Ülke ve il olarak önemli bir dönemeci geride bıraktık. Mayıs ayında önce Milletvekili seçimi ardından Cumhurbaşkanı seçimleri yapıldı. Ülkemizi önümüzdeki beş yıl yönetecek Cumhurbaşkanımız ile Milletvekillerimizi belirledik. Artık hizmetlerin başlaması için gerekli hazırlıklar yapılıyor. Eğitim ve Öğretimde de bir yılı geride bıraktık. Şimdi önümüzde tatil süreci var. Bu arada önümüzdeki hafta da Kurban Bayramını idrak edeceğiz.
Yaz aylarına girilmesi nedeniyle de bir yandan tatili planlıyor değer yandan da ilimizde ki tatil merkezlerinin ilimize katma değer kazandırması adına gerekli çalışmaların yapılmasını arzuluyoruz.
İlimiz tarihi ve turistik yerler bakımından çok önemli değerlere sahip bir şehir konumunda. Yaz ve kış aylarında mutlaka gidilmesi gereken yerlerden biride güzel ilçemiz Sivrice
İlçemizin sınırları içerisinde bulunan Hazar Gölü, halk deyimiyle Göl, yaz aylarında bölge illerinin vazgeçilmezi konumunda tatil merkezi oluyor. Hazar Gölü kıyısında yer alan gerek resmi kurumların tesisleri gerek özel sektörce işletilen tatil köyleri kurum çalışanları ve vatandaşların dinlenmelerine imkân sunuyor. Hatta bu tesislerin bazıları ülkemizin çok farklı illerinden gelen vatandaşlarımıza ev sahipliği yapıyor.
Hazar Gölü, Uzunluğu 20 km, genişliği 5–6 km civarında, kabaca elips şeklindedir. Türkiye’nin en derin göllerinden biridir. En derin kısım kuzeydoğu ucunda yaklaşık 213 m’dir. Hazar Gölü doğal sit alanı statüsündedir. Göl etrafında birçok kamu kurum ve kuruluşuna ait eğitim ve dinlenme tesisleri mevcuttur. Göl tabanında bulunan batık Kent’te yapıların eski saray ve manastır kalıntıları olduğu sanılmaktadır. Bu kalıntıların incelenmesine yönelik yapılan bazı çalışmalar söz konusu olmasına karşılık maalesef arzulanan neticeleri aldığımız söylenemez. Bu kalıntıların tam olarak tespit edilmesi bile başlı başına bu gölümüzü bir turizm cenneti yapmaya yeterli olacaktır. Çünkü dünyada eşi benzeri olmayan bir merkeze sahibiz ancak değerlendirme noktasında yetersiz kalıyoruz. Bu konuda net çalışmalar yapılması buraya dünyanın dört bir yanından turist çekmeye yeterli olacaktır.
Hazar Gölü, yaz aylarında önemli bir insan trafiğine ev sahipliği yapmasından dolayı insan sağlığının ön plana alınması gereken mekân konumuna geliyor. Son yıllarda pandemi nedeniyle insanlarımızın kullanımı sınırlı olduğu için Hazar Gölü göz önünde değildi. Ancak bu yıl daha şimdiden çok önemli bir hareketlilik yaşanıyor. Göl suyunun analizi yapıldı mı? Sağlık açısından herhangi bir riski var mı? Gölün çevresindeki etkenler gölü ne kadar etkiliyor? Çöp toplanması için gerekli hazırlıklar oluşturuldu mu? Çevresel atıkların göle zararı var mı? Bütün bu soruların cevaplarının net bir şekilde verilmesi gerekiyor. Özellikle kirlilik konusunda vatandaşlarda oluşan endişenin giderilmesi yetkililerin yapacakları açıklamalar ile sağlanmalı. Çünkü her şeyin başı sağlık.
Hazar Gölü yaz aylarının başından Eylül ayının ortasına kadar yüzbinlerce kişiye ev sahipliği yaptığı için bu soruların mutlaka cevabının verilmesi ve gereğinin yapılıp çözüme kavuşturulması kanaatindeyim.
İnşallah gerekli çalışmalar yapılıp Elazığ’ımıza yakışan bir ortam olur…
