İnsanın temel psikolojik ihtiyaçlarından biri değerli olma isteğidir.
Bu en temel ihtiyacı elde etmeye yardımcı bir sürü neden vardır.
Öncelikle kişi mutlak güç ve hüküm sahibi olan Allah tarafından yaratılmıştır.Bu kişinin değerli olma nedeni olarak yeter de artar.
Yüce Yaratıcı seni yarattı, ruhundan üfledi ve seni yaratılmışların en şereflisi kıldı, var mı bunun üzerine kişiye değer atf edecek başka bir güç veya kişi!
Çağımızın yaygın hastalıklarından biri olan depresyonun en belirgin nedeni değersizlik duygusuyla baş edemeyiştir.
Uzman psikologlarımıza göre çocukluk çağında yeterince sevgi, ilgi, takdir görmeyen çocukların, yetişkinlik cağında karşılaştıkları en büyük problem değersizlik duygusudur.
Kişi, diğer insanların sahip oldukları maddiyat, fiziki güzellik yetenekleriyle kendini kıyaslıyorsa, ben onların hiç birine sahip değilim deyip bunu kendisine bir eksi olarak kodluyorsa, özgüven yoksunu bir kişilik ortaya çıkıyor demektir.
Değersizlik duygusunun diğer bir sonucu bağımlı olmaktır. Eğer kişi kendi yetenek ve beceriklerini keşfedip ortaya koyamıyorsa, çevresinde yeteneklerini keşfetmiş kendini ispatlamış bir akrabasına, eşine, kardeşine, akrabasına yapışır ondan kopamaz.
Halbuki kişi kendisini bir yoklasa, yeteneklerini keşfetse, hiç bir zaman bu duyguyla karşı karşıya kalmayacaktır.
Bizi seven, bizim sevdiğimiz insanların olması elbette hayata bağlanmaya, mutlu olmaya, hayattan keyif almayı sağlayacaktır fakat bu artı başlı başına bizi değerli kılmaya yetmeyecektir.
Değerimizi toplumun bizlere olan bakış açısıyla paralel tutuyorsak, bilmeliyiz ki bu uzun soluklu olmayacaktır.
Bugün sizleri alkışlayan, yere göğe sığdıramayan insanlar, yarın sizi görmezden gelebilirler.
Bizler değerimizi eşref-i mahluk olmamızdan alırız güzel hasletlerle de bu değeri kat be kat artırırız.
Unutmayalım ki değerimizi insanların bizlere olan davranışları belirleyemez.
Biz dünyada bir benzeri olmayan nadide bir değeriz.