İRFAN ARSLAN
Elazığ Hipodrom Müdürü Muhammed Demirçelik, Hipodromların sadece yarış düzenlenen alanlar olmadığını belirterek; ”Hipodromlar yaşam alanlarıdır. İnsanlarımızın burada güzel zaman geçirilmesini ve sağlık tedavisini yapabileceğini, sosyal ve kültürel etkinlikler yapabileceğini belirtmek istiyorum. Aynı zamanda bu alanlar tabi afetlerde toplanma alanıdır. Elazığ Hipodromunun ilimize at yarışlarının yanında farklı hizmetler vermesini sağlamak adına da gerekli çalışmaları sürdürüyoruz.” dedi.
Türkiye Jokey Kulübü Elazığ Hipodrom Müdürü Muhammet Demirçelik İle Elazığ’da Atçılık ve Yarış Tarihçiliği, Elazığ Hipodromu ve hipodromda yapılan çalışmaları konuştuk:
“Hipodromlar sadece at yarışlarının koşulduğu yerler değil, aynı zamanda halkımızın da yaşam alanlarıdır… Bunun yanısıra Elazığ Hipodromumuz, bir göl kenarında olması özelliği ile çok özel ve farklıdır…”
“Elazığ Hipodrom Müdürü Muhammet Demirçelik bizlere, hipodromların sadece yarış düzenlenen alanlar olmadığı aynı zaman yaşam alanları olduğunu ifade ederek, hipodromlardaki yürüyüş parkurları, piknik alanları, çocuk parkları ve daha bir çok imkanlarıyla insanların sosyal yaşam alanı ihtiyacını karşıladıklarını belirtti…”
Elazığ Hipodrom Müdürü Demirçelik, “Halkımızın Elazığ Hipodromumuz’da güzel zaman geçirmesi en büyük temennimizdir. Hipodromlar sadece yarış yapılan alanlar değildir. Hipodromumuzda çocuklara yönelik ücretsiz olarak verdiğimiz At’la Terapi hizmetimiz başta olmak üzere, atla gezinti imkanları gibi birçok faaliyetimizin yanısıra zaman zaman kültürel etkinlikler de yapılmaktadır. Bunların yanında hipodromlardaki alanlar doğal afetlerde toplanma alanı olarak da kullanılabilmektedir. Elazığ Hipodromu’nun ilimize at yarışlarının yanında daha da farklı hizmetler verebilmesi adına da gerekli araştırma ve geliştirme çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diyerek Elazığ’a en iyi hizmeti verebilmenin çabasında olduklarını belirtti.
ELAZIĞ’DA ATÇILIĞIN TARİHÇESİ VE HİPODROM FAALİYETLERİNİZ HAKKINDA BİZLERİ BİLGİLENDİRİR MİSİNİZ?
17. yüzyıla kadar uzanan Elazığ Atçılık tarihinin en önemli kaynağının İshak Sunguroğlu’nun kaleme aldığı Harput Yolları adlı kitabında yazdıkları olduğunu görüyoruz. Kaynağı incelediğimizde 17 yüzyılda Harput’un Ciritler Meydanı’nda cirit oynandığını, Cumhuriyet öncesi dönemde 1900’lü yıllarda Harput ve dolaylarının at yetiştirmeye çok müsait bir bölge olduğunu ve buralarda binlerce at beslendiğini, hatta ve hatta kasabalarda dahi atı olmayan evlerin bulunmadığını öğreniyoruz.
İshak Sunguroğlu kitabında şunları da söylemektedir:
‘’Uluova’nın doğusunda bir köy vardı ki adı Şehsivar’dır. Bu köye, Şehsivar isminin verilmesinin sebebi, köy halkının ata ve biniciliğe olan aşırı merakıdır. Hakikaten Şehsivarlılar, binicilikte 360 parça köyü üzerinde taşıyan Uluovalılar arasında parmakla gösterilirlermiş’’ dolayısıyla Elazığ da atçılığın geçmişten günümüze büyük gelişmeler kaydedip artan bir ivme ile geldiği aşikardır.
21 Haziran 2002 tarihinde Resmi açılışı yapılan Elazığ Hipodromu’nda 7 Ekim 2002 tarihinde ilk Resmi yarışlar başlamıştır. Hipodromumuzda 1550 metre uzunluğunda ve 20 metre genişliğinde tam elips şeklinde, doğal dere kumundan oluşan pist bulunmaktadır. Pistimizde 1000, 1100, 1200, 1500, 1600, 1700, 1800, 1900, 2000, 2400 metre yarışları yapılmakta ve tüm mesafelerde 18 at start alabilmektedir. Hipodromumuz 640 ahır (24 Blok 2 Katlı 24 Box, 2 Blok 2 Katlı 32 Box ) kapasitesine sahiptir.
Yönetim Kurulumuz ve Genel Müdürlüğümüz’ün talimatları doğrultusunda göreve geldiğim günden beri Elazığ Hipodromumuz’da mevcut şartların daha da iyileştirilebilmesi adına gerekli adımları atmaya başladık. Benden önceki müdürlerimiz hipodromun gelişmesi adına gerekli tüm çalışmaları yapmışlardı. Bunun için kendilerine teşekkür ediyorum. Göreve başladıktan sonra yaptığımız araştırmalar sonucunda, çalışmalarımızın da startını verdik. Amacımız hipodromların sadece yarış günü açılan tesisler değil, haftanın yedi günü halkımızla iç içe yaşayan tesisler olarak görülmesidir. İnsanlarımızın hipodromlara gelmelerini ve burada en iyi şekilde vakit geçirebilmeleri ortak arzumuzdur. Bu kapsamda hipodromumuz içine “Açıkhava Tiyatro” sahnesi yapılması, “At’la Terapi Merkezimiz”nin fiziki şartlarının iyileştirilmesi, yürüyüş yollarımızın yenilenmesi, piknik alanlarındaki aydınlatma sistemlerinin iyileştirilmesi, tarımsal sulama kanalları ile piknik alanlarımıza yapay dereler oluşturulması ve sosyal alanlarımıza geçiş güzergahında bulunan yolların asfaltlaması faaliyetleri halen devam etmektedir. Bunların yanında Heykeltıraş Ali Çelik tarafından yapılan at heykellerini de hipodromlarımızın çeşitli yerlerine konumlandırarak görsel olarak da hipodromumuzun her köşesini daha da güzelleştirmek için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Bu vesile ile Elazığ’a geldiğim günden beri büyük bir misafirperverlikle bize destek veren Kamu Kurum Kuruluşlarının yönetici ve çalışanlarına ayrı ayrı şükranlarımı sunmak istiyorum. Önceden bahsettiğim gibi ülkemizdeki tüm hipodromlarımız afet durumunda doğal toplanma alanlarıdır. Yakın geçmişte yaşanan İzmir ve Elazığ deprem felaketlerinde kurumumuz kapılarını depremzedelere açarak konaklama ve diğer ihtiyaçları karşılamak adına tüm imkânları ile seferber olmuştur. İleride de eğer ki böyle bir durum yaşanırsa olmaya da devam edecektir ama yeri gelmişken yüce Allah’tan bir daha hiçbir zaman böyle felaketlerin yaşanmamasını da dilerim.
Bu bilinçle sosyal alanlarımızdaki mevcut şartlarımızın iyileştirilme çalışmaları tamamen misafirlerimizin ihtiyacını en iyi şekilde karşılamak üzerine kurulmuştur.
AT’LA TERAPİ MERKEZLERİ’NİN AMACI NEDİR?
At’la Terapi Türkiye Jokey Kulübü tarafından engelli çocukların tedavisine destekleyici bir katkı sağlamak amacıyla gerçekleştirilen bir sosyal sorumluluk projesidir. Fiziksel, zihinsel ve duygusal bozuklukları olan çocukların gelişimine yardımcı olabilmek için uzmanlar ve terapi için yetiştirilmiş atlar eşliğinde gerçekleştirilmektedir. Doktor raporuyla at binmesine izin verilen engelli çocukların at binmesi sağlanarak atın klasik hareketi uzman fizyoterapistin yöntemiyle destekleyici bir tedavi yöntemi olarak uygulanmaktadır. Engelli çocuklar bu merkezlerde at binmenin yanında atlarla bir arada bulunup; at tımarı, sevdirilmesi, beslenmesi gibi aktiviteler gerçekleştirmektedir. Türkiye Jokey Kulübü olarak nice minik çocuğumuzun At’la Terapi Merkezlerimiz sayesinde hastalıklarının tedavilerinde çok olumlu gelişmelere tanık olduk ve bu durum da bizleri fazlasıyla gururlandırmaya ve onurlandırmaya yetti. Tüm hipodromlarımızda olduğu gibi Elazığ Hipodromumuz’da da bu hizmet tamamen ücretsiz olarak verilmektedir.
TJK’NIN “MEVZU, BAHİS DEĞİL” ŞEKLİNDE ÇOK GÜZEL BİR SLOGANI BULUNUYOR. BU SLOGAN İÇİN NE DİYECEKSİNİZ ?
Mevzu bahis değil diyoruz… Çünkü çok köklü geçmişi ile Türkiye Jokey Kulübü ekonomiden istihdama, sağlıktan eğitime daha bir çok alanda ülkemize çok ciddi katkılar sağlamaktadır. Yukarıda bahsettiğim At’la Terapi Merkezlerimiz bunların ufak ama çok güzel bir örneğini teşkil etmektedir. Hipodromlarımız 7 gün 24 saat yaşayan yerlerdir. Türkiye Jokey Kulübü olarak kamuya yılda 2 milyar TL kaynak aktarmaktayız. Veterinerinden nalbantına, seyisinden, otçusuna, yemcisine, haralarından aşım istasyonlarına kadar Türkiye Jokey Kulübü 240 bin kişiye geçim kaynağı sunmaktadır. Bu sebeple bizler de mevzu bahis değil diyoruz.
Bu arada şunu da söylemek istiyorum. Ülkemizde tek göl manzaralı hipodrom Elazığ Hipodromu’dur. Bu da hipodromumuzu bir başka güzel hale getirmektedir. Bu nimetin kıymetini bilerek Elazığ Hipodromu’nu insanlarımızın yaşam alanı olarak görmelerine katkı sağlamanın bilinci içinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Bu röportaj sayesinde Elazığ Hipodromumuz’un ve Kulübümüz’ün geniş kitlelere ulaşmasını sağladığınız için teşekkür ederiz…
