ABDULKADİR ÖZTÜRK
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. YAZAR
  4. DÜŞÜNCE, KÜLTÜR VE SİYASET 3

DÜŞÜNCE, KÜLTÜR VE SİYASET 3

Kültür ve Fransa:

Fransa, Batı devletleri arasında kültürü temel alan bir devlettir.

Bunun en önemli ve dikkat çekici örneği Fransızların başka dillere karşı “Fransız kalma”larıdır.

“Fransız kalmak” deyimi belki de oradan gelmektedir.

Fransızlar başka milletlerin dillerini öğrenmezler.

Bunun ilk belirgin özelliği 2008 yılında İtalya’ya gittiğimde gördüm.

İtalyanlar; “Fransızları sevmiyoruz! Dilimizi ve bizi hor görüyorlar.” diyorlardı.

İkinci belirgin özelliği Fransız siyasetinde yaşanan bir istifa olayıdır.

Fransız bir siyasetçi ülkesinin vergisi yüksek olduğu için şirketini bir sömürge ülkesinde kurmuştu. Ülkesine vermek istemediği dillendirilince istifa etmek zorunda kaldı.

Aynı siyasetçi, yolsuzluk yapsa belki de siyaseten bu kadar eleştirilmezdi.

Bir suç işlenmiş ve hukuk ile geçiştirildi.

Vergiyi başka ülkeye vermek, vergi kaçırmaktan büyük hatadır. Vergi kaçırmak sadece suçtur. Vergiyi başka ülkeye vermek aidiyet değişikliği telakki ediliyor. Fransa’nın temelini oluşturan Fransızlığını inkâr etmiş oldu bu davranışıyla. Böylelikle Fransa toplumunda temsil hakkını kaybetti.

Üçüncü özellik olarak ise Fransızlar kadar dilleriyle övünen bir topluluk olmadığını söyleyebiliriz. Arapçayı da bilmesek dillerini şiir, kendilerini şair zannedeceğiz!

Bunun içindir ki “Aşk, Fransızcadır.” veya “Âşıklar, Fransızca konuşur.” derler.

Dördüncü belirgin özellik, Müslüman sömürgelerini dahi Fransızca konuşturmalarıdır.

Hatta öyle ki Tunus ve Cezayir’in resmi dilleri Fransızcadır.

Beşinci belirgin özellik, Cezayir asıllı Müslüman futbolcu Zinedine Zidane’nin Fransa Milli Futbol Takımı’nın kaptanlığını yapmış olmasıdır.

Sıralamayı genişletmek mümkün; Paris’in Moda’nın başkenti sayılması, ülkemizden çıkarılan/kaçan sanatçıların Fransa’yı mesken tutmaları vb.

Türkiye’deki siyasi partilerden birinin %50 kadın kotası koyması, eş başkanlarından birinin kasın olması, Diyarbakır büyükşehir beledi başkanının kadın olması tesadüf değildir. Fransa’nın o parti hakkındaki tasarruf payının yansımasıdır.

Bunun bizim siyasi tarihimizdeki, en büyük yansıması, bir Fransa’nın siyasi temsilcisi ya da solculuğun Fransız versiyonu olan Bülent Ecevit; ülkemizde sosyal hayatı büyük bir etkiye uğratan ağalık sisteminin kaldırılması ve toprak paylaşımının altında bu neden yatmaktadır.

Biraz daha zihinleri zorlayalım.

MKA Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan sonra ilk icraatlarından ya da en büyük etki oluşturan icraatlarından bir kaçı şunlardır.

Alfabenin değiştirilmesi, kılık kıyafetin değiştirilmesi, Tekke ve Zaviyelerin kaldırılması, kadına seçme-seçilme hakkının verilmesidir. Kadının seçme hakkı İslam tarihinde Medine’den beri Biat müessesesi ile vardı.

Toplumlar, kadınlar eliyle dönüştürülür.

Kadının konuşması toplumun Ana Dilini, giyinişi toplumun dinini, kadının seçilmesi toplumsal hiyerarşiyi dönüştürür.

Bütün bunların ana etmeni; Kültür’dür.

Sağlıcakla kalınız…

DÜŞÜNCE, KÜLTÜR VE SİYASET 3
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin