Bugünlerde en sık karşılaştığımız soru bu…
31 Mart’ta kim belediye başkanı olur?
Bana bu soruyu sorana ben soruyla cevap veriyorum.
Sence bu şehrin nasıl bir belediye başkanına ihtiyacı var?
Bu soruya vicdani olarak değerlendirip cevap veren aslında belediye başkanı belirleyecek.
Ama sorun vicdan, akıl ve mantığı devre dışı bırakıp, kolay olan alışkanlıklar maalesef devreye giriyor…
Arkadaşın biri sosyal medya üzerinden bir köşe yazıma eleştiride bulunmuş.
-Elazığ Belediyesinin borcu olabilir ama yapılanlara bakıp gene Şahin Başkana oy vereceğim…
Bu bakış açısı “Çalıyorlar ama işte yapıyorlar” ile aynıdır…
Arkadaşa bir cevap yazayım dedim, hatta bir paragraf yazdım… Sonra sildim… İmam Gazali’nin şu sözü aklıma geldi: “Cahille tartışmayın, ben hiç galip gelemedim…”
Ama gene bi umutla şehrimizin ve çocuklarımızın geleceği için bak sana sesleniyorum…
Seçime şurada 4 gün kaldı… Aklın alışkanlıkların önüne geçsin…
Nasrettin Hoca’nın kedi ve ciğer fıkrasını mutlaka bilirsin… Hoca filmin sonunda kediyi tartıp diyor ya: “Kedi buysa ciğer nerde, ciğer buysa kendi nerde?”
Olayı orta akıl seviyesi düzeyinde anlatıyorum ki, şu mübarek saatlerde kafanı çok zorlamayasın…
Bak Elazığ Belediyesinin 5 katrilyon borcu var…
Ne deprem sonrası 18 mahallenin kentsel dönüşümü yapılmış.
Ne depremler sonrası yerle bir olan 7 bin işyerinin yerine yenisi yapılmış.
Ne yağmur bertaraf hattı yapılmış.
Ne içme suyu sorunu çözülmüş.
Ne Elazığ tarım kenti yapılmış.
Ne Elazığ sanayi kenti yapılmış.
Ne Elazığ turizm kenti yapılmış.
Ne bu şehrin işsizlik sorununa çözüm bulunmuş.
Ne bu şehrin trafik işkencesi bitirilmiş.
Ne Elazığspor UEFA’da göğsümüzü kabartmış…
İşte bu “Ne” hususu böyle akıp gidiyor…
5 Milyar Lirayı bırakın belediye gibi şehrin en dinamik örgütüne billahi 43 mahalleye bölüp muhtarlara verseydi Elazığ bölgenin parlayan yıldızı olurdu.
43 mahalle muhtarının her birine 1 Milyar 17 Milyon TL eski parayla 1 Trilyon 17 Milyar TL düşüyor…
Ben iddia ediyorum bu bütçe 43 mahalle muhtarlığına pay edilseydi, bu kadar hoyratça çarçur edilmez her mahalle muhtarın vizyonu ölçüsünde çok daha yaşanabilir amaçlar için kullanılırdı…
Belediyenin tüm mevcut gelirleri ve deprem nedeniyle gelen tüm yardımları da hesaba kattığınızda ortada ciğer miğer yok kardeşim…
Bozuk saat günde iki kez nasıl doğruyu gösteriyor ise, belediyenin bu bütçe ile üç beş kalem doğru iş yapmış olması alkışlanacak bi başarı değildir…
Akıl durur, mantık çalışmaz, duygular ve alışkanlıklar seni esir ederse iki otopark yüz yılın en büyük yatırımı olur…
Kelkit Hürriyet Spor’u 2-1 skorla yenmiş olmayı UEFA yarı final maçı olarak görürsün…
Kendinle barışık olmak, küçük şeylerle mutlu olmak çok güzel…
Ama olay keşke bu kadar masum olsaydı…
