BEŞİR İSLAMOĞLU

TOPLUM, BÜYÜK VE UZUN SOLUKLU FİKİRLERLE YÜKSELİR

Büyük ve uzun soluklu fikirlere sahip olmak için “basiret sahibi” olmak gerekir. (24/44) Basiret sahibi olmak; hakikati kavrayarak, görerek aydınlanmak demektir. Yüce Yaratıcının sözünü ettiği aydınlanma, vahyin ışığıyla kazanılan aydınlanmadır.

Evet, basiret sahibi olan fikir erbabı, toplumun birikmiş sorunlarına çözüm üretmeye ve yeryüzünü ıslah etmeye yönelik hedefler ortaya koymakla mükelleftir. Bir toplumun basiretli düşünen fikir insanları yok ise, o toplumda terakki ve salahın olması beklenemez.

Müslüman coğrafyasına baktığımızda, oldukça dağınık düşüncelerin var olduğunu ve her grubun sahip olduğu fikir ve davranışlarla sevinip böbürlendiğine şahit olmaktayız. Kimileri geçmişte söylenenleri taklit ederek tekrarlayıp durmakta, kimileri “kimliğimi kaybederim” korkusuyla eski olan ne varsa ona sıkı sıkıya sarılmakta, kimileri farklı olduğunu ispatlama derdiyle her yeni çıkana hayranlık göstermekte, kimileri de anlık/günlük düşünerek aklına ne estiyse onunla yol almaya çalışmaktadır.

Elbette insanlar düşünmekte özgürdürler; ancak toplumun ıslahı ve terakkisi için aklıselim/makul ve basiretli hareket etmek zorundadırlar. Büyük ve uzun soluklu düşünmek demek, hayatın maksadını merkeze alarak işlerin akıbetini düşünüp yol almaktır. Bunun için de her birey, kendisini eleştiriye ve tenkide tabi tutmalı, nefsini “sütten çıkmış ak kaşık gibi” görmemeli ve her türlü diyaloga açık olmalıdır.

Diyalog, insana ait istidlal gücünü pratiğe dönüştüren bir davranıştır. Kurallarına ve adabına riayet edilerek yapıldığında, engin ve zengin bir ufuk kazandıracaktır. İnsanlar, akli gücünü ve delil yeteneğinin sağlamlığını ancak diyalog ve eleştiri yönteminin gücüyle ortaya koyabilir. Bu yöntemin aktif hale gelmesiyle kendi düşüncesinin/tezinin doğruluğunu da öğrenmiş olacaktır. Zaten hakikat, tek taraflı bir düşünceyle (test edilmeden) ortaya konamaz. Aksine çoğul bir diyalogla usulüne uygun yapıldığı takdirde anlam kazanacaktır.

Düşüncelerimizi diyaloglarla test etmek ve eleştiriye tabi tutmak, insani bir gerekliliktir. Her türlü konu ve her fikir rahatlıkla eleştirilebilmelidir ki hakikat zuhur etmiş olsun. İnsan, sosyal bir varlıktır. Sosyal olmak, birlikte yaşamak demektir. İnsanlar birlikte yaşamak için de diyaloga ve eleştiriye açık olmak zorundadır. Kabul etmek gerekir ki diyalog ve tenkit/eleştiri, zengin fikirler ortaya çıkartır ve hakikatlerin ortaya çıkmasına yardımcı olur.

Ülkemizde adaletten hukuka, eğitimden ahlaka, teknolojiden siyasete kadar her alanda terakki ve ıslah isteniyorsa, zengin ve uzun soluklu düşünen basiretli fikir ve bilim adamlarının yetiştirilmesi gerekir. Bunu için de devlet erki elini taşın altına koymalı, her türlü imkan ve destek sağlamalıdır. Öyle ki fikir ve bilim insanları hiçbir baskıya duçar olmadan, maruz bırakılmadan, özgürce ve güven içinde düşünce ve bilim üretmeye devam etmiş olabilsinler.

Selam ve muhabbetlerimle…

TOPLUM, BÜYÜK VE UZUN SOLUKLU FİKİRLERLE YÜKSELİR

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin