ABDULKADİR ÖZTÜRK

ZABITA

Zabıta; Bir Kent Aşığı

Zabıta; Bir yerin şehir olma göstergesi olan kurumsallaşmanın fert tezahürüdür.

Zabıta güvenlik birimlerinden ayrılır.

Zabıta; şehir hayatına aykırı olan durumları uyaran ve/veya düzelten kişidir.

Valilik-belediye arasındaki kurumsal alandaki fark, polis-zabıta’da fert bazındaki yansımasıdır.

Üzüntümüz odur ki, zabıtayı polis ile karşılaştırmaktır.

Vali – Belediye Başkanı görevlendirmesinde devlet-millet sorumluluğu varsa bu ayrım polis-zabıta’da ferdi yansımasıdır.

Polis devletin vatandaşa karşı sorumluluğunu karşılamak içinse zabıta da belediyenin yaşadığı topluma karşı sorumluluğu vardır.

Bu iki sorumluluk alanının üst sınırın devlet çizer.

İşte zabıta alt ve üst sınırdaki bu her möniğin aksamadan korunmasını sağlayan bir sanatçıdır. Bir tarafta zorluk, diğer tarafta incelik, işte sanatın ana damarı…

Zabıta bu damarın nabzını tutuyor.

Zabıtalık; Zor zanaattır!

Zabıta kurumunun tarihsel zihni altyapısını; mahalle bekçiliği, kabadayılığını, söz sahibi büyüklerinin sosyalleşme süreci içerisinde kurumsallaşmıştır.

Günümüz şehirlerindeki, şehirleşme mantalitesi; sadece nüfusa ve nüfusun etkilerine taalluk ettirilmesi sonucunda; zabıtaya biçilen görevde bu kontrol dışılığın yansıması olan, gecekondu ve seyyar satıcı mücadele ile sınırlandırılmış ve buradan hareketle zabıta, yıkım ve kovalamaca ile anılır olmuştur.

Zabıta; kırsal alandan şehir hayatına atılanlara ilk aşamada yardımcı olmak şehir hayatının inceliklerini anlatmak ve yaşanılacak hayatın sağlanmasına çalışmaktır.

Bu süreçte bu yaşantıya uymayanları uyarmak ve bu yaşantının temel taşlarından olan esnafın değerini korumak için esnaflar arası rekabetin Ahiliğin koruyucusudur.

Bu bağlamda yaşadığımız yerin şehir olmasını istiyorsak zabıtayı değerlendirelim. Zabıtaya değer verelim.

Sağlıcakla kalınız…

ZABITA
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin