ABDULKADİR ÖZTÜRK
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. YAZAR
  4. ULAŞIM VE TRAFİK 1

ULAŞIM VE TRAFİK 1

Ulaşım ve Trafik; Kendi aralarında bağlantılı olan bu kavramlar aslında bir zihniyet yansımasıdır. Ulaşım, adından da anlaşılacağı gibi iletişimin sağlanmasını temin eder.

Trafik ise bu sürecin cüzlerini belirtir. Yanı göründüğü gibi, trafik ulaşımın bir cüzüdür.

Ama uygulamalarda ve/ veya değerlendirmelerde trafik sorunları esas sorun sayılır.

Buda yönetimdeki zihniyetin yansımasını gösterir. Merkezi iradede bu zihniyeti biraz kabul etmek makbul olabilir. Ama yerel yönetimlerde, örneğin belediyelerde, ulaşımdan ziyada şehrin trafiği gündeme getirilir. Bu da o yörede yaşayanların yapılan değerlendirmelerde zurnanın son deliği muamelesi görülmesi ve hatta daha vahimi bunun bir medeniyet iddiası gibi sayılması ve bu vesileyle insanların bu düşünceye kurban edilmesi bir değer kabul ediliyor.

Bu değerlendirme ışığında Türkiye’deki belediyelerin ulaşımının örneklendirilmesini yapılım.

Ve üç şehir ele alalım. Ya da şehir olma hiyerarşisinin aşamalarından üç aşamaya örnek teşkil edecek şehirleri ele alalım.

  1. sınıf şehre örnek: İstanbul gerek tarih, gerekse nüfus olarak Türkiye’de tektir. Başka bir örneği yoktur.
  2. sınıf şehre örnek: Ankara ise başkent olması sebebiyle uluslararası ilişkiler göre bir şehirdir.

Her ülkenin bir başkenti olduğundan Ankara’da tektir.

  1. sınıf şehre örnek: İzmir bulunduğu coğrafik konum, kültürel yapısı, tarihsel geçmişi ve nüfus sayısıyla Türkiye’de sınıfında tektir.
  2. sınıf şehre örnekler: Adana, Konya, Bursa, Erzurum, Antalya, Diyarbakır, Kayseri, Gaziantep ve Trabzon
  3. sınıf şehre örnekler: Kocaeli, Urfa, Eskişehir, Malatya, Sivas, Denizli vb.

Bu sınıflama ilaahir devam eder ve artırılabilir. Ayrıca bu sınıflamada şehir merkezi esas alınmalıdır. Çünkü şehir mücavir alanın sınırları içinde kalanlardır. Yoksa Adana’da olduğu gibi Tufanbeyli ile arasındaki uzaklık 200 km uzak olan değildir. Feke’nin bir köyüyle uzaklığı 80 km’dir.

Bu coğrafik uzaklık şehir hayatına katılımı azaltır.

Bu örneklemeler bir öngörüdür.

  1. Türkiye’nin en büyük yerleşim yeri İstanbul
  2. Türkiye’nin başkenti Ankara
  3. Türkiye’nin mozaiğinden farklı bir şehir İzmir
  4. Türkiye’nin yarı mozaiği Çukurova’dan bir il Adana

Bu sınıflama 10’a kadar devam edebilir.

  1. sınıfa örnek: Şırnak, Bilecik, Bingöl vb.

Bu şehir merkezleri kendi coğrafik yerleşimlerine yakın olan kültürel birliği asgari olarak birbirlerine yakın olan insanların buluşma yeridir.

Ulaşımları şehir ulaşımı değil kırsal ulaşımıdır.

Trafik adına kuraldan başka bir uygulama yoktur. Yonca kavşak yoktur. Ulaşım, yaya artı araçtır.

Şehir merkezine, zorunlu hallerin dışında veya zorda kalınırsa yürüyerek ulaşılabilir.

Temel ihtiyaçlar için şehir merkezine gitmek zorunludur.

Çarşı kavramı vardır. Anadolu’dan büyük şehirlere yerleşenler ilk zamanlarda çarşı kavramını kullanırlar, zamanla şehrin değer yargısıyla bu kavram yok olur. Ve birçok şehir merkezleri ortaya çıkar.

Bu algılamaları birey-fert değil, çünkü şu an ki şehirler insanlarını bireyleştirme sürecinin aracıdır. Farkına varmadan bir süreç içerisinde yaşar, kazanmaz. Bu da insanımızın hayatı algılama kodlarının çözülmesini beraberinde getiriyor. Söz konusu süreç önü alınmaz bir ivme kazanıyor.

Bu birey-şehir ikilemesi şehrin canlı bir varlık olmaktan ziyade bir barınma yeri, yani bizim değimimizle ev ile otel arasındaki farka benziyor. Artık insanlar evde değil de oteldeymiş gibi evlerine gitmeye başlarsa bu yadırganmamalı.

Biz insan olmamızın sorumluluğuyla ilişki kurduğumuz eşya, mekân ve zaman üçlemesini anlamlandırmamızı yeniden değerlendirmeliyiz. Yoksa organize toplumların yaptırım ve yönlendirmelerinin dışına çıkamayız. Yani biz olmaktan çıkarız.

İşte bu minval üzerine ulaşım ve trafik ayrımını ve şehir algılamasının bu kavramları nasıl etkilemesi gerektiği ve/veya etkilediğini değerlendireceğiz.

Sağlıcakla kalınız…

ULAŞIM VE TRAFİK 1
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin