‘’MUHARREM AYI’’

Hicri takvim; Peygamberimizin Mekke’den Medine’ye hicretini başlangıç kabul eden ve ayın dünya etrafında dolanımını esas alan bir takvim sistemidir. Hicri takvim Miladi takvime benzer olarak on iki aydan oluşur fakat Miladi takvimde bir yıl 365-366 günden oluşurken, Hicri takvim de bir yıl 354-355 gün ve 12 aydan oluşur. Hicri takvimin başlangıcı olarak kabul edilmesi ve uygulanması Hz Ömer döneminde gerçekleşmiştir.
Peygamberimiz Hz Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicret (17. Yılında)ettiği yıl(Miladi 622) İslami takvimin başlangıç yılı olarak Muharrem ayıda bu takvimin ilk ayı olarak kabul edilmiştir. Hicri takvimde bazı aylar 30 bazıları 29 gündür. Hicri takvim Şemsi takvim ve Hicri Kameri takvim olmak üzere ikiye ayrılır.
Hicri takvime göre birinci ayın adı Muharrem dir, bu yıl Muharrem ayının birinci günü 30 Temmuz 2022 olarak belirlenmiştir. Muharrem Arapça bir kelime olup, haram kılınan, yasaklanan, kutsal olan, saygı duyulan anlamlarına gelmektedir.Kuran’I Kerimde Muharrem ayı ismi geçmemekle birlikte savaşmanın haram olduğu aylardan söz edilerek, bu aylara saygı duyulmasını emretmiştir. Bu aylar; Muharrem ( Hicri takvimin birinci ), Zilkade ( on birinci ayı), Zilhicce ( on ikinci ayı),Recep ( yedinci ayı) olarak bilinmektedir.
Osmanlı döneminde devlet erkânı padişahın huzuruna çıkar yeni yılı tebrik eder ve padişahtan ‘’Muharremiye’’ denilen hediyeler alırlar ve kendileri de mahiyetindeki kişilere Muharremiye hediyesi dağıtırlarmış.
Tarih de Muharrem ayında gerçekleşen olaylar;
1- Hz. Âdemin işlediği günahtan sonra tövbesinin kabul edilmesi,
2- Hz. İdrisin diri olarak göğe yükselmesi,
3- Hz. İbrahimin ateşte yanmaması,
4- Hz. Yakubun oğlu Yusuf’a kavuşması,
5- Hz. Eyüb’ün hastalıklarının iyileşmesi,
6- Hz. Musanın Kızıldeniz’den geçip isariloğullarını kurtarması,
7- Hz. Yunusun balığın karnından çıkarılması,
8- Hz. İsanın doğumu,
9- Hz.Nuh’un gemisinin tufandan kurtulması.
10- Hz. Yusuf’un kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan çıkarılışıdır. Bu olaylar Allah’ın on peygambere Muharrem ayında ikramı ve ihsanıdır.
Muharrem kelimesinin Türk Dil Kurumundaki anlamı ise, ay takviminin birinci ayı, Aşure ayı, matem ayı olarak geçmektedir.
Muharrem ayı tüm İslam alemini yasa boğan, çok üzücü ve elim bir olaya da sahne olmuştur. Muharrem ayının onuncu gününde Peygamberimizin torunu, Hz Ali’nin oğlu Hz. Hüseyin’e Kerbela da yapılanlar İslam tarihinde Ehl-İ Beyt’e yapılmış en büyük zulüm olarak bilinmektedir. Haksızlığa ve zulme karşı dik duran, boyun eğmeyen Hz Hüseyin ve ailesine yapılanlar unutulmamış, özelikle Alevi-Bektaşi toplumunda her yıl Muharrem ayının onuncu gününde yas tutularak anılmaktadır. Bu elim olayı kısaca özetlersek;
İslam’ın üçüncü halifesi Hz. Osman’ın ölümüyle 656 yılında Hz. Ali halife olur ve halifeliğini beş yıl sürdürür, bu sırada Uhud ve Hendek savaşlarında peygamberimizle savaşan Ebu sufyanın oğlu Muaviye ile ararlındaki anlaşmazlık büyümüş Muaviye de halifeliğini ilan etmiştir. İlk defa İslam devleti ikiye bölünmüş ve huzursuzluk başlamıştır. 661 yılında Hz. Ali’nin ölümüyle( Abdur-Rahman İbn-i Mülcem tarafından gerçekleştirilen bir suikastla hayatını kaybetmiştir) birlikte Muaviye İslam devletinin tek hâkimi olduğunu ilan etmiştir. Hz Ali’nin oğlu Hz Hasanla bir anlaşma yapmış ancak buna uymamıştır. Muaviye ayrıca kendisi hayattayken oğlu yezide biat edilmesini istemiş ancak kabul görmemiştir.
Muaviye’nin ölümüyle, Halifelik makamını saltanata dönüştürmek isteyen oğlu Yezit başa geçer ve Medine’ye haber göndererek Hüseyin’e değil kendisine biat etmelerini ister. Küfeliler buna karşı çıkar ve Hz Hüseyin’in Küfeye gelmesi halinde halifeliğini ilan edeceklerini ve kendisini destekleyeceklerini söylerler.
Hz Hüseyin yaklaşık yetmiş kişilik taraftarlarıyla birlikte Küfeye hareket eder. Küfeli taraftarların Yezit ve adamları tarafından bastırılması ile Hz Hüseyin ve beraberindekiler şimdiki Irak sınırları içerisinde; Bağdat’a doksan km uzaklıkta Fırat Nehrinin güney batısında bulunanKerbela denilen bölgede beş bin kişilik Yezit’in askerleri tarafından etrafları sarılır ve çölün ortasında onları susuz bırakırlar.
Hz Hüseyin beraberindeki otuz iki atlı ve kırk piyade ile savaşmayı göze almıştır, önce Hz Hüseyin’in on dokuz yaşındaki oğlu Ekber, daha sonra Cafer ve Abdullah şehit edilir. Son olarak altı aylık oğlu Ali Askar için su ister ancak verilmez ve muharrem ayının ilk gününde başlayan bu savaş nihayet, Muharremin onuncu gününde ( 10 Ekim 680)kendiside savaşırken atılan mızrak ve oklarla atından düşürülür ve katledilir. Emevi devletinin kurucusu olan Yezit ve adamları tarafından kafası kesilir.
Kerbela kelimesi, Kerb ( gam, keder, üzüntü) bela kelimelerinden oluşmuştur.
‘’Ehli Beyte sarılın, ben kıyamet gününde onları size soracağım’’diyen sevgili peygamberimizinçok sevdiği torunu halifeliğini saltana dönüştürmek isteyen, Emevi devletinin kurucusu Yezit ve taraftarları tarafından katledilmiştir. Bu olay İslam tarihine kara bir leke olarak geçmiş olup Hz. Hüseyin’in hasta olduğu için Kerbeleya götürülmeyen oğlu Zeynel Abidin kurtulmuş ve Ehli beyt devam etmiştir.
Daha sonra Kerbela denilen bölgede Hz Hüseyin için bir türbe yapılmış olup, bu türbeye Beyn-UlHaremeyn( iki türbe anlamı taşır) denilmektedir Osmanlı döneminde Haç ziyareti için gidenler mutlaka buraya da uğradıkları bilinmektedir.
Anadolu Alevi- Bektaşileri on Muharremi bir matem günü olarak kabul eder ve Muharrem ayında 0n iki günlük oruçla birlikte yas tutarlar. On üçüncü gününde ise aşure yapıp dağıtırlar (aşure konusunu ayrı bir yazımda sizlerle paylaşacağım).
Kerbela olayı Türk tasavvuf kültüründe de derin izler bırakmış, şiirler, menkıbeler, Manzum eserler, mersiyeler şeklinde yazılmış olup, daha sonra ‘’Makteli Hüseyin’’ adı altında müstakil bir tür oluşturmuştur.
Pir Sultan Bir şiirinde Hz. Hüseyin’i şöyle konu ediyor,
Yine tamam oldu senenin başı,
Aktıkça akıyor gözümün yaşı,
Mümin olanlara veriyor çoşu,
Münkir yezit kıymetini bilmedi.
İnşallah yezidin nesli kırılır,
Mümin olan hak cemine derilir,
Bir orucun bin bir hacca yazılır.
Bu ayda, tutulan oruçların, edilen duaların, kesilen kurbanların, pişirilen Aşurelerin kabulü dileklerimle.
AHMET BULUT
Araştırmacı –Yazar
(10 Muharrem)

 

 

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
‘’MUHARREM AYI’’

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin