da vardı. Yukarıda da belirttiğim gibi bunlardan bir bölümü bugün varlığını sürdürüyor. Ancak dün devletin kontrolünde olan bu fabrikalardan Ferrokrom, Çimento, Şarap ve Maden Bakır İşletme fabrikaları bugün özelleştirilmiş durumdalar. Özelleştirilince ne oldu yabancı firmalar gelip aldı ve bugün ilimizin zenginliklerinden başkaları yararlanıyor. Bu tesislerin vergileri bile ilimizdeki vergi dairelerine yatırılmıyor.
Şimdi buraya nereden geldim diyebilirsiniz.
İlimizde ki bu zengin fabrikalar özelleştirilirken, ilimizde bir konsorsiyum oluşturulup bunların özelleştirilmesinde bu tesislerin ilimizdeki işadamlarınca alınması sağlanamazmıy dı? Bu konuda bazı girişimler yapıldı ancak sonuç olumsuz oldu. Çimento Fabrikasının özelleştirilmesi döneminde ETSO Liderliğinde bir çalışma yapıldı ancak fabrikanın satın alınması işlemi gerçekleşmedi. Ferrokrom Fabrikasının özelleştirilmesinde Keban Plastik’in sahibi Gıyasettin Demirtaş’ın girişimleri oldu hatta özelleştirmede aldı denildi ancak sonrasında kendisine ortak olacağı söylenen işadamının bu kararından vazgeçmesi ile bu tesiste ilimiz dışından bir Holdinge satıldı.
Şimdi ilimiz adına son derece önemli bir maden sahası belirlenmiş durumda. Alacakaya- Diyarbakır karayolu üzerinde ki Sağrılı köyü bölgesinde MTA’nın uzun süredir yaptığı araştırmalar sonucunda çok zengin olduğu belirtilen Bakır rezervlerine ulaşıldığı açıklandı. Öylesine zengin bir maden yatağı ki, bulunanın yanında halen bilinmeyen rezervinden bahsediliyor. Buranın işletmesi için yapılan çalışmalarda ETSO da ihaleye girmenin ve yatakları işletmenin çabasında oldu.Ancak bu istek gerçekleşmedi. Sonuçta Cengiz Holding buranın işletmesini aldı.
Buna bir itirazımız yok. Biz bu tesisin işletilmesi noktasında bulunduğu bölgeye tesis kurulmasını arzuluyoruz. Bakın komşumuz Bingöl de Demir rezervi bulundu.30 Milyon ton bir rezervden bahsediliyor. Ülkem ve bölgem adına mutlu oldum. Burayı işletmek isteyen firmaya bölgeye tesis kurulması şartı konuldu. Bu ne demek Bingöl’e 550 Milyon TL. tutarında bir yatırım yapılacak demek. Bu ne demek buradan çıkarılacak olan cevherin Bingöl’de işleneceği demek. Peki bu ne demek? Bingöl’de bu tesiste yüzlerce insanın istihdamı demek, iş demek aş demek.
İşte bizde Bakır Rezervinin çıkarılmasının ardından bölgede kurulacak bir işletmede işlemesini talep ediyoruz. Bunun içinde ilimizin siyasilerinin devreye girmesini Elazığ adına istiyoruz. Bingöl’de Cevdet Yılmaz nasıl başardıysa Elazığ’da da AK Parti Milletvekilleri bunu başarmalı. Yüzlerce insana iş imkanı sağlasınlar. Bunun yanında ilimizde bu sektörle ilgili onlarca yan sanayi tesisinin kurulmasına katkı sağlasınlar.
İlimizde ki mevcut kurumların binalarının yenilenmesi, Kömürhan Köprüsünün yapılması ve diğer alanlarda yapılanlar ile gurur duymasınlar, ilimize katma değer kazandıracak bu tür çalışmalarda ilimize yatırım getirsinler ve yüzlerce insanımıza iş imkânı sağlasınlar. Bunu yapsınlar ve bununla gurur duysunlar.
Gelin bunu yapalım.
Gerçekten büyük bir iş başaralım.
Sonuçta sizlerin eseri olsun.
