ABDULKADİR ÖZTÜRK
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. IŞİD VE RAKKA

IŞİD VE RAKKA

featured

Işid: İdeoloji katılmış ehli kitaplıktır!

Işid; Suyu, Oksijen ve hidrojen diye ayırdı.

Gerektiğinde Hidrojen, gerektiğinde Oksijeni etkin kılıyor.

Hristiyanlık; Yanıcıdır. (ahlak).

Yahudilik; Yakıcıdır.(hukuk).

Bunların orantısal olarak birlikteliği İslam selam (iç huzur-dış güvenlik)’dır.

İslam; Suyun oksijen ve hidrojeni orantısal olarak bir araya getirmesiyle oluşması gibi, ahlak ve hukuku bir araya getirdi ve insanı kâmilin oluşmasına zemin hazırladı.

Bu zeminin inşa/korunması için ise siyasi otoriteyi gerekli kıldı.

Müsteşrikler; Müslümanların devlet kurmalarının emir ve ihtiyacını araştırmışlar ve su sonuca varmışlar. Kur’an-ı Kerim’de  “Salih Amel” yapmanın gerekliliği ancak devlet ile kaim olmalıdır sonucuna varmışlar. İslam klasik eserlerinden birinde teknik bir alet olan teraziyi anlatırken, öncelikli olarak kullanma ahlakını anlatmıştır. Aletlerin teknik özelliklerinin sağlamlığı ve hassaslığının önemliliğini büyüklerimiz “Kem Alatla, Kemalat Olmaz!” sözleriyle açıklamışlardır.

Ayrıca Alatın kem olup olmamasının önemi kadar, Alatı kullananın adalet, beceriklilik ve ahlak, vb. özelliklere sahip olması gereklidir.

Ahlak aile ve toplum otokontrolünde, adalet eğitim kontrolünde, dirayet ise siyaset otokontrolünde yapılır.

Konunun bütünlüğünün tamamlanması açısından Işid ile alakasını açıklamaya gelince;

Işid, dünyada yaşanan seküler siyasetin oluşturduğu küresel zülüm karşı, irrasyonel bir siyaset anlayışı kendilerine gerekçe yaparak bu zulme karşı koymaya çalıştıklarını deklare ederek Mezopotamya’da bir siyasi organizasyon meydana getirdiler ve yerel halktan insan ihtiyacını karşıladılar.

Ahlakı aşamayı örgütsel olarak hiyerarşiyle telafi edip toplumsal olarak pas geçtiler.

Topluma hukuku şeriat diye dayattılar, örgütüne hukuksuzluğu, örgütsel hiyerarşiye uyulması koşuluyla ahlaklı saydılar. Çünkü meşrulaştırma mekanizmasını içselleştirmişler.

Böylelikle, tarihte denizlerde yaşanan korsanlık, Türkiye-İran-Suudi Arabistan arasındaki karasal bölgede Işid ile yaşanmış oldu.

Nasıl ki; Barbaros Hayrettin Paşa Cezayir’i işgal etti ve Osmanlıya vererek karşılığında Kaptan-ı Derya Makamına getirildi.

Barbaros hayrettin Paşa ile Osmanlı ilişkisi planlı değildi

Işid’de Mezopotamya’yı vermek için mücadele edecek.

Bu süreç bir akl-ı evvelinişinden ziyade “ÜstAkıl”ın işidir.

Bu olay başlamadan bu fakir şöyle diyordu:

“İslam düşmanlarının yerinde olsam; Dimeşk (Şam) ile Bağdat arasında bir Başkent kurarım.” akö

Rakka gibi kadim bir şehrimizi; annesi (coğrafya) Müslüman, babası(İdare eden)kâfir olan

“Veled-i Zina” olarak kucağımıza bıraktılar. akö

Böyle olayların olmaması için siyaseten ümmeti yönetenlerin, basiret feraset ve dirayet sahibi kişiler olması gerekiyor.

Sağlıcakla kalınız…

 

IŞİD VE RAKKA
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin