Elazığ Valiliği, Elazığ Belediyesi, Fırat Üniversitesi ve İlim Yayma Cemiyeti tarafından düzenlenen Elazığ’ın Gelecek Tasavvuru Uluslararası kongresi düzenlenen panelle devam etti. Kongre, Elazığ’ın bölgesel, ulusal ve uluslararası geleceğini inşa etmek için gerekli tedbirlerin alınması amacı ile düzenlendi.  Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezinde Gerçekleştirilen Kongreye Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, Elazığ Vali Yardımcısı Armağan Yazıcı, İl Yöneticileri, STK Temsilcileri ve davetliler katıldı.

 

 

15- 17 Kasım tarihlerinde düzenlenen toplam 4 panelden oluşan programların son Panelinde Elazığ Belediye Başkan Yardımcısı Nazif Bilginoğlu moderatörlüğünde Metin Ünal Mengüşoğlu, Esat Kabaklı ve Prof. Dr. Ergün Yıldırım konuşmacı oldu.

 

 

Panelin konusu Kültür Ve Medeniyet Tasavvuru olarak belirlendi.

Elazığ Belediye Başkan Yardımcısı Nazif Bilginoğlu, 4 Bin Yıllık medeniyete sahip Harput’un birçok ulusa Ev Sahipliği yaptığını söylerken, farklı din anlayışlarını ve kültürleri barındığını belirtirken, “4 bin yıllık mazisi olan Harput birçok medeniyete ev sahipliği yapmış 1071 Anadolu zaferinden sonra 1085 yılında Türk İslam yurdu olarak hayatına devam etmiştir. Camisi, kilisesi, medresesi, Roma’dan kalan anıtlarıyla, Bizans kültürüyle geçmişten gelen bu tarz bir kimlikle, birçok farklı din anlayışını bir arada yaşamış ve bugünlere getirmiş bir medeniyete sahip bir memleketin insanlarıyız” dedi.

 

 

Esaretin kültür ve medeniyet kaybından kaynaklandığını söyleyen Şair Yazar Metin Önal Mengüşoğlu, “Ayağa kalkmak istiyorsak kültür ve medeniyeti hatırlamak zorundayız” dedi. Mengüşoğlu, “Buradan yalnızca uçak üreterek çıkamayız. Yalnızca silah üreterek uçak satın alarak çıkamayız. Bizim esaretimiz kültürde ve medeniyet kaybındadır. Ayağa kalkışımız ancak kültüre ve medeniyetimize yeniden dönmekle mümkündür. Ayağa kalkmak istiyorsak kültürümüzü ve medeniyetimizi yeniden hatırlamak durumundayız. Bir ülkenin bir şehrin kültür insanlarıdır o şehri medeni kılan ve o şehri tanıtan” dedi.

 

 

Prof. Dr. Ergün Yıldırım, Elazığ ve Harput Düzleminde medeniyet konusu üzerinde durdu. Yıldırım, farklılıklarla bir arada olabilmenin ve ortak bir kültür oluşturabilmenin önemini vurgularken, “Mesela Harput’ta güneş doğduğu zaman ilk ışıklarını Ulu Cami’ye vururdu. Elazığ’da güneş doğduğu zaman ilk ışıklarını nereye vurur. Önemli bir farklılaşma bu. Sadece farklılıklarla insan yaşayamaz. Sadece farklılıkları vurgularsak parçalanma ve ötekileştirme gibi problemler çıkar. Bir arada yaşıyorsak farklılıklarımızla beraber ortak bir anlam dünyamız olacak” dedi.

 

 

Kendisini Kültür Savaşçısı olarak gördüğünü ifade eden Sanatçı Esat Kabaklı, Gerçek kültüre hizmet eden kuruluşların göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizerken, “Elazığ müziğini tartışalım bakalım neresindeyiz bu müziğin. Bu müzik nereden kaldı verenler ne kadar ustaydı. Fasıl diyorlar fasıl yok ortada. Ben kendime kültür savaşçısı diyorum. Bu emperyal yağmurun altına benim insanım ıslanmasın o yağmurda. Kültürü kimler eline almış götürüyor bunu bileceğiz. Gerçek kültüre hizmet eden kuruluşlarımızı göz ardı etmeyelim” dedi.

 

 

Panelin ardından kongrenin sonuç bildirgesi Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Kaya Gürgöze tarafından okundu.

 

 

Elazığ’ın Gelecek Tasavvuru Uluslararası kongresi plaket takdimi ile sona erdi.

 

 

Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay şehirlerin de ruhları olduğunu söyleyerek, Elazığ’ın özel bir şehir olduğunu ifade ederken, “Bu şehir öyle bir şehir ki kendisiyle birlikte kendisi gibi düşünenlere hız veren onlara ruh veren bir şehir. Metin abiden öğrendiğim bir şey vardı. Şehirlerinde ruhları vardır biliyorsunuz. Bu şehrin ruhaniyeti manevi iklimi insanı sarıp sarmalayan kanatlandıran uçuran çok özel bir şehir” dedi.