HABİB KARAÇORLU
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. YAZAR
  4. ANADOLU İRFANI BATI MODERNİZMİNİ YENECEKTİR

ANADOLU İRFANI BATI MODERNİZMİNİ YENECEKTİR

1 Mayıs tatilini fırsat bilerek öğretmen arkadaşlarımızla Sivas ilimizin Divriği ilçesini ziyarete gittik. Selçuklu ve Osmanlı medeniyetinin: “Ben buradayım, yıkılmadım, ayaktayım” dediği Türk-İslam tarih, medeniyet ve kültürünün önemli merkezi Divriği mutlaka görülmesi gereken tarihi bir Anadolu şehridir. Malazgirt Meydan Muharebesi’nden sonra Divriği Selçuklu egemenliğine girer, Alparslan Gazi’nin komutanlarından Mengücek Gazi’nin fethettiği Divriği’ye Oğuz boylarından Kayı, Bayat, Karaevli ve Akevli boylarının yerleştiği bilinmektedir. Mengücek Gazi’nin oğlu İshak’ın 1142 yılında ölümü üzerine ikiye ayrılan Mengüçlü Beyliği’nin Divriği kolunu Süleyman Bey kurmuştur. Bu beylik kültürel bir gelişme gösterirken bir yandan da Anadolu Selçuklu Sultanlığı’na bağlı olarak gazalara katılmıştır. Bu devirde Süleyman Şah’ın 1224 tarihinde yaptırdığı kale ile oğlu Ahmet Şah tarafından 1228 yılında yaptırılan Ulu Cami ve ayrıca Ulu Cami’ye bitişik olarak Ahmet Şah’ın karısı Turan Melek tarafından yaptırılan Darrüşifa büyük bir önem taşır. Ahlatlı Muğis oğlu Hürrem Şah adlı bir mimarın yaptığı cami ve darüşşifa tam anlamıyla birer mimari harika ve birer şaheserdir. Hem Divriği Ulu camiini ve hem de bitişiğindeki Şifahaneyi yapan mimardaki bilim, teknoloji, sanat, estetik, mühendislik ve mimarlık bilgi ve yeteneği dönemindeki Selçuklu ve İslam medeniyetinin ulaşmış olduğu yüksek zirveyi göstermektedir.

Divriği Ulu Camii ve Şifahanesinin kapılarındaki eşsiz desenlerin, motiflerin, işlemelerin, figür ve şekillerin anlamlarını rehberlerden heyecan ve hayranlıkla dinledik. Sekiz asır önce Anadolu’da neşvünema bulan bu medeniyetin eserleri birçok büyük depreme rağmen hala daha dimdik ayakta iken bir de kırk elli yıl önce yapılan betonarme binaların içler acısı haline bakıyoruz. İstanbul civarındaki 7 şiddetinde bir depremde ilk etapta 600 bin konutun yerle bir olmasından bahsediliyor.  Her konutta ortalama üç kişi yaşasa, ortaya çıkacak faciayı siz düşünün. Allah korusun, böyle bir depremi düşünmek bile istemiyor insan. Tabi yöneticilerimiz de böyle bir afeti hiç düşünmek istemediklerinden bu konuyla ilgili ciddi hiçbir çalışma yapmayıp, hiçbir tedbir de almıyorlar.

Mengücek Beyliğinin başkenti Divriği’de bu kez başka bir şaheseri ziyaret ediyoruz. Cumhuriyet tarihinin en büyük müteşebbislerinden biri olan Nuri Demirağ’ın konağına gidiyoruz. Nuri Demirağ Divriği’nin asilzade ailelerinden Mühürdarzadelere mensup olarak 1866 yılında doğdu. Mehmet Nuri üç yaşında iken babasının vefatıyla yetim kalır ve amcasının himayesinde büyür. Önceleri bankada ve maliye de çalışsa da üretim konusuna el atar ve Osmanlı döneminin son yıllarında ilk sigara kâğıdı üretimini gerçekleştirerek ünlü olur. Cumhuriyet döneminde yapılan demiryolları ihalelerini alarak bu alanda çok başarılı olur. Birçok fabrikanın ve devlet kurumunun binalarını kardeşi mühendis Naci beyle birlikte inşa ederler. Türk Hava Kurumu (THK)’nun dışarıdan uçak satın almasına karşı çıkarak İstanbul’da bir uçak fabrikası kurar ve aynı zamanda bir pilot okulu da açarak pilot yetiştirir. Döneminin en modern uçaklarını imal eden Nuri Demirağ yurt dışından birçok sipariş alır. Ancak iç ve dış hainler ilk yerli uçağı imal eden Vecihi Hürkuş’a yaptıklarını ona da yapalar ve onun milli havacılıktaki bu büyük atılımını sabote ederler.  Boğaziçine yapmak istediği köprüye de onay çıkmaz. Bunun üzerine Milli Kalkınma Partisini kurarak iktidardaki CHP zihniyetine karşı siyasete atılan Nuri Demirağ 1950 yılında iktidara gelen ve Türkiye’yi NATO’ya sokan ABD yanlısı Demokrat Parti ile de anlaşamaz. Sanayi ve teknoloji alanında ABD’nin güdümüne girilen bu dönemde partisinin kalkınma projelerini vatandaşa ulaştırmakta zorluklar yaşar. 1957 yılında vefat eden Nuri Demirağ Anadolu’nun yetiştirdiği müteşebbis yiğitlerden biri olarak tarihin şanlı sayfalarında yer alır. Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun.

Nuri Demirağ gibi daha birçok müteşebbisin bu ülkede önü kesilmiştir. Silah sanayinde Nuri Killigil ve Şakir Zümre, motor sanayinde Necmettin Erbakan ve daha birçok müteşebbis içteki hainlerin sabotajlarına ve engellemelerine maruz kalmıştır. 1970’li yıllarda ABD’nin ambargolarına karşılık ASELSAN, Roketsan, Havelsan ve TUSAŞ gibi tesisleri kuran Erkan Hoca başlattığı “Ağır Sanayi Hamlesi”ni tüm engellemelere rağmen sürdürmüştür. 2000’li yıllarda İTÜ’den öğrencisi Özdemir Bayraktar ile başlattığı İHA çalışmaları tüm engellemelere rağmen bugün çok büyük bir başarı elde etmiştir. İHA alanında bugün Türkiye dünyanın sayılı ülkeleri alanın girmişse bunun müsebbibi Vecihi Hürkuş’un ve Nuri Demirağ’ın ruh ve şuurunu sürdüren Necmettin Erbakan’dır. Hepsine tekrar rahmet diliyoruz. Ve umut ediyoruz ki Anadolu irfanı Batının köhnemiş modernizmini yenecek ve Anadolu insanı ayağındaki Batının vurduğu tüm prangaları kırarak yeniden ayağa kalkacaktır. Kudüs ve Filistin Allah’ın izniyle kurtarılacaktır. Sırtını ABD ve Batılı yandaşlarına dayayan Siyonist işgalci katillerin kurduğu gayri meşru devletleri kısa zamanda yıkılacaktır.  ABD’yi ve İsrail’i Allah’tan daha güçlü sanarak Gazze’deki kardeşlerimize hicret çağrısında bulunan beyni küçülmüşler bilsinler ki o gözlerinde çok büyüttükleri Batı ve Küresel Irkçı Emperyalizm çöküş dönemine girmiştir. Batıya sırtını dayayıp Müslümanlara zulmeden ya da yardıma gitmeyen işbirlikçilerin de sonu görünmüştür. Anadolu irfanı uyanmaktadır ve yeniden Anadolu insanı önceki parlak medeniyetine dönecek, İslam âlemine yine bayraktarlık yapacaktır. Rabbim kısa zamanda milletimize ve ümmetimize uyanış ve dirilişi nasip eylesin. Âmin.

ANADOLU İRFANI BATI MODERNİZMİNİ YENECEKTİR
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin