Halkın mucize bilgisi, bazı nebilere verilen olağanüstü hallerden ibaret dar kapsamlı bir bilgidir. Gerçekten öyle midir? Kur’an böyle mi bilgi veriyor?
Mucize/ayet terimini Kur’an’da incelediğimizde, pek çok anlamda kullanıldığını rahatlıkla görürüz. Dolayısıyla mucize olgusunu birkaç başlık altında yazmaya çalışacağım.
1.Allah dışında kainatta var olan bütün varlıkların, olguların ve olayların birer mucize/ayet olması. Önce, “mucize nedir”den başlayalım.
Mucize, “acz” kökünden gelen bir kelimedir. İnsan gücünü aşan ve insanı aciz bırakan her bir olgu mucizedir. Dolayısıyla Allah’ın kainatta var ettiği ve var etmeye devam ettiği her bir fenomen, insanı aciz bıraktığı için birer mucizedir.
Kur’an’da bilinen şekliyle mucize ifadesi yer almaz. Onun yerine ayet, beyyine ve burhan/delil geçmektedir. Mucize terimi, ilk dönem kaynaklarda da yer almamaktadır. 10. Yüzyıldan itibaren kullanıldığı görülmektedir. Kelamcılar, mucize terimini, nebilik iddiasında bulunanların göstermesi gereken olağanüstü bir olgu olarak tanımlamışlardır.
Mucizenin, sadece nebilere ait özel bir durum olmadığına daha sonra değineceğiz. Genel olarak bilmeliyiz ki insanın gücünü aşan kainatta her ne varsa, Kur’an’da birer ayet, yani mucize olarak ifade edilmektedir. Dolayısıyla mucize arayanlar, varlıklara bakmalı, onları incelemeli ve böylece kendi acziyetlerini açıkça görmelidirler. (Bak. 16/65-69)
Allah’ın mucizelerini merak edip görmek isteyenler, enfüs ve afaka bakmalıdırlar. Başta insan olmak üzere canlıların ve evrendeki diğer varlıkların yaratılışına bakmalıdırlar; varlıkların yaratılışını ve yaratılıştaki mükemmelliği görerek tefekkür etmeli ve o güce/Allah’a teslim olmalıdırlar.
Evet, mucize görmek isteyenler kainata bakmalı, Allah’ın yarattığı her varlığın olağanüstü niteliklere sahip olduğunu görmeli ve insanları nasıl aciz bıraktığına şahitlik etmelidirler; ama gelin görün ki insan, bu harikulade varlıkları sürekli gördüğü için onlara dönüp bakmaz bile. Bakınız Rabbimiz bu mucizelerle ilgili şunu hatırlamaktadır:
“Göklerde ve yerde nice ayetler/mucizeler vardır ki insan yanından geçip gider de onlara dönüp bakmaz bile!” (12/105)
Evet, insan mucize arıyorsa, öncelikle kainata basiretle bakmalıdır. Basiretle baktığında mucizeden başka bir şey göremeyecektir; ancak bakmasını bilmeyen, göremeyecektir. Kocaman kevni dediğimiz kainat ayetlerini/mucizelerini göremeyen, Kitap’ın ayetlerini/mucizelerini hiç de göremeyecektir. (Devam edecek…)
Selam ve muhabbetlerimle…