ETEM YALIN

ZİHNİYET DEĞİŞİMİ!

Biliyorum okumak zor iştir. Toplum olarak zulüm gördüğümüz bir hususta ne olur dişini sık. 5 dakikanı ayır. Gazete veya sosyal medya mecralarında nerede denk gelirse oradan oku. Çünkü sadece senin değil çocuklarının, torunlarının da geleceği…

Bak unutma sandık fırsattır. 14 Mayıs seçimlerinde MHP Elazığ Milletvekili olarak Sn. Semih Işıkver’i seçtin. Kötü mü ettin? Bak bu şehrin ne kadar halı altına süpürülen veya atılmak istenen konusu varsa çatır çatır TBMM çatısı altında dile getiriyor. Sayın Vekil Bakan, Genel Müdür demeden kapı kapı gezerek talepleri dile getiriyor. Bu şehir ve senin için mücadele veriyor…

Şimdi sıra yerel seçimlerde. 31 Mart 2024 tarihinde belediye başkanlarını, muhtarları, il ve belediye encümenlerini seçeceğiz. 50’li yıllardan bugüne kadar CHP, DP, Bağımsız, MHP, ANAP, RP, DYP, REFAH, FAZİLET, AKP tercihlerinde bulundun. Ama son 25 yıl aynı kalıp aynı döküm tercihin nedeniyle bak hepimiz mutsuzuz. Mutsuz olduğumuzu TÜİK ölçmüş ve ülkemizin en mutsuz ilk 5 şehri içinde yer aldığımızı söylüyor.

Yani beni sen, seni ben mutsuz ediyoruz. Nasıl diyecek olursan? Siyasi tercihlerimizle…

Bak güzel kardeşim, kıymetli ablam, değerli büyüğüm, tuttuğumuz takımı değişmeyelim… Ama siyasi tercihimizde Yüce Allah’ın bize bahşettiği akılı öncelik yapıp sandığa gidelim.

24 Ocak Elazığ depremini yaşamış bir iliz. Aklımızın başımıza gelebilmesi için bir de meteor düşmesini beklemeyelim. Yarın çay ocağına, fırına, işyerine, camiye, eczaneye, hastaneye, mezarlığa, kayınımıza, kaynanamıza, gelinimize, kızımıza, oğlumuza, babamıza, annemize, eski mahallemize, eşimize, dostumuza giderken şöyle bi etrafa bakarak gidelim. Hala yıkılmayı bekleyen binalar göreceksiniz. Yada yıkılıp yeri “Peg” olmuş metruk alanlar göreceksiniz. Haabi kısmı kaçak otopark hizmeti veriyor o en azından vatandaşın bütçesine katkı sağlıyor.

Merkezdeki tam 18 mahallenin durumu bu. Bunun sorumlusu mevcut belediye değil. Vallahi sensin billahi benim…

Şehir şehirlikten çıkmış durumda. Yayalar için doğru bi kaldırım, aracın gideceği adam gibi bir yol bile yok artık. Belediye yasalarla belirlenmiş olan asli görevlerini yapmaktan aciz…

Akıllı şehircilik, yaşanabilir iller, cazibe merkezi kavramları bizim için artık bir masal… Tüm bunlar bir kenara, bak şimdi ekmek aslanın kuyruğuna kavuştu. İşsizlik had safhada. Ailende kaç işsiz var. Evine aylık giren kazanç ne kadar? Aynı kalıbın dökme siyasetinin yedi sülalesini el birliğiyle bay ettik. Biz ucuzluk pazarlarını araştırırken onlar aileden ikinci, üçüncü bankamatik memuruna da bir kadro buldular…

Bak sayın ablam, ilimiz nüfusunun tam yarısından bir tık fazlasını oluşturuyorsunuz. Ama sizlere iş, aş ve ekmek kapısı olacak bir açılım ne yazık ki kimsenin ne umurunda, ne aklında ne de planında var…

Eskisi gibi günleriniz sık ve zengin sofralı değil biliyorum. Ama 31 Mart 2024 tarihine kadar kaç tane gün olursa hepsinde “artık yeter bu düzen bele getmez” diyerek ayağa kalkma vaktidir…

Duydun mu bilmiyorum. Ama duymadıysan benden duy! MHP 31 Mart 2024 seçimleri için “Üretken Belediyecilik” sloganıyla “Adım Adım Anadolu” Programını başlattı.

MHP bu sloganla diyor ki; kaldırım, yol, su, park, bahçe, temizlik zaten belediyenin asli işi… Bizim belediye başkanlarımız iş, aş ve istihdam için var olacaklar.

İçinden geçtiğimiz süreç zaten bunu mecbur kılmıyor mu?

Genç kardeşim. Sosyal medya mecralarında dolanmaktan başın dönmediyse bari sen şöyle bir etrafına bak. Bak umut sende vallahi… Ananı, babanı sen ikna edebilirsin…

Dinin elden gitmeyeceğini ama senin gençliğinin gittiğini akıllarına yatır. Kendin için yap…

Bu Aziz şehrin bölgenin parlayan yıldızı olabilecek onlarca kaynağı, potansiyeli ve insan kaynağı var.

Tek eksiğimiz senin, benim irade göstermedeki istikrarsızlığımız.

Bak tertip, adamların en büyük silahı bizim “gındırlanma”ritüelimiz.

Hadi hep birlikte 31 Mart 2024 tarihinde “gındırlanmaktan” vazgeçip bi doğrulalım…

Bak “Hısım” her birimiz kendi hısımımızı gındırlanmayıp ayakta durmaya ikna edersek bunlar ayakta duramaz. Ve neticede şehir ayağa kalkar.

Bunu her biriniz, her birimiz hak etmiyor muyuz?

 

ZİHNİYET DEĞİŞİMİ!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin