BEŞİR İSLAMOĞLU
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. YAZAR
  4. İSRA YÜRÜYÜŞÜ, HİCRET YÜRÜYÜŞÜDÜR

İSRA YÜRÜYÜŞÜ, HİCRET YÜRÜYÜŞÜDÜR

Bazı arkadaşlar, İsra, miraç, kandil, ruh, melek, cin, şeytan, mucize gibi kavramlar hakkında yazdıklarımızı önemsiz görebilirler; ancak unutmayalım ki hurafe ve mitolojik bilgiler daha ziyade bu kavramlar bağlamında dine ilave edilmiştir.

Bilinmelidir ki Resulullah as sonrası hemen her konuda uydurulan rivayetler, Kur’an ayetlerini doğru anlamamızı zorlaştırmıştır. İlk yazılan tefsirler, genellikle rivayetler gölgesinde hazırlandıkları için, çokça hurafe barındırmaktadır. Bu uydurma rivayetleri bir yana bırakıp, Kur’an’ı kendi bütünlüğü ve bağlamı içinde anlamaya çalışmazsak, doğru sonuçlara ulaşmış olamayız.

“Kulunu Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya yürüten Allah, süphandır” (17/1) ayetindeki “aksa” hakkında farklı görüşler serdedilmiştir. M. Aksa, kimilerine göre Kudüs’teki Süleyman mabedi ve İliya mescidi, kimilerine göre Mekke’deki Cirane mevkii, kimilerine göre hayali miraç ile bağdaştırılarak gökyüzündeki Sidretü-l Münteha, Cennetü-l Me’va ve Beytü-l Mamur’dur.

Yine kimilerine göre isra (yürüyüş), miraç edebiyatıyla izdivaç ettirilerek bedenen, kimilerine göre ruhen, kimilerine göre de uykuda gerçekleşmiştir. Kimilerine göre de melekler aleminde yaşanan bir açılım ve keşiften ibarettir.

Nedense kimse Muhammed as’ın Mekke’den Medine’ye olan hicret yolculuğunu düşünememiştir. Oysa Muhammed Nebi’nin de nihayette bir insan olduğu ve insani özellikler dışına çıkamayacağı dikkate alındığında, olağanüstü bir durumun söz konusu olmadığı, dolayısıyla Mekke’deki M. Haram’dan, Medine’deki Mescide hicretinin hatırlatıldığı gayet kolay anlaşılacaktır.

Peki niye düşünülememiştir? Birinci nedeni, Muhammed Nebi’nin vefatından sonra uydurulan mitolojik rivayetler, onu doğal bir insan olmaktan çıkartıp, “insanüstü” bir varlık haline dönüştürerek melekleştirmiş olmasıdır. Sonra İsra, miraca dönüştürülmüştür.

Miraçla ilgili onlarca farklı rivayetler üretilmiştir. Muhammed Nebi, uçan kanatlı bir atın sırtında uzay seyahati yapmış ve Allah ile yüz yüze görüşmüştür. (!) Hristiyan teolojisine göre, İsa nasıl göklere çıkartılıp Tanrı Baba’nın yanında oturtulmuş ise, Müslüman teolojisinde de Muhammed Nebi miraç olayı ile Allah ile yan yana getirtilmiştir. (!)

İsra’ya dönersek; Söz konusu gece yürüyüşünün, Muhammed Nebi’nin bir gece evinden arkadaşı ile birlikte Mekke’yi terk ederek, Medine’ye hicret etmesinden başka bir şey değildir. Kaldı ki Kur’an’da, Lut ve Musa as’ın uzun gece yolculukları da “isra” olarak belirtilmektedir. (20/77, 15/65)

Hicret sonrası Medine’de mescit yapıldıktan sonra, ilk yıllarda adının “M. Aksa” olduğu ile ilgili rivayetler de bulunmaktadır. İsra’nın Kudüs ile ilişkilendirilmesi ise, Emeviler dönemindeki siyasi ve dini saiklerle oluşturulmuştur. Bilindiği gibi, Emeviler döneminde devletin merkezi, Medine’den Şam’a (Suriye-Filistin) taşınmıştır. Bu bölgenin kalıcı ve faziletli olması için, birçok rivayet uydurulmuş, “Faziletü-Şam” rivayetleri tedavüle konulmuştur. Öyle ki İsa Nebi semadan yeryüzüne ineceği yer, Şam’daki Emevi Mescidi olacaktır.(!)

Peki, isra ayetinin anlamını Emevi Siyasi iktidarı saptırdıysa, niçin daha sonra bu tahrifat düzeltilmedi? Ve diğer akla takılan soruları sonraki yazımızda ele alacağız inşallah…

Selam ve sağlık dileklerimle…

İSRA YÜRÜYÜŞÜ, HİCRET YÜRÜYÜŞÜDÜR
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin