EKONOMİK KURTULUŞ NE ZAMAN?

Kovid-19 salgını sonrasında tüm dünyada ortaya çıkan küresel ekonomik sorunlar,  ülkemizde salgın öncesinde de var olan ekonomik sorunların katlanarak büyümesine neden oldu. Çok büyük miktarda döviz açığının yaşandığı ülkemizde bir türlü dış ticaret açığının kapatılamaması ve vadesi gelen dış borçların ödemelerinde yaşanan sıkıntılar neticesinde ekonomide sorunlar yumağı giderek daha da büyümeye devam ediyor. TÜİK verilerine göre, 2022 yılı Ekim ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre %1,3 azalarak 19 milyar 504 milyon dolar, ithalat %27,3 artarak 27 milyar 498 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ekim ayında dış ticaret açığı %332,7 artarak 1 milyar 847 milyon dolardan, 7 milyar 994 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Ekim ayında %91,4 iken, 2022 Ekim ayında %70,9’a geriledi. Öte yandan kamu ve özel sektörün dış borç stokunun 450 milyar dolar civarında seyretmesi ile kamu iç borç stokunun 3,8 trilyon TL’ye ulaşması ve aynı zamanda TC Merkez Bankası döviz rezervlerinin –( eksi) 60 milyar dolar seviyesinde olması ekonominin ne denli büyük bir risk altında olduğunu göstermektedir. Türkiye’nin CDS’nin yani kredi risk primi olarak iade edilen kredi risk notunun 900’lere kadar yükselmesi uluslararası piyasalardaki durumunu da ortaya koymaktadır. Bütün bunlara rağmen uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin 2022 yılı için büyüme tahminlerini % 5 seviyelerine yükseltmeleri ekonomide işin ilginç tarafını oluşturmaktadır.

Ülke ekonomisi büyürken halkın önemli bir bölümünün giderek yoksullaşması ne anlama geliyor? Merkez Bankasının faizi % 9,5’a kadar indirmesine rağmen bankaların karlarını % 400 artırmaları neyi anlatıyor? Bu çok ilginç göstergeler Türkiye’de çok anormal bir ekonomik seyrin varlığına işaret ediyor. Büyüyen ekonominin aksine yoksullaşan işçi, memur, emekli, esnaf ve çiftçinin çok yükselen enflasyonla birlikte alım gücü düşüyor, ekonomisi küçülüyorken bu şekilde sonuç olarak mevcut ekonomik sistem,  sermaye kesimine çalışıyor, onların servetlerini çoğaltıp büyütürken tam tersine sabit ve dar gelirli halk kesimin elindekileri tüketip borçlanmasına neden oluyor. 2022 Ekim verilerine göre bankaların toplam kredi alacağı 7 triyon TL’yi aşmış durumda, bu nedenle bankalar ekonomide artan riskleri göz önüne alarak artık herkese kredi vermiyor. Neredeyse bankaların kredi muslukları kapanma noktasına gelmiş durumda. Kredilerin kısılmasıyla da inşaat ve otomotiv sektörü son yılların en durgun dönemini yaşıyor.

Son yıllarda artan enflasyonla birlikte gündeme gelen zincir marketler üzerindeki tartışmalar da alabildiğine artarak devam etmekte. Perakende sektöründe 42 bin şubesiyle pazarın % 79’unu elinde bulunduran “üç harfli” diye anılan zincir marketler, şimdilerde bazı siyasetçiler ve medya tarafından enflasyonunun ana nedeni olarak gösterilip günah keçisi yapıldılar. Fahiş gıda fiyatlarıyla gündeme gelen zincir marketler aleyhinde yapılan konuşmalar ve yayınlar en sonunda söz düellosuna dönüştü ve BİM icra kurulu üyesi Galip Aykaç’ın muarızlarına meydan okumasına neden oldu. Artan gıda fiyatlarının nedeni olarak kendilerinin hedef yapılmasını ve FETÖ ile ilişkilerinin araştırılmasının teklif edilmesini eleştiren Galip Aykaç maliyet enflasyonuna dikkat çekerek, ulaşım, kira, elektrik, personel ve iletişim giderlerindeki artışın fiyatlara doğrudan yansıdığını ifade etti. Öte yandan tüketici enflasyonunun yıllık  %85,51 olmasına rağmen,  Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE) yıllık %163,32 olarak gerçekleşmesi, üreticinin ne denli yüksek enflasyonla karşı karşıya olduğunu ve bu rakamların ileriki gün ve aylarda tüketici fiyatlarına yansımsıyla gıda enflasyonunun şahlanacağını gösteriyor.

Ekonominin diğer konusu olan ücretler de gündemde üst sıralarda yer alıyor. Son günlerde asgari ücret üzerinde yapılan tartışmalar giderek trajedik bir havaya girdi ve işçi ve işverenin yaşadığı sıkıntılar dramatize edilerek ekonomi sahnesinde büyük bir tiyatronun oynanmasına neden oldu. Bir tarafta artan kiralar, faturalar, tüketim maddelerindeki fahiş fiyatlarla daralıp boğulan işçiler, öte yanda artan asgari ücret, elektrik, doğalgaz, akaryakıt ve ham madde fiyatlarının altından ezilmeden çıkmaya çalışan üretim sektöründeki işverenler ve bu ikisi arasında sıkışıp kalan hükümet. Yaklaşmakta olan seçimler nedeniyle giderek büyük bir stres altında olan iktidarın iki arada bir derede kalarak soruna nasıl bir çözüm bulacağı tüm kamuoyu tarafından merakla takip ediliyor. Kamu maliyesi üzerinde önemli bir yük olan emeklilerin durumu da hükümet için önemli bir sorun elbette. EYT’liler olarak ifade edilen emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili çeşitli çözüm önerileri masada tartışılmaya devam ediyor. Bu konuda da yine özel sektörü ilgilendiren tazminat vb. durumlarla ilgili pazarlıklar yapılmaya devam ediyor. 13 milyona yakın emeklinin bulunduğu ülkemizde bunlara yeni milyonların katılmasıyla Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bu yükün altından nasıl kalkacağı da ayrı bir sorun.

Üretenin, tüketenin, çalışanın, işverenin ve rantiyeciler haricinde herkesin hiç memnun olmadığı bu ekonomik tablo nasıl düzelir? Çok basit, bir: üretime destek verilerek üretim artırılır, ayran alabilmek için ata binmekten vazgeçilir, yani gerekli ve acil olmayan prestij yatırımlar yerine kaynaklar üretime ve üreticiye aktarılır. İki: israf terk edilir. Gerek kamu, gerekse halk elindekinin kıymetini bilerek onunla yetinir. Özellikle ülkemizde üretilmeyip dışarıdan ithal edilen her ne varsa hayati önemi olanlar dışında terk edilerek tevazu ve sadelik tercih edilir. Üç: faiz ve borçlanmaya tamamen son verilir. Dört: ahlak ve maneviyatın desteklenmesiyle fırsatçılık, karaborsacılık, aç gözlülük, hırsızlık, rüşvet, iltimas ve dolandırıcılık vb. gibi ekonominin parazitleri bitirilir.  Bunları yapabiliyorsanız ekonomik kurtuluş sizi bekliyor, yoksa kıyamet çok yakın. Yüce Rabbimiz nefislerimizin esiri olmaktan bizi kurtarıp bizi nefsine hâkim olanlardan eylesin. Âmin.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
EKONOMİK KURTULUŞ NE ZAMAN?

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin