Her hafta bundan daha kötü oynayamayız diyorum bir sonraki maçta daha kötü oynuyoruz. Gerçekten tam bir hayal kırıklığı yaşıyoruz. Yomraspor maçını izleyenler maçı acı çekerek izlediler. Hava mı daha soğuktu yoksa bizim takımın oyunu mu daha soğuktu ben karar veremedim. Futbolculara mı kızalım teknik direktöre mi kızalım yönetime mi kızalım bu duygu karmaşasıyla maçı bitirdik.
Yomraspor maçına 3-5-1-1 dizilişiyle başladık. Savunmada Emre, Yiğitcan, Oğuzhan orta sahada Zeki, Cafer, Hakan, Fatih, Hasan forvet arkası Mesut ve forvette Çağrı ile başladık. Üçlü defans dizilişlerinde kanat bekler ve libero oyuncuları çok önemlidir. Hem hücumda hem de takım savunmasında belirleyici mevkilerdir. Kanat beklerimiz Hasan ve Hakan’dı. Ortada ise Zeki pas trafiğine yön veren oyuncu rolündeydi. Sağda yeni transferlerimizden Hakan oyundan çıkana kadar elinden geleni yaptı. Çok verimli olduğunu söyleyemem ama alışma sürecini göz önünde bulundurursak biraz zaman vermemiz gerekiyor. Sol kanat beki olarak Hasan maça kötü başlamadı aslında 13. ve 19. dakikada açtığı ortalarda Çağrı son vuruşları yapabilse iki tane asist yapmış olacaktı. Ancak 20.dakikadan sonra açtığı ortalar verdiği paslar yerini bulmadı. Neredeyse ayağına gelen bütün topları kaybetti. İkili mücadelelerde de yetersiz kalınca maç esnasında ve maç sonrasında taraftarların tepkisini çekti. Gelelim demir başımız değişmez oyuncumuz Zeki’ye. Birinin Zeki’ye maçta futbolcu olduğunu hatırlatması gerekiyor. Defans oyuncuları geriden oyun kurmaya çalışıyor Zeki kendini boşa çıkarıp pas trafiğine katılması gerekiyorken dört oyuncunun arasında kalıp sürekli el kol hareketleriyle oyunu yönlendirmeye çalışıyor. Ayağıyla yapması gerekeni ağzıyla yapıyor. Birinin Zeki’ye teknik direktör değil futbolcu olduğunu hatırlatması gerekiyor. Hiçbir verim alamadığımız diğer oyuncu ise Mesut. Bir kere çok ağır koşarken pas alırken pas verirken her yerde ağır. Maçta görünmeyen duran toplarda bile topu kaldıracak gücü olmayan takımı her maç bir kişi eksik bırakan bir oyuncu nasıl ve neden oynuyor bu soruya cevap verecek teknik direktör ya da yönetici var mı?Yediğimiz golde de önce Zeki üst üste hatalı paslar yaptı.Daha sonra topla buluşan Mesut sağ açıkta geriye doğru verdiği hatalıpasta defansımız eksik yakalandı ve golü yedik. Mağlubiyeti tamamen Zeki ve Mesut’a yıkmak yanlış olacaktır. Fakat orta sahanın çökmesinin sebebi bu ikili. Yeni transferlerden Fatih ve Çağrı’ya da alışma sürecinde zaman vermemiz gerekiyor. Küme düşme hattında olan 18 maçta sadece 2 galibiyeti alan takıma karşı maç genelinde sadece dört isabetli şut çekebilen hiçbir varlık gösteremeyen takımı sayfalarca eleştirebilirim. Fakat tek suçlu futbolcular değil tabi ki takımın en yetenekli oyuncularından olan İsmet’i kesen Cüneyt Hocaya ne demeli. Üçlü defans oynatması, farklı arayışlarda olmasını anlıyorum ve doğru olduğunu düşünüyorum. Ama yeni arayışlar takıma yük olan oyuncularla değil takımın yükünü çeken oyucularla olmalı. Ramazan Hocanın bu oyuncularda ısrar etmesi sonunu getirdi. Böyle giderse Cüneyt Hocanın da sonu farklı olmayacaktır.Son olarak yönetiminde payına düşeni verelim. Dışardan Elazığ’a bu takımı bitirmek için bir grup adam gönderilse ancak bu kadar kötü yönetirlerdi. Sezon başı tahtayı açamamışsın, iyi oynayan oyuncuyu elinde tutamamışsın, övüne övüne tahtayı açmışsın ama bir tane bile forvetin yokken forvet transferi yapamayarak sezonun ikinci yarısına forvetsiz başlamışsın. Buradan yöneticilere soruyorum beylersiz bu takımı başarıya götürecek ne yaptınız?Herkes yapacak başarılı olacak diye bir şey yok. Başarısızlığı kabullenip istifa etmekte bir erdemdir.
Diğer temsilcimiz 23 Elazığ deplasmandaBayrampaşa’yı 2-0 yenerek rahat bir nefes aldı. Samet Hocadan önce kırılgan bir takım yapısı vardı. Hocanın gelmesiyle daha dirençli ve maçı bırakmayan bir takım yapısına büründüler. Bu durum skorlara da yansımaya başladı. Galibiyet serisi yakalayabilirlerseplay-off neden olması?
