EMEK MEYVESİ

Zaman zaman kendimize haddinden fazla güveniriz. İnsan olduğumuzu unutur, istediğimiz her şeyi yapabileceğimizi sanarız. Öyle bir pohpohlarız ki kendimizi, sınırsız bir güce sahip olduğumuza kendi kendimizi inandırırız. Beyhude bir inanış… İçi şişirilmiş bir balon gibi zirvelerde süzülürüz. Yaşadığımız yerin dünya olduğunu, böyle bir yerde her şeyin istediğimiz gibi, mükemmel bir şekilde olamayacağı gerçeğini unuturuz. Egoist bir tavırla, kendi gücümüze, kendi benliğimize güvenerek geleceği keskin, katı çizgilerle planlarız. Oysa burası imtihan dünyası. İmtihanlarla dolu bir yer. Gelecek istediğimiz gibi şekillenemeyebilir, aşmamız gereken imtihanlar var.

Yüce Allah, Necm Suresi 24. Ayette “Yoksa insan, arzuladığı her şeye sahip olacağını mı sanıyor?”diye buyurmuştur. Bu demek oluyor ki burası dünya, her istediğimize kolayca ulaşsaydık dünya dememizin bir anlamı olmazdı değil mi? Öyle olsaydı cennet diye isimlendirmemiz gerekirdi.

Biz geleceği keskin çizgilerle planlarken elimizde olmayan sebeplerden dolayı tahayyül ettiğimizden çok daha farklı bir gelecek bizi karşılayabilir. İşte o zaman, gerçekliğin soğuk duvarlarına çarptıktan sonra bir şeyleri idrak ederiz. Sadece bir insan olduğumuzu, sınırlı bir güce ve kapasiteye sahip olduğumuzu hatırlarız. Bir şeyi sadece istemekle elde edemeyiz, nasibimizde olanı yaşarız. Eğer nasibimizde yoksa sittin sene de geçse olmaz. Tabiki bu cebri bir kader yaklaşımını benimsediğimiz demek değildir. Önümüzde yüce yaradan tarafından pek çok yol yaratılmıştır. Biz de onun bize verdiği özgür irade ve akıl ile o yollardan birini seçeriz. Ancak o yolun sonunda bizi tam olarak neyin beklediğini bilemeyiz. Hayatımıza etki eden bu bilinmezlikler, ister şans olarak isimlendirilsin isterse de nasip olarak isimlendirilsin ancak hayatımızda bizim elimizde olmayan köşe taşlarının olduğu da malumdur.

Bu yüzden planladığımız geleceğe kavuşamadığımız takdirde kendimizi suçlayıp yıpratmadan nasibimizde olmadığını kabullenmeliyiz. Belki de doğru zamanda ve anda değildik. Veyahut daha iyisi için sabretmemiz gerekiyordur.

Ancak ne olursa olsun, her şeye rağmen pes etmeden düşlediğimiz geleceğe ulaşmak için çabalamalıyız. Çünkü kalpten istenen her şey, emek verildiği takdirde karşılığını bulur. Emek olmadan hiçbir şey olmaz. Toprak emek ile yeşerir, ağaç verir, bitki verir. Suyun bile yolunu bulabilmesi için toprağı aşındırarak emek vermesi gerekir, emek verdikten sonra yolunu bulur ve akıp giderek denizine kavuşur.

Duyduğumda çok hoşuma giden bir sözü zikretmek istiyorum; “emeksiz ekmek olmaz.” Hakikaten de öyle, emek olmadan hiçbir şey olmaz. Sevgi dahi emek ister. Her şeyde emek vardır. Emek meyvesinin tatlı tadını almak duasıyla…

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
EMEK MEYVESİ

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin