1. Haberler
  2. Gündem
  3. “KENTSEL DÖNÜŞÜM” BİR BEKA MESELESİDİR

“KENTSEL DÖNÜŞÜM” BİR BEKA MESELESİDİR

featured

İrfan ARSLAN

Kentsel Doğuanadolu Temsilcisi Dr. Abdullah Karadağ, “Kentsel Dönüşüm siyaset üstü bir yaklaşımla, milli seferberlik gerektiren bir beka meselesidir “ dedi

‘Kentsel dönüşüm yapılan binalar haricinde ülkemizde 12 milyon bina risk taşıyor diyen KENTSEL Doğu Anadolu Temsilcisi Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi  Dr. Abdullah KARADAĞ konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi.

“Kentsel dönüşüm Türkiye’ nin en önemli bir beka problemlerinden biri. Dolayısıyla siyaset üstü bir yaklaşımla bu beka probleminin bertaraf edilmesi ve aynı kurtuluş savaşında olduğu gibi birlik, beraberlik ruhuyla kazanılması gerekiyor.

Her deprem sonrası müthiş bir müdahale gücü ile hemen düzeltici faaliyetleri gerçekleştirebiliyoruz. Fakat daha önemlisi önleyici faaliyetleri geliştirmek olmalı. Ki bunun en önemli ilacı kentsel dönüşüm. 2012’de yasa çıktıktan sonra,11 yılda riskli binaların yalnızca yüzde 15’i dönüştürülebildi. Yavaş ilerlemede ilk neden, halkın inancı ile alakalı. Halihazırda oluşmuş mülkiyet problemleri hem süreci yavaşlatıyor hem de ‘kazanç’ beklentisini yükseltiyor.

İkincisi müteahhitler ki bakanlık bu konuda bir düzenleme yaptı ve herkesin kentsel dönüşüm projelerine girememesi için 12 kriter belirledi. Nitekim öncesinde, gerekli altyapıları olmayan müteahhitler nedeniyle bazı projeler yarım kaldı.

Üçüncü neden ise yerel yönetimlerin bu taşın altına ellerini sokmak istememeleri. Bu yönde birtakım sıkıntılar yaşıyoruz. Seçim kaybetme riski gibi birtakım politik kaygılar duyuyorlar. Kadro konusunda da sıkıntıları var. Gerekli kadroların oluşturulması, altyapılarının geliştirilmesi ve kentsel dönüşüm konusunda bilinçlendirilmeleri büyük önem taşıyor. Operasyonla olarak işin en merkezinde yerel yönetimler yani belediyeler bulunuyor.”

24 MİLYON BİNANIN % 60 RİSKLİ

Türkiye’de yaklaşık 24 milyon bina bulunuyor, bunların %60’ının riskli olduğunu düşünüyoruz. Kabaca hesap yaparsak yaklaşık 14 milyon binanın hasar alacağı kanaatindeyiz. Bunların%15’inin de yapıldığını varsayarsak toplamda 12 milyon bina hasar alacak diyebiliriz.

Yaptığımız araştırmaya göre belediyelerce ve resmi gazetede riskli alan ilan edilen alan sayısı 139.  Bu sayının en az 1000 olması gerekiyor.

Deprem gerçeğiyle yaşayan bir ülkeyiz ve bu gerçekle yaşayan bir ülkenin bu kadar riski kaldırabilecek bir lüksü yok. Buradaki en kritik nokta insanlarla bu konuda iletişim kurulması. Mülkiyeti elinde tutan vatandaşın vakit kaybetmeden bu işin içine katılması ve bu 12 milyon riskli binanın dönüşmesi gerekiyor.

Kentsel dönüşüm Türkiye’nin milli seferberlik gerektiren ikinci Kurtuluş Savaşı’dır. Türkiye’de 12 milyon binanın dönüştürülmesi gerektiğini düşünürsek, yaklaşık 40 milyon insanın risk altında olduğunu görürüz. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın da özellikle 2022’de devreye aldığı kentsel dönüşüm teşviklerinin bu anlamda hayati olduğunu da düşünüyoruz.

Kentsel dönüşümün yol haritası:

1) En önemli konulardan biri iletişim stratejisi: Sağlıklı bir kentsel dönüşüm süreci açısından sorunu sadece teknik yaklaşımlarla çözemeyeceğimizi görmeliyiz.

2) Fayda ve maliyet ilişkisi: İletişim süreciyle birlikte vatandaşlara fayda-maliyet ilişkileri çok iyi şekilde aktarılmalı. Uzlaşma ve ikna süreçleri geliştirilip vatandaşların katılımını sağlayarak muvafakatlarını alabilmek gerekiyor.

3) Mülkiyet sorunlarının çözülmesi: “Halkla kentsel dönüşüm söyleşileri” projesini başlatarak 81 il ve ilçelerinde bu projeyi yaygınlaştırmaya odaklanılmalı.

4) Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ile iş birliği: Devlet ve vatandaş arasında köprü vazifesi görebilecek, tarafsız davranabilecek STK’ları uzlaşma ve garantörlük çalışmalarında devreye sokabilmek gerekiyor.

5) Vatandaşın geri bildiriminin alınması: Kentsel dönüşüm yapılacak alanlarda anketler yapıp onların görüşlerinden yola çıkarak projeler geliştirilmeli. Gerekirse de riskin büyüklüğüne göre hayati ölçüler göz önünde bulundurularak harekete geçilmesi gerekmektedir.

6) Sosyolojik ve psikolojik etkiyi görmek: Anketler yaparak sosyal ve psikolojik etkiler ortaya koyulmalı.

7) Üç önemli paydaş: Kentsel dönüşümün vatandaş, devlet ve STK’larla çözülebileceği unutulmamalı.

8) 6306 no’lu kanunun geliştirilmesi: Kanun da zorlayıcılık olması gerekiyor. Yasaların birbiriyle ilişkisi kurulmalı ve 6306 nolu yasanın gücü arttırılmalı.

9) Planlama ilkeleri: Özellikle kent siluetini ve bütünlüğünü bozmayacak biçimde planlama ilkeleri geliştirilmeli.

10) Yerel Yönetimler: Belediyelerin alt yapılarını geliştirmeleri ve acil olarak strateji ve eylem planlamalarını hazırlamaları gerekiyor. Bu konuda Belediyelere yaptırımlar gerekiyor.

11) Kamu-özel sektör işbirliği güçlendirilmeli

12) Yargılama: Yargıya intikal eden durumlarda acil kararlar verilmesi gerekmekte. 2/3 sağlandıktan sonra hukuki olarak yargıya intikal ettikten sonra hızlı bir şekilde çözülmeli. Bu amaçla, kanun güçlendirilmeli.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
“KENTSEL DÖNÜŞÜM” BİR BEKA MESELESİDİR
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin