Öncelikle tüm İslam âleminin Ramazan ayı mübarek olsun. Ligin ilk yarısında deplasmanda 3-1 yenildiğimiz Belediye Kütahyaspor’la evimizde karşı karşıya geldik. Maça kalede Hakan, savunmada Hakan Bozkurt, Yiğitcan, Emre, Oğuzhan, orta sahada Yağızcan, Fatih, Mesut, Çağrı, Hakkı, forvet de Tugay Keleş on biri ile çıktık. Oynanan oyundan memnun olacak ki Alaettin hoca on birde ve sistemde çok fazla değişiklik yapmadan maçlara çıkıyor. Hoca oyundan memnun ama takım hiçbir şey oynamıyor. Üretkenlik desen kenar ortadan başka yaptığımız bir şey yok. Taraftarımızın desteğiyle istekli, agresif ve baskılı başlamamız gereken maça düşük tempoda ve isteksiz başladık. Rakip teknik direktörü tebrik ediyorum bizi çok iyi analiz etmiş. Çok kaliteli oyuncuları olmamasına rağmen bu puanı nasıl topladıklarını anlayabiliyorum. Üretemeyen bir takım olduğumuzu bildiği için neredeyse maçın doksan dakikası topu bize verdi. Yapacağımız hataları ve kontra atak kovaladılar maç boyunca ve bu planları da tuttu. Üç dört kez kontra atakta karşı karşıya çok net pozisyonu değerlendiremediler.
Düşük tempoda yan bas yaparak başladığımız maçta oyunu çözmek için kanatlardan atak yapmaya çalışsak da başarılı olamadık. Atak yapmayı beceremediğimiz gibi savunmada da etkisizdik. Kütahyasporlu futbolcular topa sahip oldukları dakikalarda sahamızda çok rahat pas yaptılar. Nitekim 30. dakikada defansın soluna doğru atılan pasa çaprazdan Can Muhammet düzgün vurdu ve takımını deplasman da öne geçirmeyi başardı. Gole kadar topla az oynayan Kütahya golle birlikte topun kontrolünü tamamen bize bıraktı. İlk yarı pozisyon bulamadan bitti. İkinci yarının başında Hakkı’nın yerine Mert, Oğuzhan’ın yerine ise Tevfik girdi. Kapanan rakibimize karşı hakkı gibi şut çeken, çalım atan, pas yapan bir oyuncuyu oyundan almak rakibimizin ekmeğine ballı yağ sürmekten başka bir şey değildir. Maçı izleyen herkes görmüştür ikinci yarı şut çekmeyi bırak şut girişiminde bile bulunmadık. Mesut gibi katkı veremeyen biri sahada doksan dakika dururken Hakkı’nın 45. dakikada sahadan alınması takıma ihanettir. Ne ayrıcalığı var bu oyuncunun yada bizim göremediğimiz ne katkı veriyor bilen bana da anlatsın. Değişikliklerle birlikten üretkenlikten uzak tamamen doldur boşaltla gol bulmaya çalıştık ama başarılı olamadık. Golden sonra uzatmalarla birlikte 70 dakika doğru düzgün pozisyon bulamadan evimizde taraftarımızın önünde mağlup olduk. Bu kadar olumsuzluğa rağmen uzatmalarda ceza alanı içerisinde rakip oyuncunun eline değen penaltı pozisyonunu hakem görseydi en azından 1 puanı alabilirdik.
Haftalar geçiyor ligin sonuna yaklaşıyoruz. Artık bu sezon için beklentimiz kalmadı. En azından gelecek sezon için umutlanmak istiyoruz. Hatta umut kırıntısına bile razıyız ama maalesef en ufak bir ışık bile göremiyoruz. Oyuncuları hocaları eleştiriyoruz eleştiriyi de hak ediyorlar fakat her zaman dediğim gibi bu yöneticilerle başarıya ulaşmak mümkün görünmüyor. Yapamadık başaramadık deyin ve gidin. Yakın zamanda güzel örneği de var önümüzde. Daha geçen sezon şampiyonluk yaşamış Trabzonspor’un başkanı bile istifa ederken bizim başarının yanından bile geçemeyen yöneticilerimiz ağa gibi koltuklarında oturuyorlar. Düşün bu takımın bu şehrin yakasından bu taraftarın bu şehrinde mutlu olmaya başarı yaşamaya hakkı var. Büyük harflerle kalın puntolarla yazıyorum YÖNETİM İSTİFA!!!
