Sevgili seçmen kardeşim, güzel insan, kıymetli abim, saygıdeğer ablam, genç kardeşim, kıymetli büyüğüm…
31 Mart’ta yani iki gün sonra sandığa gideceğiz… Şehrimizin gelecek 5 yılının emanetçisini yetkilendireceğiz…
Yerel seçimler ile genel seçimler farklıdır… Partimize veya liderimize sadakatimiz gereği oyumuzun rengi hep aynı olabilir… Bunun yanlışı veya doğrusu ayrı… Ama yerel seçimler çok farklı.
Bak şimdi…
Sana pazarda sürekli çürük ezik sebze ve meyveleri bi çırpıda poşete doldurup eline tutuşturan pazarcıdan bi daha alışveriş yapar mısın?
İftar sofrasına koyduğun ekmeğin içinden çıkan evi başına yıktıysa yarın aynı fırına bi daha gider misin?
Trafikte hiçbir kurala uymayan şoförün aracına bi daha biner misin?
Dişini yaptırdığın ve onca eziyete rağmen bi randıman alamadığın dişçiye niye bi daha gidesin…
Sütünden su katılmış şüphesi duyduğun sütçüyle ticareti mi kesersin yoksa eşine dostuna tavsiye mi edersin?
Gittiğin dershanede 5 yılda iki yıllık bi program kazanamazsan 6’ıncı yılda yine aynı dershaneye gider misin?
Karbüratör arızası için gittiğin usta seni 10 binlik yapmış olmasına rağmen aracın eziyete devam ediyorsa aracı farklı bi ustaya mı götürmek lazım yoksa; “Enişteyle ustanın işine karışılmaz” demek mi mantıklı?
Bak… 31 Mart köprüden önce son çıkış…
Yoksa tam 5 yıl beklemek durumunda kalacağız…
Oyunu gidip Sayın Faruk Septioğlu’na, Sayın Abdullah Akın’a, Sayın Coşkun Çağlar Duran’a, Sayın Doç.Dr. Murat Aygen’e verebilirsin… Niye dersen, çünkü bu arkadaşların hiç biri denenmiş ve notu verilmiş değil… Haklarındaki her hüküm, peşin hüküm olur…
Ama Sayın Şahin Serifoğulları’nı sahnede gördük. Yoğurt yiyişini biliyoruz… Yol gidişi malum…
5 yıllık karnesindeki temel derslerin hepsi zayıf…
Bunu zaten kendisi hazırlamış olduğu projelerle itiraf ediyor…
Trafik sorunu için proje hazırlamış, kentsel dönüşüm için projesi var… Yerinde dönüşüm projesi varmış… 2020 yılında Elazığ merkezli deprem felaketi yaşanmış 2024 projesine Afet Yönetim Sistemini koymuş… Tam 7 bin işyeri yok olmuş 4 yıl sonra sektörel sanayi sitelerini akıl etmiş, istihdam yatırım falan diyor… Elazığ Vizyonu var mesela ama temel belediyecilik hizmetleri ıskalanmış…
Yani hazırlamış olduğu projelerle diyor ki, ben 5 yıllık hizmet dönemindeki zayıflarımı kurtarmak için iyi hazırlandım bi 5 yıl daha şans verin…
Elbette her insan ikinci bi şansı hak ediyor… Ama mevzu Er Ryan’ı kurtarmak değil ki… Bi şehrin geleceği, binlerce insanın umutları var…
Bak… İki gün sonra oy kullanmaya gideceksin ya… İmzanı attın mühür, zarf ve oy pusulan verildi… Kabine doğru gidiyorsun… İşte o kısa yolu sırat gibi düşün… Kabini ise kabir…
Niye diyecek olursan… Bak sadece kendi egon, alışkanlıkların, zaafların, mihnet duyguların ve başka hesaplar sende kalsın ama bizim geleceğimizin çalınmasına yardım ve yataklık yapma… Vebaldir…
Sayın Vekilimiz Semih Işıkver’in “Bu şehri susturdular, ipte cambaz gösterme hüneriyle fildişi kulelerini inşa etmeye devam ediyorlar” sözü kulağına küpe olsun…
MHP Belediye Başkan Adayı Sayın Doç.Dr. Murat Aygen’in “400 bin nüfuslu büyük bir köy olduk, bu düzeni bozmaya, şehrin sosyo-kültürel ve ekonomik kalkınması için hazırız, kararlıyız, ayaktayız” sözünü unutmamak için sandığa giderken parmağına ip bağla…
Yoksa basiretin bağlanmasına 5 yıl diz döversin…
