Beni yakından takip eden bazı okuyucularım, bayağı zamandır spor hakkında yazı yazmadığımı fark etmiş.
Artık takip etmediğimi zannetmişler ama gündem o kadar hareketli, ekonomi o kadar kötü ki haliyle maçlar hakkında yazı yazmaya da zaman kalmıyor.
Ekonomideki belirsizlik geleceğe yönelik oluşan kaygılara, umutsuzluklara dahası karamsarlıklara neden olmuşken bir nebzede olsa aydınlatmaya, bilgilendirmeye çalışıyorum.
Maçlarla ilgili en son yazdığımda geçen senenin sezon finali yaklaşmak üzereydi.
Koyu FB taraftarı olsam da her takımı özellikle de ilk 5’te yer alan takımları pür dikkat takip etmeye çalışıyorum.
Gelelim bu seneki süper lige…
Süperliğin 7. haftasını geride bıraktık. Tablo geçen seneye oranla bayağı renkli ve hareketli.
Geçen sene çok kötü bir sezon atlatan GS, geçen senenin aksine bu sene oldukça başarılı. Son 5 maçın sadece bir maçında beraberliği var.
4.hafta Trabzonspor ile yaptığı derbi maçındaki beraberliği dışında galibiyetlerle geçen 7 haftası sonrası 2. sırada ve zirveye ortak.
Ama dengeler her an değişebilir. Maç eksikleri olan Başakşehir ve FB her an zirveyi ele geçirebilir. Arkasından 8. hafta maçlarının tamamlanmasıyla da zirve ve zirveye yakın isimlerde hiç beklenmedik değişiklerde olabilir.
İşte, maçın belki de en sevdiğim yanı bu belirsizlikleri içinde barındırması. Her an her şeye gebe merakla bekletmesi…
8.haftada yapılacak maçlar arasında merakla beklediğim Adana Demirspor/Galatasaray ile maç eksiği bulunan Fenerbahçe’m ile Beşiktaş’ın yapacağı derbi maçları.
İlk 7 takım puan olarak birbirlerine o kadar çok yakınlar ki her an zirveye sahip olabilecek durumdalar.
Hal böyle olunca da şampiyonu konuşmak için çok erken.
Umarım lig sonuna kadar bu şekilde, yakın puanlarla devam eder. Moralleri alt üst eden ekonominin aksine, inşallah futbol yüzlerde tebessüm sebebi olur.
