Bu hafta yaşatılan üzüntüyü ve kahroluşu aslında ilk kez yaşamıyoruz. Nevşehir Belediye maçında da doksanıncı dakikasına 2-0 önde girdiğimiz maçı 90+3’üncü ve 90+6’ıncı dakikalarında yediğimiz iki golle beraberlikle bitirmiştik. Hatta ve hatta o maçta da uzatmada yediğimiz ilk golü penaltıdan yemiştik. Maçı izleyenler resmen dejavu oldu. Bu acı rastlantının bize anlatmak istediği bir şey var aslında. Bizim takımımız, hocalarımız ve yönetimimiz yaşadığımız acı tecrübelerden ders çıkarmıyor. O maçtan sonrada yazmıştım bu kadar amatörce maç sonu oynanmaz. Her ne kadar etik bulmasam da futbolun en üst düzey organizasyonlarında dünyanın en büyük takımları bile önde götürdükleri maçın son dakikalarını bitirmek için zamana oynarlar. Ama ne hikmetse biz bunu başaramıyoruz. Doksan dakikayı önde bitir iki dakikada iki gol ye ve puansız arkana baka baka Elazığ’a dön. Bu takıma gönül veren her şart da yanında olan taraftara bu Allah’tan reva mıdır?
Sezonun ilk yarısını rakamlarla açıklarken yaptığımız bir tespit vardı. Elazığspor tam bir orta sıra takımı demiştik. Sıralamada kendisinden daha aşağıda olan takımlara karşı galip geliyor. Sıralamada kendisinden daha yukarıda olan takımlara karşı ise mağlup oluyordu. Bu istatistiğini neredeyse hiç bozmadığı için sıralamada orta sıralarda kendine yer bulmuştu. İkinci yarının başlamasıyla takımdaki sorunların çözülememesi yeni sorunların çıkmasıyla bu istatistik bozuldu. Önce düşme hattında olan ve sadece ve sadece iki galibiyet alabilen Yomraspor’a kendi evimizde yenildik. Bu hafta klasik tabirle üç değil altı puanlık maçta Amasyaspor’a mağlup olarak sıralamada bizden daha alt da olan rakibimizi üstümüze taşımış olduk ve bunu sadece iki dakikada yaptık. Umutla play-off hattına yaklaşır mıyız diye bekleyen taraftar her hafta düşme hattına bir adım daha yaklaştığımızı görüyor. Taraftarlar son yıllarda olduğu gibi düşme korkusu yaşamaya başlayarak bir kez daha DEJAVU oldu. Haftalardır anlattığımız takımın sorunlarını bir türlü çözülmüyor. Aynı şeyleri tekrar tekrar yazmak istemiyorum. Bir şey net olarak görünüyor. Şehrin göz bebeği taraftarın sevgilisi Elazığspor iyi yönetilmiyor. Bu konuda takdiri aziz şehrin gerçek sahipleri olan Gakgoşlara bırakıyorum.
Maç özelinde birkaç konuya değinmek istiyorum. Maçın daha ikinci dakikasında gol yememize rağmen takımın gole hemen reaksiyon verip yedinci dakikada golü bulması çok değerliydi. Takımla ilk maçına çıkan 22 yaşındaki genç forvet Mert Çölbeyi 44. dakikada golünü atarakiyi bir başlangıç yapmış oldu. İkinci yarının başlarında rakip takımın yaptığı oyuncu değişiklikleri oyunun gidişatını etkilemedi. Maç boyu iyi oynayan topa sahip olan takımda bizdik. Ama ne kadar iyi oynarsan oyna ne kadar topa sahip olursan ol maç 90 dakika ve son dakikada yediğin iki golle 3 puanı hak etmişken maçtan puansız ayrılmak zorunda kalırsın. Her şey bir tarafa yediğimiz 3. gol kabul edilir gibi değil. Rakip oyuncu Fevzi orta sahadan güle oynaya topu taşıdı etrafında 4 oyuncumuz bir kişi bile baskı yapmıyor bunlar yetmezmiş gibi kaleci Hakan penaltı noktasının ön tarafında açılmış bekliyor. Resmen Fevzi gol atsın diye uğraştık ve Fevzi de altın tepside sunulan hediyeyi geri çevirmedi. 4 oyuncumuzdan sadece biri baskı yapsa ya da anlamsız şekilde kaleci o kadar önde olmasa yaklaşık 30 metreden aşırtma gol yememiş ve iyi oynadığımız bir maçtan en azından 1 puan almış olurduk.
Şehrin diğer temsilcisi 23 Elazığ bu hafta sahasında lider Karaman Futbol Kulübü’nü 2-0 gibi net bir skorla mağlup ederek şehre umut vermeye başladı. Geçen haftalarda yazmıştım Samet Hoca’nın takıma yaptığı etki gözle görünür şekilde takıma yansıyor. 18 maçta sadece 12 gol yiyen lider takıma karşı iki gol atılması ve birçok net gol pozisyonuna girilmesi izleyenlerin gözünün pasını sildi. Samet Hoca ve öğrencileri evinde bir takım nasıl futbol oynamalı bunun dersini verdi. Son olarak 2 maçtır kaleye geçip gol yemeyen kaleci Ogün’e de hakkını teslim etmek istiyorum. Maçın kırılma dakikalarında sahneye çıkıp kritik kurtarışlar yaptı. İki tane yan topta yakın mesafeden gelen kafa vuruşlarını refleksleriyle savuşturarak takıma güven ve moral verdi. Performansından dolayı Ogün Karakaya’yı tebrik ediyorum. Harika bir başlangıç nazar değmesin böyle devam…
