DECCALİN YENİ TUZAĞI: SANAL DÜNYA

İnsanlığın korona salgını ve ekonomik kriz gibi sıkıntılar yaşadığı günümüzde hızla cereyan eden olayları yorumlamak ve sonuçlar çıkarabilmek gerçekten giderek güçleşmektedir. Dünyada meydana gelen olayların hiç birinin tesadüfen oluşmadığını, olayların öncesi ve sonrasındaki gelişmelerin analiz edilerek güçlü bir senteze ulaşmanın da kolay olmadığını belirtmemiz gerekiyor. İki yıldan beri dünyada birinci problem olarak görülen Kovid-19 salgını yerini yavaş yavaş ekonomik krize terk etmeye başladı. Avrupa ve Amerika’da başlayan tedarik sorunu ve enerji krizi şimdiye kadar alışılmamış enflasyon rakamlarının ortaya çıkmasına neden oldu.  Bu ekonomik kriz nereye kadar gider, nasıl sonuçlar? Pek kestiremesek de, ancak hangi sonuçları doğuracağını da öngörmek bizce mümkündür.

2019 yılı sonlarında Çin’in Vuhan eyaletinde çıkan yeni korona virüs tipi Kovid-19’un hızlı bir şekilde tüm dünyaya yayılarak bir salgın haline dönüşmesi ve ortaya konulan tedbirlerin tüm dünyada ekonomik bir krize neden olması, sebep-sonuç ilişkisi açısından müthiş bir projeye işaret etmektedir. Ekonomik krizin hangi boyutlara ulaşacağı ve nelere gebe olduğunu da ileriki yıllarda daha iyi göreceğiz. Ancak insan yapımı bir virüs olduğu güçlü delillerle ispat edilen Kovid-19 salgınının neden olduğu ekonomik sorunların ardından insanlığa nelerin dayatılacağı şimdiden arzı endam ederek ortaya çıkmaya başladı. Küresel emperyalizmin en önemli silahı küresel sermayenin vitrindeki patronları insanlığı yeni bir tuzağın içine çekerek maddi ve manevi sömürülerine yeni bir boyut kazandırmanın planların yapmaktalar.

Gelişen bilim ve teknolojiyle bilgisayarı ve interneti tamamen hayatımıza sokan küresel oyun kurucular önceleri masum bilgisayar oyunlarıyla başladıkları sanal âleme bir yenisini katmanın heyecanıyla insanlığın karşısına çıktılar. Bu yeni oyunun adı, metaverse, yani evren ötesi. Yaşadığımız hayattan farklı olarak bize sanal bir hayat alanı sunan bu sistem öyle bir noktaya ulaştı ki, artık insanlara sanal dünyadan mekânlar pazarlayıp satılmaya başlandı. Kripto paralarla satın alınan bu sanal dünyaya ülkemizden de çok sayıda müşteri çıktı. Tabi her yeniliğe gözü kapalı balıklama atlayan ülkemizden bazı insanların da bu işe girmeleri pekte sürpriz olmadı.

İnternetin evrim geçirmiş hali olarak bakılan metaverse projesinin geleceği şekillendirmeye hazırlandığı iddia ediliyor. Büyük teknoloji şirketlerinin bu kurgusal evrene yatırım yapmak için kolları sıvadıkları ve insanlık için yeni sanal dünya oluşturacakları söyleniyor. Salgın sürecinde evlerine hapsedilen insanların online olarak bireysel iletişime, işlerine veya eğitimlerine devam ettirildiği zaman içerisinde bilgisayar ve internete olan bağımlılık iki, üç belki dört- beş katına çıktı. Bu süreçte insanlara alıştırılan en önemli şey özet olarak gerçek hayattan soyutlanıp sanal yani hayali bir dünyada yaşamak oldu.

Dünya ve tüm insanlık üzerinde mutlak bir egemenlik kurmanın hesaplarını yapan küresel emperyalizm, ya da diğer ismiyle Gizli Dünya Devleti,  veya Deccalizm diye nitelendirilen Siyonist merkez çıkardığı savaşlarla ve uyguladığı ekonomik entrikalarla tam olarak amacına ulaşamayınca bilgi ve teknolojiyi amacına alet etmenin planlarını uygulamaya başladı. 18.yüzyıldan itibaren manevi ve ahlaki değerleri yıkıp kendi düzenlerine köle yetiştirmek için çabalayan küresel ırkçı emperyalizmin gazeteyi, tiyatroyu, edebiyatı, radyoyu, sinemayı, televizyonu ve son olarak bilgisayar ve interneti fütursuzca kullanarak dini ve milli değerleri yıkma planları son iki yıldaki salgın sürecinde farklı bir boyuta taşınmış durumdadır.

Dünya ticaretini ve ekonomisini ele geçirme veya kontrol altında tutmak için altın ve gümüş yerine kağıt parayı icat eden ve günümüzde karşılıksız olarak bastığı ABD dolarıyla ülkelere ve ekonomilere hükmeden küresel emperyalizm biraz daha ileri giderek kripto para denilen yeni bir değer ölçüsüyle insanların maddi varlıklarını kontrol altında tutmaya ve yönlendirmeye başlamıştır. Ekonomik alanda oluşturulan bu sistemin ardından şimdi de insanların beyinlerini, düşüncelerini ve duygularını kontrol altında tutmak ve yönlendirmek için sanal bir dünya oluşturulmuş ve insanlar buraya çekilmeye başlanmıştır. Bu sanal dünyada alış, veriş, iş hayatı, eğitim ve hatta daha ileri giderek cinsiyetler arası ilişkiler bile tasarlanmaktadır. Bütün bunların amacı tüm insanlığı belli bir merkezden yönetmek ve gütmektir. Bugün hayatımızda önemli bir yere sahip olan televizyon ve sosyal medyanın insanları ne denli etkilediği ve yönlendirdiği tartışılmaz bir gerçektir. Artık geliştirilen bu sistemle insanlar gerçek hayattan tamamen koparak bu sistemin sahipleri tarafından güdülecektir. Kripto paraya, internet ve sosyal medyaya bir türlü çekidüzen getiremeyen iktidarlar bakalım bu yeni güdüleme aracı karşısında ne yapacaklar, vatandaşlarını mı koruyacaklar, yoksa işbirliği yaparak iktidarlarını mı korumayı tercih edecekler?

İslam kaynaklarında ve diğer dinlerde adından çokça söz edilen Deccal gerçekte bir şahıs değil bir zümre veya akımdır. Günümüzde Deccalizmin temsilcileri Siyonist güçlerdir. 1 Doların üzerindeki piramitte kendi sistemlerini tasvir ederek en tepeye yerleştirdikleri gözle hadislerde geçen “Deccalin tek gözü olduğu” ifadesini ispat etmişlerdir. Deccal tüm dünyaya şer, fitne, fesat ve kötülükleri yaymak için çalışan bir varlıktır. Öte yandan hadislerin çoğunluğunda deccâlin belirli tek bir kişi olduğu bildirilmekteyse de, bazı rivayetlerde birden fazla deccâlin (ed-deccâlûn) çıkacağı belirtilmekte, “yirmi yedi”, “otuz”, “otuza yakın” gibi farklı sayılar verilmektedir (Buhârî, “Fiten”, 25; Müslim, “Fiten”, 84). Bunun yanında gerek hadislerde gerekse İslâmî kaynaklarda deccâle birtakım olağanüstü eylemler atfedilmekte, çoğunluğu Hz. Îsâ’nın mûcizeleriyle benzerlik gösteren bu olağan üstü eylemler arasında rüzgâr gibi hızlı hareket edebilme, yağmur yağdırma ve kurumuş bitkileri yeşertme, bolluk ve kıtlık çıkarma, öldürüp diriltme, cüzzamlıları, felçlileri ve körleri iyileştirme, dağları yerinden oynatma, güneşi durdurma gibi beşer üstü olgular bulunmaktadır. (1)

Deccalizm ileriki dönemlerde hadislerde zikredilen olağan üstü işleri de yaparak insanların gözünü boyayacak ve kendine bağlayacaktır. Bu konuda Hazreti Peygamber (S.A.V.) asırlar öncesinden bizi uyarmıştır. “Ben, Deccal ile beraber olanı ondan daha iyi bilirim. Onun yanında akar iki nehir vardır. Onlardan biri dış görünüş itibarıyla beyaz bir sudur, diğeri alevlenmiş bir ateştir. Sizden biri ona yetişirse ateş olarak gördüğü nehre gelsin. Sonra başını daldırıp ondan içsin, çünkü o, soğuk bir sudur. Deccal’in sol gözü yoktur, üzerinde kalın bir perde vardır. İki gözü arasında kâfir yazılıdır. Okuması olan olmayan her Müslüman o yazıyı okur.”(Müslim, 2904/105) Yüce Rabbimizin bize doğru yolu gösteren hidayet kaynağı Kur’an-ı Kerim bize neyi emretmişse bugün Deccalizm onu yasaklamış veya dışlamıştır. Kur’an-ı Kerim ve ondan sonraki ikinci şari (hüküm koyucu) Resulullah (S.A.V.)  neyi yasaklamışsa Deccalizm onu serbest bırakmış, desteklemiş ve yayılması için çalışmıştır. Deccalin bize gösterdiği cennet gerçekte cehennemdir, onun cehennemi ise gerçekte cennettir. Deccalin fitnelerinden korunmak için Kur’an’a dört elle sarılmak ve Resulullah (S.A.V.)’in izinden gitmekten başka bir kurtuluş yoktur. Rabbim bizlere bu şuuru nasip etsin, ahir zaman fitnesinin ve Deccalin şerrinden emin eylesin. Âmin.

  1. TDV İslam Ansiklopedisi

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
DECCALİN YENİ TUZAĞI: SANAL DÜNYA

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin