Galiba depremden sonra Elazığ gündeminde bu denli uzun süre kalan bir başka konu olmamıştır. Maden ilçemizde bulunan cumhuriyet tarihinin en büyük rezervinden bahsediyoruz. Bulunmasının ardından ciddi tartışmaları da beraberinde getiren, altın, kobalt, bakır gibi cevherlerin toprak altında çıkarılmayı beklediği alan.
Bu cevherin Elazığ’a kazandırılması noktasında özellikle ETSO öncülüğünde devam eden çalışmalar kamuoyunun yakın takibinde. ETSO, ve tabiatıyla Asilhan Arslan, çıkarılacak cevherde şehrin söz sahibi olması için yoğun bir gayret içerisinde. Hassasiyet belli; Elazığ istihdamı artsın, Elazığ kazansın!
Fakat bu konu farklı tartışmaları beraberinde getirdi. İzabe tesisi gibi bazı önemli maddelerin şartnameye girmesi isteniyor, adrese teslim ihale olmaması için bir mücadele veriliyordu. Geçtiğimiz gün yeniden düzenlenen şartnamede, izabe tesisin yer almaması tartışmanın tekrar alevlenmesine yol açtı. Özellikle konunun uzmanları bu tesisin şehrimizde olmasının önemine sürekli vurgu yapıyor. Hem istihdama hem de ekonomiye ciddi katkıların olacağından bahsediliyor…
Peki, böylesine önemli bir konuda siyasi parti il başkanları neden ses çıkartmıyor? Ya düşünemiyorlar ya da önemini kavrayamadılar.
Yaklaşık 40 milyar dolarlık bir kaynak sizin için önem arz etmiyor mu?
Şehrimiz için tarihi fırsatı yeniden yakalamışken, koltuklarındaki rahatlığınızdan azıcık feragat etseniz olmaz mı? Siz de iki kelam edin de, gül cemalinizi görelim. Bu Sözlerimiz Elazığ’da muhalif kimliğiyle siyaset yapan parti temsilcilerinedir. Çoğuyla da samimi olduğumuz isimlere.
CHP’den Coşkun Çağlar Duran’a
İYİ’den Servet Gürgözeler’e
YRP’den Erhun Karakuş’a
Saadetten Abdullah Akın’a
Deva’dan Mehmet Kangal’a ve diğerlerine!
Hayırdır! Bu sessizliğinizi neye borçluyuz?
Siz bu şehirde yaşamıyor musunuz?
Maden’deki olay, artık hayat memat meselesidir. Şehrin istihdamına, ticaret hacmine ve yaşanılabilir bir il olmamamıza yönelik yapılacak bir çalışma hepimizin ortak çıkarı olmalıdır. Bütün partilerin de bu düşüncede olması gerektiğine inanıyoruz. Yani özetle, dünya bilmem ne günü dolayısıyla twit atanlar, bu konuyu es geçmemelidir.
