Hız, fizik ilminde bir kavramdır. Hareketin belirlilik ölçüsüdür.
Hız;Yaşadığımız toplumun algılamasının geçmişinde genel manada olumsuz deyimlerde kullanılmıştır. Hatta atasözlerimizde bile olumsuzluğun göstergesi olarak kullanılır.
“ Acele eden, ecele gider”
“Hızlı giden atın b..ku seyrek düşer”
“Kontrolsüz güç (hız), güç değildir”
Hız; günümüz dünyasında prestijli bir kavram haline getirilmeye çalışıyorlar.
Zaman; vakit olmaktan çıkarılıp, saate indirgenerek hızı anlamlaştırmaya çalışıyorlar.
Hız; gizemli bir hale geldi, sınırı yok ve sınır tanımaz oldu.
Gündelik işler dahi hız kelimesiyle ifade edilmeye değer bulundu.
Hatta uyku dahi hız kelimesiyle ölçülür oldu.
Hız, çokluk kavramını boşalttı. Çok yok, hız vardır.
Ne kadar çoktan ziyade ne kadar hızlılık değer buluyor.
Hızın kavramsal olarak toplum ve sistem içerisinde revaç bulması en fazla ya da en kötüsü; eğitim, sağlık hatta adalet sisteminde yer bulmasıdır.
Düşünmesini durarak ve/veya oturak yapan insan, hızlılık kurbanı olarak kaçarken düşünür hale gelmiştir. Bu düşünmenin ne getireceğini artık düşünmeye hacet kalır mı bilmem?
Hız; insanlık tecrübesinin, beşer ideolojisine kurban edilmesinin sadece yansımalarından veya sembollerinden biridir.
İnsanlık tecrübesi: bir olayın, oluşumunun zamanla olacağı ve hatta zamanın ilaç olduğu düşüncesine hâkimdir. Olgunlaşma zamanın süreç olarak işlemesidir.
İnsanın ideolojisi: Her çözümün merkezine kendini yerleştirdiği için yangına körükle gider.
Hatta çözümsüzlüğün nedeni olur.
İnsanlık tecrübesi “Evrelere” ayrılır.
Kâinat tecrübesi ise “Devrelere” ayrılır.
İnsanın ideolojisi ise “anlara” ayrılır.
“An”ları bile kılı kırk yararca mantığıyla anlamsız parçalara ayırır.
Nefes almak ve vermek bütünsel bir olay olduğu halde bunu “An”lara ayırır ve insan hayatını ya da insanlık tecrübesini parçalara ayırarak insanın ölümle yüzleşeceği zamanı unutturur ta kıyamete kadar. Bunun en anlamlı örneği: Tekasür Suresidir.
Zamanı anlamsızlaştırdıktan sonra kişinin mekânsal olarak anlam bulması sanal âlemde bir yer tutması gibi ya da suya yazılan yazı misalidir.
Geliniz hızımızı ayarlayalım saatçe değil, vakitçe ayarlayalım.
Sabah, öğle ve akşamımız belli olsun.
Gecemiz; uyku ve dinlenme vaktimiz, gündüzümüz; neşemiz olsun.
Günlerimiz neşe dolsun.
Sağlıcakla kalınız…