HABİB KARAÇORLU
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. YAZAR
  4. İNSANLIK TÜKENİŞE DOĞRU MU GİDİYOR?

İNSANLIK TÜKENİŞE DOĞRU MU GİDİYOR?

Siyonist kudurmuş itlerin Gazze’de yeniden soy kırıma başladığı, ABD ve Haçlı güçlerinin Yemen’e saldırarak katliam yaptığı, Rusya’nın Ukrayna’ya çok geniş çapta bir saldırı düzenlediği, ABD’nin Rusya karşısında desteksiz bıraktığı Avrupa ülkelerinin büyük bir şok içinde olduğu, ülkemizde ise AB uyum yasaları ile koruma altına alınarak hızla sayıları çoğalan sokak köpeklerinin her hafta bir çocuğun canını aldığı, kadın cinayetlerinin hız kesmeden devam ettiği, belediyelere yönelik yolsuzluk operasyonlarının zirve yaparak İBB Başkanına kadar uzandığı çok önemli tarihi günleri yaşamaktayız. Ülke ve dünya gündeminin baş döndürücü bir hızla sürekli değiştiği bu günlerde mübarek Ramazan ayının feyiz ve bereketi ile sevincini doğru dürüst yaşamaya fırsat bulamadan bayrama buruk bir şekilde girmek üzereyiz maalesef..

ABD başta olmak üzere Batılı ülkelerin kayıtsız, şartsız desteğini arkasına alarak işgal ettiği Filistin topraklarında ve özellikle 17aydan beri soy kırım gerçekleştirdiği  Gazze şeridinde Siyonist kuduz itler tüm dünyanın gözü önünde akıl almaz zulümler işlemeye devam ediyorlar.  Adi Siyon itler son olarak 18 Martta sabaha doğru çadırlarda sahur yapmakta olan Gazze halkının üzerlerine havadan bombalar yağdırarak çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 710 Filistinli masumu şehit ettiler. Bu sıralarda Arap ülkelerinin lider ve yöneticileri saraylarındaki mükellef sofralarında tıka basa zıkkımlanırken, Türkiye’nin gündeminde ise Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi konuşulmaktaydı, duyarlı Müslümanlar hariç o sırada kimsenin gündeminde asla Gazze yoktu. Siyonist kuduz itler bu katliamın ardından daha birçok vahşi saldırı düzenleyerek son üç gün içerisinde binden fazla Müslüman’ı şehit ettiler. Ölenler yüzlerce insan mıydı yoksa tavuk muydu dünya kamuoyunda pek fazla gündeme gelmedi.

19 Ocakta başlayan ateşkesle azıcık nefes alan, birazcıkta olsa rahatlayan Gazzeli Müslümanların yıkık virane binaların kenarlarında yaptığı toplu iftarlar anlaşılan o ki, içleri kin ve pislikle dolu kuduz Siyonistleri çok rahatsız etmişti. Bu kadar zulüm ve soy kırım uyguladıkları bu yoksul ve mazlum halk nasıl oluyordu da hala daha dinlerine sıkı sıkıya bağlı kalarak sevinç içinde ibadetlerini yerine getiriyorlardı? Kuduz it sürüsü toplandı ve karar verdi: “ Buna dur demek gerekirdi. Filistin halkının bırakın sevinmeye yaşamaya bile hakkı yoktu.”  Tabi her Ramazan ayında Gazze’ye saldırmayı alışkanlık haline getiren kuduz itler bu Ramazan’ı da boş geçirmediler, kuduz salyalarını daha fazla içlerinde tutamadılar.

7 Ekim 2023 Aksa Tufanı harekâtı ile başlayan ve daha sonra kuduz Siyon itlerin bir soy kırıma dönüştürdüğü Gazze’deki insanlık dramının dünya tarihi açısından bir milad olduğunu çok defa burada ifade etmiştik. Görülen o ki, İkinci dünya savaşından sonra kurulan dünya düzeni seksen yılını doldurmuş ve miadını tamamlamıştır. Dünyada barış ve özgürlüğün tesis edilmesi, bir defa daha büyük savaşların yaşanmaması için yapılan antlaşmalar, kurulan BM, NATO vb. küresel örgütler ömrünü tamamlamış ve dünya yeniden orman kanunlarına geri dönmüştür. Filistin’deki soykırım ve zulmü durdurmaya yanaşmayan küresel güçler anlaşılan o ki, yeni bir dünya düzeninde anlaşmış ve küçükleri yutmaya karar vermiştir. Büyük devletlerin, insanlığın çok ağır bedeller ödediği her iki dünya savaşından yeterli dersi almadığı, ya da bunu göz ardı ettiği aşikârdır. Daha çok toprağa sahip olmak,  daha çok sömürge elde etmek, daha çok servet kazanmak, daha çok köle sahibi olmak arzusu ile binlerce yıldan beri yapılan savaşlarda milyonlarca insanın hayatını kaybetmesi hiçbir muhteris kralın veya liderin asla umurunda olmamıştır. Kan dökmek, yakmak, yıkmak ve yok etmek onlar için sadece amaca ulaşmakta birer basit yöntemdir.

Yüz yıllardan beri devam eden Rus emperyalizm ve sömürgeciliğinin günümüzdeki temsilcisi Putin,  göz koyduğu komşu Ukrayna topraklarını parça parça işgal etmeye devam ederken kalan son kısmını da ABD ile paylaşmak için anlaşmış gözüküyor. Ukrayna halkı hala daha başlarındaki liderlerinin ihanetinin farkında olmadan tükenişe doğru gidiyorlar. Yapılan gizli anlaşmalarla Rusya gibi ABD de işgale başlayıp Kanada, Grönland ve Panama Kanalını ele geçirmeye hazırlanırken, Çin Tayvan’ı ve belki kendisine lazım gördüğü bazı komşu bölgeleri de işgal edecek, İsrail ise Nil’den Fırat’a kadar Büyük İsrail Devletini kurma hayaline kavuşacak, büyük balıklar küçük balıkları yutacak. Tabi bu planların icrası için bayağı bir zaman gerekiyor ve ana plan içinde yüzlerce planın da hayata geçirilmesi gerekiyor, BOP gibi.

Küresel ırkçı emperyalizmin yani Siyonizmin kontrolündeki Gizli dünya Devletinin dünya nüfusunu azaltma planları içinde gerçekleştirdiği doğum kontrol çalışmaları, cinsi sapıklığı destekleme ve yayma projeleri, evlilik çağındaki gençleri evlikten soğutma propagandaları, evli çiftlerin çocuk sahibi olmak yerine kedi köpek besleme modası ile avutulmaları, işsizlik, yoksulluk, hayat pahalılığı ve gayrı meşru hayatı çoğaltma plan ve projelerinin istenen sonucu tam olarak veremediği görülmektedir. Bunun yanında Covid-19  pandemisi gibi salgın hastalıklar ve bu bahane ile yapılan aşılarda nüfusun azaltılmasında fazla etkili olmamıştır. Afrika ve Asya’daki kuraklık ve kıtlığa bağlı açlıktan ölenlerin sayısı da pek tatmin edici değildir. Bu nedenle büyük savaşlar çıkartarak kitlesel ölümlerin gerçekleşmesini sağlamak lazım. Hem bu arada emperyalist devletler ellerindeki silah stokunu da eritmiş olurlar. Sadece Filistin, Yemen, Suriye, Lübnan ve Ukrayna’yı bombalamakla elbette stoklar bitmez. Nükleer silahları da kullanmak gerekir ki on binlerce insan bir anda yok edilsin.

Yukarıda anlattıklarımız bir hayal ürünü değil, düşmanların konuştuğu gerçek planlardır. Tabi onların bir planı varsa Yüce Rabbimizin de planları vardır. Ancak insanlığın ve tüm toplumların Allah’ın gazabını çekecek kötü amelleri terk edip O’nun rahmetini celbedecek iyi amelleri işlemeleri gerekir. Yüce Rabbimiz Şura Suresi 30.Ayet-i Kerimede : “Başınıza gelen herhangi bir musibet ellerinizle işlediklerinizden ötürüdür. O, yine de çoğunu affeder.” diye buyurmaktadır. İnsanlık kendisine gelmelidir. İnsanlığın kendisine gelmesi Müslümanların ciddi cihat çalışmalarına bağlıdır. Kurtuluş ve esenlik anlamına gelen tek hak din İslam’ın bütün insanlığa ulaştırılması gerekir.  Gazze’nin imanı bütün halkı yaşadıkları zulüm karşısında gösterdikleri sabır ve tahammül ile yine esirlere yaptıkları güzel muamelelerle bu tebliği çok güzel yaptılar. Dünyanın her yerinde bulunan tüm Müslümanlar da İslam’ı en güzel şekilde yaşayıp insanlığa hal diliyle tebliğ etmeliler. Başka bir kurtuluş yolu da asla yoktur. Dünya İslam’a sarılarak kurtulacaktır. Yoksa insanlık tükenişe doğru gitmektedir. Yüce Rabbimiz hepimize bu şuuru nasip eylesin. Amin.

 

 

 

İNSANLIK TÜKENİŞE DOĞRU MU GİDİYOR?
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin