Nihayet buluştuk!
Yazmayalı iki aya yakın bir zaman oldu. Bu zaman zarfında merak edip soran okuyucularıma minneti bir borç bilirim. Herkese tek tek cevap verme şansın olmadı; dolayısıyla öncelikle merakları gidermekle işe başlayayım. Hatırlayacağınız üzere geçen Eylül ayında yüksek lisansa başladığımın haberini vermiştim. Çok verimli geçen güz döneminin ardından bahar dönemini de aynı şekilde iyi geçirmek için bütün dikkatimi derslere, ödevlere vermek durumunda kaldım ve sonuç olarak iyi bir diploma notuyla dersleri bitirmiş bulunuyorum ki derece beklediğimin haberini buradan paylaşmış olayım.
Gelelim hareketli geçen ülke gündemine…
Gündemi çok yakından takip etmeye devam etmekle birlikte siyasette ve ekonomide ki olağanüstü değişimler zaten herkesin gündeminde ve yakın takibindeydi.
Büyük ve stresli bir seçim döneminin ardından dizginlenemeyen altın ve döviz ki son yılların rekorunu kırdılar ve devamı da bekleniyor. Tabi ki yaz sezonundayız ve tatilcilerin getirecekleri döviz bu yükselişi birazda olsun baskılayacaktır. Sonrası ise muamma…
Dünya gündeminde yer alan, Rusya’da yaşanan darbe girişimi, Fransa’ da çıkan ve İsviçre’ ye sıçrayan ayaklanma haberleri de tedirgin eder boyutta!
Globalleşen dünyada artık ülke gündemini takip etmek yetmiyor, dünya gündemini de takip etmek gerekiyor. Kanadalı yazar Mc Luhan’ la birlikte literatüre giren ve şu anki dünya düzenini özetleyen ve elektronik kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte dünyanın artık küçücük bir topluluk haline dönüşeceği görüşü; şu an gerçekliğini bizzat göstererek yaşatmakta. Dolayısıyla eskinin kapalı olan geleneksel yapısı şimdilerde kültürel çeşitlilik barındıran ve dışa dönük yapılanmalar göstermekte ve yerli yapıyı da değiştirmekte. Dolayısıyla artık çok yakın olmasa da ticari, siyasi etkileşimde bulunduğumuz her ülke, bizi de etkilemekte ve takip etmemize neden olmakta.
****
Gelelim bir türlü düşmeyen enflasyon ve zamlar…
Dolar, Euro, altın zirve seviyelerini yaşarken diğer taraftan ürünlere gelen zamlarla dudak uçuklatan fiyatlar…
Yüzde yüz doluluk oranıyla sezonu geçiren tatil beldeleriyle ülkeye giriş yapılması ümit edilen döviz ile “Acaba zirveden düşüş olur mu?” umudu yanında; emekli ve diğer maaşlara beklenen zam, önümüzdeki haftanın gündem başlığı…
5 Temmuz Çarşamba saat: 10.00’da açıklanması beklenen Haziran ayı enflasyon oranı ile birlikte 6 aylık enflasyon ortalaması belli olacak böylelikle; emekli, yaşlı, engelli vs aylıklarına yapılacak olan zam oranı kesinleşecek. Ancak maaşlara yapılacak olan zam, beraberinde ürünlere yapılacak yeni zamları da tetiklemiş olacak.
Brüt 10 bin 8 lira, vergiler ve kesintilerin düşmesiyle net 8 bin 506 lira 80 kuruş olan asgari ücret %34 oranında yapılan zam ile birlikte 1 Temmuz 2023 tarihinden itibaren geçerli olmak kaydıyla; brüt 13 bin 414 TL, net 11 bin 402 TL olarak kararlaştırılmıştı. Dolayısıyla emekli ve diğer maaş zammı bekleyenlere de aynı oranda zam yapılması bekleniyor. İşin kötü tarafı maaşlara zam yapılırken; her şeye zam yapılması! Asgari ücrete yapılan zam, işverenin maliyet kalemini arttırırken bu maliyeti satmış olduğu ürünlere yansıtmasına dolayısıyla bu durum ürünlerin zamlanması anlamına gelmekte. Eee haliyle de diğer ürünlere de zam yapılması kaçınılmaz! Üretime ağırlık verilmeden, istihdam arttırılmadan maalesef bu dar boğandan çıkmak pek de mümkün görünmüyor.
Bakalım emekliye, engelliye, yaşlıya vd. hangi oranda zam yapılacak? Dahası yapılan zamlar ne ölçüde işe yarayacak? En önemlisi devam eden süreçte ürünlere ne oranda zamlar yapılacak?
Yoksa asgari ücretliye, emekliye ve vd. yapılan zamlar daha ilk ayında yine eriyecek mi?
Güzel bir hafta diliyorum…