ABDULKADİR ÖZTÜRK

ATASÖZÜ

İnsanların, toplumsal hayatlarından elde ettikleri tecrübeleri; doğa olayları ve canlı bitki ve hayvan temsili göstererek oluşturdukları, minimum ifade ve maksimum mana içeren sözlere “Atasözü” denir.

Atasözleri, adından da anlaşılacağı üzere, insanların kendilerinden sonra yaşayacak olanlara bıraktıkları sözlü miraslardır. Bu sözleri anlamları bakımından genel ve özel olarak ikiye ayırabiliriz. Genel mana ifade eden sözler; tüm insanlığa şümullüluk arz eder.

Bu sözlerde verilen temsiller, tüm insanlığın gözlemleyebileceği tecrübelerdir.

Örnek: “Damlaya damlaya göl olur” Türk, “Kalpten gelen kalbe gider” Arap ve“Duymak istemeyen kadar kötü sağır yoktur.” İtalyan atasözleri verilebilir.

Özel mana ifade edenler ise; o toplumun fertleri arasındaki ortak yaşam değerlerinin süzgecinden geçmiş sözlerdir.

Bir nevi özel kodlamalardır. Atasözümüz olan “Atı alan Üsküdar’ı geçti.”ve “Deve besleyeceksen kapını yüksek tutacaksın.” Arap atasözü verilebilir.

Burada olaylar genelleşebilse de; “Üsküdar” ve “Deve” kavramları coğrafik olarak belirli bir yeri veya belirli bir yerdeki unsuru ifade eder yani yerellik söz konusudur.

Bu iki örnekte de görüldüğü gibi genel ve özel mana ifade eden atasözleri, evrensellik ve yerellik sarkacında bulunurlar ve de ayrım noktaları, sarkacın sıfır noktasıdır.

Ayrıca kavimlerin insanlığın ortak değerlerini kendi yerliliğiyle ifade etme şekilleri de vardır.

Kuvvetli bir insanı tanımlamak için Türklerde “Öküz gibi ”, Ruslarda “Ayı gibi”,Araplarda “Aslan gibi” denir.

Aslında her üçünde de övme biçimi/formatı aynı, kullanılan doneler farklıdır.

Aynı örnek “Eşek Arısı” ile Japonların“Serçe Arısı” arasında vardır. Buradaki kıstas: İriilik”tir.

Farklı toplumların irilik tasvirlerinin, kendi fiziki yapılarıyla da alakalı olduğu ortaya çıkıyor.

Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşıldığı gibi her toplum, kendinden sonraki nesil için kendi yaşayışlarını ve genlerine işleyen davranışlarının kodunu atasözleriyle yansıtmıştır.

Bu kodlar o toplumun hayatını kolaylaştırmak ve güzelleştirmek için öğüt bağlamında sunulmuşlardır.

Atasözlerinin insanlığa uygunluğu o toplumun evrenselleşmesinin de göstergesidir.

Türklerin Orta Asya’da kullandığı atasözleri ile Osmanlı Devleti’nden sonra kullandığı atasözleri arasındaki fark;Türklerin evrenselleşme sürecini gösteriyor.

Atasözlerinin yakınlığı ve ortaklığı; iki kültürün yakınlığına delalettir. AKÖ

Sağlıcakla kalınız…

ATASÖZÜ
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin