BEŞİR İSLAMOĞLU
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. YAZAR
  4. AKLINI AYETLERE GÖRE KULLANMAYANLAR, PİSLİĞE MAHKÜMDÜR

AKLINI AYETLERE GÖRE KULLANMAYANLAR, PİSLİĞE MAHKÜMDÜR

“Aklı kullanmak” önemli bir eylemdir. Her insan aklını bir şekilde kullanır; ancak önemli olan aklı doğru bir şekilde kullanmaktır. Doğru bir şekilde kullanıp kullanmadığımızın ölçüsü vahiydir. Vahiy bize aklımızı doğru kullanmayı öğretir. Doğru bilgi sahibi olmamız için Allah, her şeyi tafsilatlı, ayrıntılı bir şekilde anlatır. Her türlü bilgi ve örneği vermekten çekinmez. Yeter ki bizler O’na kulak verelim.

Allah’ın vahyine iman edenler, kendini bir kontrol etmelidirler. Akıllarını vahyin ilkeleri doğrultusunda mı kullanıyorlar, yoksa başka kaynaklara göre mi? Ömründe bir kez olsun Kur’an’ı anlayarak okumayan ve Allah’ın kainattaki ayetleri üzerinde düşünmeyen bir insan, aklını vahye göre kullanmış olabilir mi?

Herkes iyi bilmelidir ki her insan, ancak bilgisi çerçevesinde aklını kullanır. Mekke müşrikleri akılsızlıklarından mı şirk koşuyorlardı? Hayır, bilgilerini atalarından böyle aldıkları için şirk koşuyorlardı. “Biz atalarımızdan öyle öğrendik” dediler ve şirk koşmaya devam ettiler. Hindular ineği kutsal kabul ederken akılları yok muydu? Hayır, atalarından böyle öğrenmişlerdi ve tapınmaya devam ettiler. Sufilerin pek çoğu şeyh ve gavslarına ilahlık sıfatı verirken akılları mı yoktu? Hayır, kendilerine böyle öğretilmişti. Örnekleri çoğaltmak mümkündür…

Öyle ise, hidayet ve hakikat kaynağı olan Kur’an’dan değil de başka (İsrailiyat, esatir, rivayet, hikaye türü) kaynaklardan beslenenler ve Kur’an’ı anlamadan mevtalara teberrüken okuyanlar, akıllarını doğru kullanmadıkları gibi, dini de doğru anlayamazlar.

Şimdi hepimiz dürüstçe düşünelim ve kendimizi test edelim! Dinimizi öğrenirken, dinle ilgili bilgiyi elde ederken kaynağımız nedir? Allah’ın kelamı mı, yoksa başka kaynaklar mı? Diğer bir ifadeyle, dinimizi vahiyden mi öğreniyoruz, yoksa rivayet kültüründen mi? Dürüst olalım! Başka kaynaklara ayırdığımız zamanı, Kur’an anlamak için ayırmıyoruz. Okuyup anlamaya çalıştığımız yüz kitap arasında Kur’an var mı?

Şu soruyu bir kez daha soralım ve üzerinde düşünelim! Niçin diğer kitapları anlamak için okuruz da Kur’an’ı anlamadan okuruz? Yoksa Kur’an anlaşılmak için değil de müzik ihtiyacımızı karşılamak için mi gönderilmiştir?

Gelin, aklımızı kullanarak Allah’ın yazılı ve kevni ayetleri üzerinde tefekkür edelim. Hiçbir kaynağı onun üzerinde görmeyelim. Kur’an’ı anlamadan okursakve ayetler üzerinde tefekkür edip aklımızı kullanmaksak, pisliğe mahkum olacağımızı (hidayete erişemeyeceğimizi) unutmayalım.

“Şunu bilin ki, Allah, aklını kullanmayan kimselere inançsızlığın pisliğini musallat eder.”  (Yunus 100) Yani, onur kırıcı, alçak ve rezil belalara duçar eder. Sonuçta kokuşmuş, çürümüş ve rezil bir hayat yaşamaya mahkum eder. Böyle bir hayata duçar olanın neyi kalır ki!

Selam ve sağlık dileklerimle….

AKLINI AYETLERE GÖRE KULLANMAYANLAR, PİSLİĞE MAHKÜMDÜR
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin