“Çok kıymetli güven dolu altın değerindeki takipçilerim;
” Güven tek kullanımlıktır. Güven kaybedilince yeniden kazanılması çok zor olan bir duygudur. Bir insanın bir kez yalan söylediğini yâda güveninizi zedelediğini anladığınız zaman kırk tane doğrusunu sorgularsınız ve tekrar ona güven duymanız oldukça uzun zaman alır. “Güvenmek; insan için inanmak, huzur bulmak paylaşmaktır. Sevincini, üzüntünü veya özel konularını konuşabileceğin, paylaşabileceğin birilerinin olduğunu bilmek dünyanın en güzel duygularından biridir.
Günümüzde bencilliğin ön planda olduğu, insanların birbirinin kuyusunu kazdığı, rekabet ve bin bir oyunların, yalanların havada uçuştuğu zamanda güvenebileceğimiz birini bulmak en büyük zenginlik olsa gerek.
“Yaşam bazen üzücü bazen sevindirici bazen de şaşırtıcı haberlerle bizi sarmalıyor. Bunun için olacak ki, yarınlardan umutla her yeni güne mutlu ve sağlıklı başlamayı bekliyoruz. Bizi mutlu edecek bir eli tutmak ona acabasız inanmak ve güvenmek istiyoruz. Fakat güven duygusu insana sevgi, saygı, kendini değerli hissetme, huzur gibi olumlu duyguları da beraberinde yaşatıyor.
Bazen güvenimiz boşa çıkar, çıktıkça sorgulamaya başlarız, sorguladıkça da güven duygumuz zayıflar, bazen de tamamen yok olur.
“Bir insana tamamen güvendiğinizde iki sonuçtan birini elde edeceğiniz kesindir: Ya yaşam boyu bir dost, ya hayat boyu bir ders. Karşımızdakine güvenmek için bir sebebimiz yokken bile eğer o kişinin bize kötülük yapabileceğini düşünemiyorsak inanmayı seçiyoruz…
Bu noktadan baktığımızda aslında fazlasıyla savunmamızın olmadığını anlıyoruz. Öte yandan güven duygusu biz daha anne karnındayken öğrenmeye başladığımız bir şey…
İlk önce koşulsuz bir şekilde anne ve babamıza güvenmeyi öğreniyoruz daha sonra ise etrafımızdaki diğer insanlara….
“Karşımızdaki insanlara güvendikçe kendimize olan güvenimiz ve hayattaki başarımız doğru olarak artıyor. Bir kişiye yalan söylemek mesele değildir, Bir kişiyi aldatmak ta mesele değildir, Ama bir güveni yıkmak bir dünyayı yok etmektir, kendi ayaklarınızın altında o kişinin dünyasından bir parçayı koparmaktır….
“Bir kişinin size olan güvenini yıkmak, onun kendisine olan güvenine de saldırmaktır. Güvenmek bir anlamda teslim olmaktır. Zordur o nedenle ve çok değerlidir. Şöyle bir geçmişe bakınca görüyorum ki, ben insanlara güvenmeyi hep tercih etmişim…
Çoğuna göre saflık, hatta aptallık bile olsa, teslim olmak hep hoşuma gitmiş. Hayattan en çok dersi de işte o dönemlerde çıkarmışım.
Günümüzde bencilliğin ön planda olduğu şu rekabet ve bin bir oyunların, yalanların havada uçuştuğu zamanda güvenebileceğimiz birini bulmak en büyük zenginlik olsa gerek. Yaşam bazen üzücü bazen sevindirici bazen de şaşırtıcı haberlerle bizi donatıyor. Bunun için olacak ki, yarınlardan umutla her yeni güne mutlu ve sağlıklı başlamayı bekliyoruz. Bizi mutlu edecek bir eli tutmak ona inanmak ve güvenmek istiyoruz. Ancak güven duygusu insana sevgi, saygı, kendini değerli hissetme, huzur gibi olumlu duyguları yaşatıyor.
“Korku, endişe ve güvensizlik içinde yaşamaya çalıştığımız şu günlerde güvenden bahsetmektende öte bir lüks olsa da güven çok güzel bir duygudur. İnsan hayatını etkileyen en önemli faktörlerden birisidir. Gerek kendimiz gerekse geleceğimiz gerekse toplumumuz ve insanlık adına güvende olmak, güven duymak huzurun teminatıdır.
güvenimiz bazan boşa çıkar, çıktıkça da sorgulamaya başlarız, sorguladıkça da güven duygumuz zayıflar, bazen de yok olur. Büyüklerimizin “ Herkese güvenme..! Kuşkuyla yaklaş..! Zarar görme..! bunları senin iyiliğin için söylüyoruz” gibi sözleri kulaklarımıza küpe olmuşken birilerine güvenmek daha da zorlaşıyor.
“Güvenmek bir anlamda teslim olmaktır. Zordur ve o nedenle de çok değerlidir. Unutmayınız ki “Güven yavaş yavaş gelir ama bir anda gider.” Güvenmek bağlılıktır, birine tutunmak, ona dayanmaktır. Güven, sözünü tutmak, özü sözü bir olmak, dürüst davranmaktır. İnsanları en çok yıpratan, içini kurt gibi kemiren duygu insanlar arasında ki güvensizliktir. Güvensizlik tedavisi zor, sinsi bir hastalık gibidir. Fakat güvensizlik, olumsuz duyguları barındırır, insanı yalnızlığa iter. Sonrasında üzülmemek için herkese güvenmemeli, olduğundan fazla değer verilmemelidir.
“Unutmayınız ki, toplumda güvenilen, samimi ve dürüst insanlara ihtiyaç vardır. Çünkü güvensizlik ortamının olduğu toplumlarda ayakta kalabilmek çok güçtür.
Hayatta güvenebileceğimiz kişilerin olabileceği gibi güven duymayacağımız kişilerinde var olabileceğini unutmamalıyız. Yaşayabileceğimiz olası güvensizlik durumlarında her ne kadar moralimiz bozulur, güçsüz hissetsek de pes etmemeli, korkmamalı ama o kişiye karşı tedbirlerimizi almalıyız. Güvendiğiniz kişiye güveninizi yitirdiğinizde bir daha güveni sağlamak mümkün değildir. Güvende esas olan şey güven duygusunun karşılıklı hissedilebilmesidir. Güvenmek insanların dayanağıdır. Bu dayanak ise aile ve yakın dostlardır. Güven sağlam olmalı, kırılmaz ve kalıcı olmalıdır. Çünkü hayat güven üzerine kurulur.
“Güvenmek bir anlamda teslim olmaktır. Zordur o nedenle de çok değerlidir. Güvenmek bağlılıktır, birine tutunmak, ona dayanmaktır. Güven, sözünü tutmak, özü sözü bir olmak, dürüst davranmak göründüğü gibi olmaktır. “Bir insana tamamen güvendiğinizde iki sonuçtan birini elde edeceğiniz kesindir. Ya yaşam boyu bir dost ya hayat boyu bir ders. Vesselâm….
“Bir diğer hafta başka güzel konularda buluşmak dileklerimle…
“Kul Selahaddin CANPOLAT”
