Her ayın İşsizlik oranı, geçen yılın aynı ayına göre X puan artarak/azalarak yüzde Y oldu.
İşsiz sayısı XY kişi artış/azalış ile YX kişiye ulaştı. Anadolu Ajansı
Evet. Bu haberlerden anlaşılacağı gibi işsizlik Türkiye’deki siyasal hayatın argümanlarındandır.
“İşsizlik”; İslam öğretisinde/düşüncesinde nereye düşer!
İslam siyaset felsefe anlayışında işsizliğin karşılığı veya sorumluluğu var mıdır?
İslam’ın emirlerinde ve/veya öğretisinde işsizlik, kelime ve kavram olarak kullanılmaz.
Asl olan durumun sonucu olan veya başka sebepten de olsa “gece yatağa aç girmemektir.”
Bu durumu Hz. Muhammed (sav)’in şu sözünden anlıyoruz.
“komşusu aç iken, tok yatan bizden değildir.”
Bu hadis-i şerifi hikmet ile incelersek, işsizlik değil, “Açlık” ön plandadır.
Bunun ile ilgili/ilintili/ilişkili olan “komşu” terim/kavramı öne çıkıyor.
Yani açlık küresel değil yerel olarak ele alınması gereken bir olay olduğu veya çözümünün ancak böyle olacağı düşünüle bilinir. Afrika kıtasındaki açlıkları kimse sayı ve oran ile değil, hatta işsizlik ile de yorumlamıyorlar.
Çünkü küresel sistemde üret(e)meyen hesaba, kitaba alınmaya değmez!
Gelelim oran kısmına açlık oranla ve sayıyla olmaz.
Her bir fert birer birer ayrı olarak ele alınır.
Çünkü “Ateş düştüğü yeri yakar.”
Ülkede işsizlik %0,1 olsa veya sayısı3531 kişi olsa o ülkede aç kimse yoktur diyebilir miyiz?
Komşusunu aç bırakmayan bir toplumda işsizlik yüksek sayı ve oranda olması ne ifade eder?
İşsizlik küresel bir kavramdır.
Kapitalizmin kavramının asıl sebebi kapitalizmin sonucudur.
Müslüman bir toplum/idare de işsizlik küresel sistemin bir yutturulmuş zokasıdır.
Bizde işsizliği darmadağın edecek şöyle bir deyim vardır.
“Bir lokma, bir hırka”dır.
Açlığın, işsizliğe dönüştürülmesi, küresel sistemin oluşturduğu “Tüketim Değirmeni”ne su taşımaktır.
Mütefekkirler ve siyasetçiler; Toplumsal sorunları genellemeci ve toptancı bir bakış ile değil, bireyden topluma giden bir süreç ile ele alması gerekiyor.
Sağlıcakla kalınız…
