7 Ekimden beri Gazze’de devam eden Siyonist katliam ve soykırım Ortadoğu bölgesini çok yakından etkilediği gibi çok yakın bir zamanda tüm dünyayı da etkisi altına alacak gibi gözüküyor. HAMAS lideri İsmail Heniyye’nin Tahran’da kalleşçe şehit edilmesinin ardından İran’ın bu saldırıya vereceği karşılık hem Siyonist katil rejimi hem de müttefikleri daha doğrusu suç ortağı ABD ve diğer Siyonist uşağı Avrupalı liderleri derin endişelere sevk ediyor. ABD’nin en güçlü savaş gemilerini Güney Kıbrıs limanları ve Basra körfezinde konuşlandırmasının ardından gözler İran’a çevrilmiş durumda. Filistin ve Gazze sorunu neredeyse İran’ın tek başına omuzladığı bir konuma getirildi maalesef. Arap ülkelerinin bu konuda en önemli köşe taşları; Suudi Arabistan, Mısır, BAE ve Ürdün’ün mazlum Filistin’den değil de zalim İsrail’den yana izlediği iğrenç politikalar sayesinde Gazze’deki soykırım hız kesmeden devam ediyor.
On birinci ayına giren Gazze’deki Siyonist saldırılar hiçbir sınır tanımadan tüm şiddetiyle devam ediyor.365 Km2’lik küçücük bir kara parçasında aylardan beri hayatta kalma mücadelesi veren, çocuğuyla, kadınıyla, hastasıyla, yaşlısıyla 2 milyondan fazla mazlum insan artık ne yapacaklarını, nereye gideceklerini bilemiyorlar. Sürekli yapılan saldırıların verdiği ızdırapla kuzeyden güneye, güneyden kuzeye Siyonist katiller tarafından devamlı göçe zorlanıyorlar. İsrail’de iktidardaki aşırı sağcı (Siyonist) hükümetin çete başı Netanyahu ve diğer azıtıp kudurmuş Siyonist parti liderleri Gazze’de istediklerini elde edememenin verdiği yenilmişlik psikolojisi ile işin içine ABD ve diğer Haçlı sürülerini de katarak savaşı bölgeye yaymanın planlarını yapıyorlar. Siyonistler güya HAMAS’ın elindeki esirleri kurtaracak ve Gazze’de HAMAS’ın varlığına son vereceklerdi. İş planladıkları gibi gitmedi. Karşılarında çelikten bir iradeye ve sarsılmaz bir imana sahip yüksek karakterli bir toplum buldular ve onları yenemediler. Bu kez HAMAS’ın lider kadrosuna yönelik suikastlarla onları başsız bırakmak istediler. Son olarak İsmail Heniyye’yi özellikle Tahran’da şehit etmelerinin nedeni ise, hem İran’ı töhmet altında bırakmak ve hem de onu tahrik ederek büyük bir savaşın içine çekmek ve bu suretle ABD’yi de yanına alarak Filistin davasına en büyük desteği veren önemli bir düşmanlarını daha saf dışı bırakmaktı.
Bu arada gözlerimizi Orta Doğudan yukarılara doğru çevirdiğimizde farklı bir trajediyle karşılaşmaktayız. 2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesiyle başlayan Rusya- Ukrayna gerginliği 24 Şubat 2022 tarihinde Rusya’nın Ukrayna topraklarına başlattığı top yekûn saldırıyla iki ülke arasında büyük bir savaşa dönüşmüştü. Din ve ırk birliği olan iki ülkenin ilişkilerinde bu noktaya gelinmesinde küresel emperyalizmin büyük bir rol oynadığı muhakkaktır. Sadece bir şovmen ve aktör olan Yahudi kökenli Volodimir Zelenski’nin 2019 seçimlerinde hiç hesapta yokken cumhurbaşkanı seçilmesi asla bir tesadüf değildi, bu Rusya ve Ukrayna için hazırlanmış uzun vadeli plan ve projelerin bir parçasıydı. Kahraman rolünü çok güzel oynayan, askeri yeşil atletle dolaşan Yahudi asıllı cumhurbaşkanı 45 milyonluk bir ülkeyi ateşe attığı gibi şimdilerde tüm Avrupa’yı ve hatta dünyayı bu ateşin içine çekmenin gayreti içindedir. 15.asırdan beri emperyalist emellerle etrafındaki ülkeleri egemenliği altın alma çabası içinde olan Rusya ise oyuna getirilmiş olarak eski huyunun da depreşmesiyle Ukrayna topraklarında büyük bir maceraya girişmiştir.
Ortadoğu’da, Doğu Avrupa’da ve Çin-Tayvan gerginliğinin yaşandığı Pasifik Okyanusundaki sıcak gelişmeler nedeniyle ABD Başkanı Bıden’ın orduya nükleer savaşa hazırlıklı olma talimatı, sadece bir taktik midir, yoksa bu önceden planlanmış bir dünya savaşının hazırlığı mıdır? Ayrıca son yıllarda Türkiye’nin dört bir etrafını askeri üslerle kuşatan Amerikan’ın gerçek niyeti nedir? Amerika İsrail’in güvenliğini sağlamanın ya da Rusya’ya karşı bir savunma hattı oluşturmanın çabası içinde midir, yoksa başka gizli planları mı vardır? Yunanistan’ı, Ege denizindeki adaların neredeyse tamamını, Güney Kıbrıs’ı, Suriye’nin kuzeyini, Gürcistan’ı ve Türkiye’ye yakın ve uzakta bulunana tüm coğrafyayı askeri üs ve yığınaklarla dolduran dost ve müttefikimiz! ABD’nin BOP ya da gerçek adıyla BİP (Büyük İsrail Projesi) için bu hazırlıkları yaptığını görmemek için ya kör ya da aptal olmak gerekir.
Amerika’nın hem Türkiye’yi ve hem de BİP sınırları içinde yer alan komşularımızın etrafını askeri yığınaklarla kuşatıp sürekli bu noktalara takviyeler yapıyor olması asla göz ardı edilecek bir durum değildir. Devletimiz bu kritik durumun farkındadır. Bu nedenle yakın komşuları İran, Irak ve Suriye ile sıcak temaslar kurmaya ve güçlü ittifaklar yapmaya çalışmaktadır.
Küresel emperyalizm ve arka plandaki Siyonist şeytani odaklar dünya nüfusunu azaltmak için 2020 yılında devreye soktukları Kovid-19 virüs salgınının ardından şimdi de aynı amaçla bir nükleer savaşı devreye sokarlar mı? Evet, amaçlarını gerçekleştirmek için daha önce nasıl iki büyük dünya savaşı çıkarttılarsa şimdi de üçüncü bir dünya savaşı çıkarmaları ihtimal dâhilindedir. Böylesine insanlık için büyük bir felaketlere yol açacak bir savaş konusunda onların zerre kadar vicdanı sızlar mı? Elbette hayır. On bir aydan beri Gazze’de bebek, çocuk, kadın, yaşlı ve hasta demeden binlerce insanı acımasızca katleden canavarlaşmış zihniyet milyonlarca insanı da hiç düşünmeden çok rahat katledebilir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Sonuç olarak çember daralmakta, vakit yaklaşmaktadır. Her ne kadar birileri halkımızı ekonomik konularla oyalasa, dar gelirli vatandaşı sıkıntıya soksa da ülkemizin güvenlik sorunu daha önemlidir. Son yapılan 2023 yılı seçim sonucunu belirleyen faktör de bu olmuştur. Ancak unutulmamalıdır ki, birlik ve beraberliği sağlamanın yolu her konuda adaletten geçmektedir. Vatandaş gelirde, vergide, yargıda, kamu görevlerinde ve her konuda adalete riayet edilmesini bekliyor. Bu olmayınca da devletine olan sevgi ve bağlılığı zedeleniyor. Bu konuda çok ciddi gerekli reform ve çalışmaların yapılması lazım. Sayın vekillerimizin bir an önce görevlerinin başına dönüp mecliste bu konuları inceden inceye irdeleyip Hakkın ve halkın razı olacağı şekilde düzenlemeler yapması elzem bir hale gelmiştir. Rabbim düşmanlarımıza ve içimizdeki hainlere fırsat vermesin, rızasına uygun ameller işlemeyi, birbirimizi sevmeyi ve birbirimiz için fedakârlık yapmayı nasip eylesin. Âmin.
