BEŞİR İSLAMOĞLU
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. YAZAR
  4. MASLAHAT, İNSANLIK İÇİN ZARURİDİR

MASLAHAT, İNSANLIK İÇİN ZARURİDİR

Salah, kelimesinden türetilen maslahat; iyi, doğru, düzgün, kusursuz, elverişli, yararlı, uygun olan demektir. Maslahatın zıddı ise, zararlı ve kötü olan, ifsat eden demektir. Maslahatın temel amacı; topluma dönük zararları def etmek, iyilikleri gün yüzüne çıkartmaktır.

Kur’an, insanlara salihatı ve hasenatı (maslahatı) tavsiye etmekte, seyyiattan ve mefsedattan kaçınmalarını emretmektedir. Dolayısıyla İslamda hükümlerin konuluş amacı, insanların dünya ve ahiretteki maslahatını sağlamak ve gerçek mutluluğa eriştirmektir. Onun için İslam, insan için zaruri olan din, can, akıl, nesil ve malın muhafazasını maslahatın bir gereği sayar. Bu değerlerin korunmasına yönelik ihlaller için cezai ve hukuki yaptırımlar koyar.

Maslahatın gereği olan bu beş esasın açılımı hak, adalet, hürriyet, eşitlik, güvenlik vb. değerleri hayata kazandırmaktır. Yani insanların, hayatlarını sıkıntıya sokmadan, huzur içinde yaşama imkanına kavuşmasını sağlamaktır. Maslahat, bireysel çıkarı değil, kamu ve toplum yararını gözetleyen bir sistemdir. Bu sistem, ortak iyiliği, genel yararı, toplumsal refahı ve esenliği gerçekleştirir.

Bilindiği gibi İslam, fıtrat dinidir. İnsanın da kendi yararına olan şeyleri hedeflemesi, fıtratının gereğidir; ancak kendisi için düşündüğünü, diğer insanlar için de düşünmesi fıtrattaki adaletin bir gereğidir. Yazılı din olmasa da insan aklı, -maksada uygunluk ve uygunsuzluk anlamında- iyiyi ve kötüyü, yani dünya işlerinde neyin yararlı ve zararlı olduğunu kavrama gücüne sahiptir. Yeterki insan fıtratındaki (vicdanındaki) sese kulak versin.

İslam hukukunda “def’i mefasid, celbi menafiden evladır” Mecelle kaidesi, maslahatın ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Yani, önce toplumu ifsat eden, insanlara zarar veren durumlara engel olmak, sonra da insanlar için faydalı ve sağlıklı olan nesneleri tercih etmek evla olandır. Hatta iki kötüden biri kaçınılmaz ise, az kötü olanı, iki iyiden biri tercih edilecek ise, en iyisi tercih edilmelidir. Önemli olan, kötülükleri azaltmak, iyilikleri de çoğaltmaktır.

Ruhunu vahiyden alan Maslahat, her halükarda toplum için yararlıdır. Toplum bu yararlı nesneleri zamanla örf haline getirmiştir. Yani, maslahata dayalı sosyal davranış biçimleri, “örf” olarak literatürde yerini almıştır. Dolayısıyla maslahata dayalı örf, toplum için önemli bir ilkedir (değerdir).

Hülasa; İnsanlar, ister kendileri için, ister başkaları için olsun, her konuda maslahatı gözetmekle yükümlüdürler. İyi ve doğru olanı,  uygun ve yararlı olanı seçip, kötü ve zarlı olanı da def etmek insani görevleridir. Herhangi bir konuda tercih yaparken, (karar verirken), fıtratın (vicdanın) sesine kulak vererek, aklını fıtratına uygun kullanarak toplum yararına karar verilmesi ahlakın bir düsturudur. Ahlak ilkelerini terk ederek, günlük çıkarları ardına düşenlerin, evrensel anlamda (bütün insanlığa dönük) huzur ve esenlik beklemeleri beyhudedir.

Selam ve muhabbetlerimle…

MASLAHAT, İNSANLIK İÇİN ZARURİDİR
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin