Son dakika açıklamasını Erdoğan yaptı. Özetle 29 Nisan 19 Mayıs tarihlerinde evdeyiz. İç işleri genelgesinde daha önceden belirtilen yerler hariç tüm Türkiye’nin kapanmaya gideceği, haftalardır devam eden tahminlerle nihayet bakanlar kurulu toplantısı sonrası netlik kazandı. Sonunda kaçınılmaz olan gerçekleşti. Hedef, yaz aylarının gelmesiyle beraber zaten gücünü kaybeden virüse bir darbe daha vurulacak, sonrasında hayat normale dönecek beklentisi. Bir süredir yüksek seyreder vakalar, hafta sonu kısıtlamalarıyla beraber düşüşe geçmiş, ama yoğun bakım ve ağır hasta sayısında bir düşüşe neden olmamıştı. Bu yasağın temel nedeni, bu vakalarında sıfıra indirgenmesi! Şimdiye kadar bilinen ve konuşulan bir durumu özetledik. Gelelim sorulması gereken sorulara.
Madem alacaktınız bu kararı, baştan neden almadınız sorusuna?
Bir yıldan fazla bir zaman evine ekmek götüremeyen, esnafta, şoforde, kırahathane işleteninden lokantacısına, asgari ücretlisinden, kirasını aidatını ödeyemeyenine akıllardaki tek soru bu.
Madem böylesine sert bir tedbir alınacaktı, neden kısa süreli çözümlerle iş bu denli uzatıldı. Evet 20 gün daha bekleyelim beklemesine, peki kaybolan, sıkıntıyla geçen bir sene. Hepsini de bir kenara bırakalım, eğitimin geldiği noktaya ne demeli? Sınava girecek öğrenciler, ders alamayan ilk ve ortaokul öğrencileri. Uzaktan eğitim verecek diye psikolojisi bozulan öğretmenler. Çözüm madem tam kapanmaydı da taşıma suyla neden değirmeni dörderdik. Zararın neresinden dönülürse kardır. Önümüzde telafi edilmesi gereken bir sürü sıkıntı bizleri bekliyor. İnşallah bu süre içerisinde aşılama çalışmalarında da bir mesafe kat edilir ve hiç değilse bundan sonraki yaşamımızda derin bir nefes alınabilir.