HABİB KARAÇORLU
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. YAZAR
  4. İNSANLIĞIN BAŞINDAKİ BÜYÜK BELA

İNSANLIĞIN BAŞINDAKİ BÜYÜK BELA

5 Kasım 2024 tarihinde yapılan seçimlerde 47.ABD Başkanı seçilen Donald Trump 20 Ocak günü göreve başladıktan sonra seçim dönemindeki dış politika ile ilgili tüm iddia ve vaatlerinden hızla çark etti. Tüm dünyaya barışı getirme vaadiyle seçimleri kazanan Trump, işlediği 50 bin cinayet nedeniyle hakkında Uluslar arası Ceza Mahkemesi (UCM)’nin tutuklanma kararı olan Gazze kasabı katil Netanyahu’yu Beyaz Saray’da ağırladı. Hem de ne ağırlama! Koskoca ABD Başkanı hiç utanıp sıkılmadan bir de bu katilin oturacağı koltuğu tutarak bir kölenin efendisini sandalyesine oturttuğu gibi oturttu. Halbuki Trump, göreve başlamadan çok kısa bir süre önce bu aşağılık katille ilgili sosyal medya hesabında bir video paylaşmıştı. Bu videoda ünlü ekonomist Prof. Dr. Jeffrey Sachs, ABD’yi Irak’ın işgaline Netanyahu’nun zorladığını söylüyor ve onun için: “derin, karanlık bir o…….. çocuğu” gibi galiz bir küfür kullanıyordu.

Yaşı seksene ulaşmış olan Trump’ın kendinden önceki Başkan Bıden için kullandığı “bunak” yakıştırması şimdi kendisi için kullanılıyor. Gazze’yi boşaltmaktan ve buraya el koymaktan bahseden Trump daha önce de Kanada, Grönland adası ve Panama kanalını ABD’ne bağlamaktan bahsetmişti. Trump’ın tüm bu çıkışlarına hem ABD kamuoyundan hem de tüm dünyadan büyük tepkiler geldi. 50 eyaletin tamamında gösteriler düzenleyen ABD vatandaşları Trump’ı faşistlikle suçladı. Peki, göreve başlamadan önceki Trump’la şimdiki Trump arasındaki fark nasıl oluştu?  Seçim kampanyası sırasında silahlı saldırıya uğrayan Trump, anlaşılan o ki, büyük bir tehdit almakta. Ayrıca borç toplamı 36 trilyon doları aşan ABD federal devletinin bu borç sarmalından nasıl kurtulacağı da ayrı bir muamma. Faaliyetlerini ancak borçlanarak sürdürebilen ABD hükümetleri sürekli ABD merkez bankası FED’in eline bakmaktadır. FED bilinenin aksine devlete ait bir banka olmayıp altı Yahudi ailenin sahibi olduğu, doları basan ve piyasaya süren bir kuruluştur. Bugün ABD Doları tüm dünyada dolaşımda olan en güçlü para birimidir ve bir paradan ziyade imha edici bir silah olarak kullanılmaktadır.

15 Temmuz 2016 darbe girişiminde casusluk yaptığı tesbit edilen ve tutuklanarak yargılanan Amerikalı Rahip Brunson’ın serbest bırakılması için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir mektup yazan Trump, Türkiye ekonomisini çökertme tehdidinde bulunmuştu. Şimdi anlaşılan o ki, Trump aynı tehditle kendisi karşı karşıya. ABD ekonomisi bilinenin aksine öyle güçlü bir ekonomi değil, borçlanma üzerine kurulmuş bir sistemin çarkları arasında her geçen gün eriyerek kaybolan bir yapıya sahip. Tüm dünyada çok acı bir gerçek var ki, küresel ekonomik yapının sahibi Yahudi sermayesi bir ahtapot gibi dünyayı sarıp sarmalamış bir vaziyettedir ve tüm insanlığın kanını emmektedir. Neredeyse dünyanın tamamında ülke yönetimleri iktidarlarını sürdürebilmek için popülist politikalara sarılmaktadır. Halkı memnun etmekten ziyade belirli zümrelerin çıkarlarını korumaya özen gösteren bu işbirlikçi yönetimler bu nedenle sürekli borçlanmaktadırlar. Elbette bu yönetimlere borç verenler emir ve talimatlar da göndermektedirler.  Gazze’de 15 ay devam eden soykırıma tüm dünya tarafından sessiz kalınmasının en önemli nedenlerinden birisi de işte budur.

Keşfedildiği iddia edilen tarihten itibaren değil de Avrupalıların göç ettiği 16. yüzyıldan itibaren kan ve gözyaşıyla tanışan Amerika kıtası hep zulmün ve zorbalığın merkezi oldu. Amerika kıtasında yaşayan yerli halkın elinden topraklarını cebir ve şiddet kullanarak gasp eden Avrupa’nın haydutları bugün de aynı zihniyeti sürdürmektedirler. Vietnam, Afganistan ve Irak’ta kıçlarına yedikleri tekmeyi unutan bu zavallı kovboylar Filistin halkını Amerika’nın yerlileri ile karıştırıyorlar galiba. Netanyahu gibi aşağılık bir katile ve çetesine boyun eğen ABD hükümeti demek ki bilinenin aksine çok zayıf bir durumda. ABD için kemal dönemi bitmiş, zeval dönemi başlamıştır. İlahi adalet tecelli edecek ve ABD tüm dünyada döktüğü kanların bedelini elbet ödeyecektir. İsrail’e verdiği silahlarla Gazze’deki soykırıma doğrudan ortak olan ABD’nin zevali yaklaşmıştır. Allah’ın gazabının üzerlerine inmesi yakındır. Doğal afetler ve iç savaşlarla ABD yıkılacaktır. ABD’nin Orta doğudaki gayrı meşru dölü İsrail için de zeval yaklaşmıştır. Siyonist katiller gasbettikleri topraklarda daha fazla tutunamayacaklardır.

Tüm insanlığın imtihan edildiği Gazze sınavında sınıfta kalan İslam âleminin yöneticilerine gelince; sizin için bugün artık karar verme günüdür. Ya Müslüman olduğunuzu idrak ederek bir Müslüman gibi hareket edecek, Filistin halkının arkasında duracaksınız, ya da arkanızdan lanet okunan birer işbirlikçi olarak anılacaksınız. Bu dünyadaki  para, servet, makam, şöhret, saltanat, debdebe, ihtişam, şatafat, lüks, konfor ve tüm dünyevi zevkler geçicidir. Dinleri ve vatanları için canını veren İzzeddin el-Kassam, Şeyh Ahmet Yasin, Abdülaziz Rantisi, İsmail Haniye, Yahya Sinvar, Muhammed Dayf ve diğer Filistinli şehitler vallahi sizden daha akıllı ve bilgili idiler. Onlar geçici ve değersiz dünyayı ebedi hayatları ile değiştirmediler. Sonsuz nimetlere kavuşacakları ebedi hayatı tercih ederek şahadet şerbetini içtiler. Ne mutlu onlara! Yüce Rabbimiz: “Yeryüzünde bozgunculuk yapıp ıslah edici olmayan haddi aşanların emrine itaat etmeyin (hükümlerine boyun eğmeyin)!”  (Şuara Suresi,151-152. Ayetler) buyurmaktadır. Müslümanların yöneticileri artık tövbe ederek kendilerine öğretilmiş olan korkuları üzerlerinden atıp kendilerine gelsinler. Küresel ırkçı emperyalizmin şeytanları aracılığı ile sürekli fısıldadığı korku ve vesveselerden kurtulup Hakka teslim olsunlar. Kader, ecel ve rızık değişmeyeceğine göre şerefli bir finale talip olup izzet içinde dünyamızı değişmek daha akıllıca değil mi? Rabbim en başta yöneticilerimiz olmak üzere hepimize bu şuuru nasip eylesin. Âmin.

İNSANLIĞIN BAŞINDAKİ BÜYÜK BELA
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin