Üç haftadan beri dünya gündemini işgal eden ABD Başkanı Trump’ın akıl almaz plan ve projeleri birer birer duvara toslayıp kendisine geri dönmeye başladı. Çok büyük iddialarla başkanlık koltuğuna oturan Trump, batmakta olan ABD ekonomisini kurtarmak için Kanada’ya, Grönland Adasına ve Panama Kanalına el koyma hayallerinden sonra son olarak da Gazze şeridine de el koyma gibi çok uçuk bir iddiada bulunmuştu. Trump’ın tüm bu asılsız çıkışlarına ilgili taraflardan cevaplar gecikmeden geldi. Özellikle Gazze’nin ilhakı konusunda tüm dünyadan çok büyük tepki alan Trump, bu kez Rusya-Ukrayna savaşını durdurmak için harekete geçti. Bu konuda da ne kadar başarılı olacağı ileriki zamanlarda görülecek.
2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı ilhakı ile başlayan Rusya-Ukrayna gerginliği Rusya’nın Ukrayna’ya ait Donbass bölgesini işgal ve ilhakıyla zirveye çıktı. ABD’nin önceki başkanı Bıden’ın kışkırtmalarının ardından 24 Şubat 2022 günü Rusya Ukrayna’nın tamamını işgal etmek için var gücüyle saldırıya geçti. Ancak durum hesapladığı gibi sonuçlanmadı. Ukrayna Avrupa ve ABD’den aldığı her türlü destekle Rusya’ya kafa tutu ve üç yıldan beri Rusya ile başa baş bir savaş sürdürüyor. Üç yıldan beri aralıksız devam eden savaşta hem Rusya hem de Ukrayna’nın çok büyük askeri kayıpları olduğu ileri sürülüyor. Sivil yerleşim merkezlerinin de hedef alındığı bu savaşın bilançosunun iki taraf için de çok ağır olduğu muhakkaktır. Trump’ın barış teklifinin ardından ABD’ye giden Zelenski’nin önüne borç listesi konuldu. Dış destekle savaşı sürdüren Ukrayna’nın destekçilerine borcunun 1 trilyon dolar olduğu ve bunun önemli bir bölümünün ABD’ye ait olduğu biliniyor. Bu nedenle Amerika’nın alacakları karşılığında Trump, Zelenski’den Ukrayna’nın madenlerini istedi ve o da çaresiz bu teklifi kabul etmek zorunda kaldı.
Ukrayna’yı Rusya ile savaştırmak ya da Rusya’yı Ukrayna’ya saldırtmak için Küresel Emperyalizm birçok hazırlık yaptı. Önce Ukrayna içerisinde siyasi kriz çıkarıldı. Ukrayna halkı Rusya yanlısı ve AB yanlısı olmak üzere ikiye bölündü. İç karışıklıklar birbirini takip etti. Siyasi krizler ve belirsizliklerden bıkan halkın karşısına umut olarak komedyen oyuncu Zelenski çıkarıldı. Ukrayna halkı 2019 seçimlerinde kendi ırkından ve dininden olmayan bir Yahudi’yi % 73 gibi bir oyla Cumhurbaşkanı seçerek tarihindeki en büyük hatayı işlemiş oldu. Zelenski bir projeydi ve rolünü çok güzel oynuyordu ve oynamaya devam ediyor. Bir yerde emperyalizmin arzuladığı ve destek verdiği bir savaş varsa, çok iyi bilinmeli ki burada bir taşla en az on kuşun vurulduğu çok büyük bir strateji yürütülmektedir.
Rusya-Ukrayna savaşının temel amaçlarından biri belki Küresel Siyonizm açısından en önemli olanı Ukrayna’daki Yahudi nüfusun İsrail’e göçünü sağlamaktı. Doğu Kudüs ve Batı Şeria topraklarını sürekli işgal eden İşgalci Siyonistler buralara yerleştirmek için yurt dışındaki Yahudilere çağrıda bulunmakta ancak pek olumlu cevaplar alamamakta idiler. Siyonistler 1920 ve 30’lu yıllarda da aynı sorunla karşılaşmışlar, Avrupa’daki Yahudileri Filistin’e göç etmeleri konusunda ikna edememişlerdi. Almanya’da Hitler delisini iktidara getiren Siyonistler “Holokost” Yahudi Soy kırımı yalanı ve korkusuyla onları ikna etmeyi başarmışlardı. 2022 Şubatında yine aynı oyun oynandı ve Rusya’nın korkusuyla Ukrayna’daki birçok Yahudi İsrail’e göç etti ve Filistinlilerin elinden zorla alınan topraklara yerleştirildi.
Rusya-Ukrayna savaşının ikinci ve ABD açısından en önemli nedeni dağılmakta olan NATO’yu yeniden toparlamaktı. SSCB ve Doğu Bloku’nun dağılmasının ardından varlığı sürekli tartışılan NATO için ciddi bir gerekçe bulunması gerekiyordu. Fransa Cumhurbaşkanı Macron 2019 yılında bir NATO toplantısında: “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşmiştir.” Diyerek NATO’nun artık hiç bir işe yaramadığını, dolayısıyla dağılması gerektiğini ima etmişti. Bu durum NATO sayesinde Avrupa ülkelerini elinin altında tutan ABD için hiç de kabul edilemezdi. Bu nedenle NATO’nun varlık gereği olan Rusya’yı harekete geçirmek gerekiyordu. Rusya Ukrayna’ya saldırmak suretiyle Avrupa’yı korku ve endişeye sevk etti. Özellikle Rusya ile komşu olan Finlandiya ve İsveç alelacele NATO’ya üye olmak için başvuruda bulundular ve Türkiye’nin de onay vermesiyle NATO’ya üye oldular ve böylece NATO aldığı taze kanlarla yoğun bakımdan çıkıp daha güçlü bir şekilde varlığına devam etti.
Rusya-Ukrayna savaşının nedenlerinden biri de Rusya’nın Avrupa’ya verdiği doğalgaz akışını kesmek, böylece ABD müttefiki ülkeleri Rusya’nın pazarından çıkarmaktı. Senaryo tam da planlandığı gibi gerçekleşti. Ukrayna meselesi yüzünden Rusya ve Avrupa ülkelerinin arası açıldı ve Rusya doğalgazı kesti. İşte şimdi ABD’ye gün doğmuştu! ABD elindeki LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz)’yi gemilerle Avrupa’ya göndererek on misli bir fiyata Avrupa ülkelerine kakaladı, çok güzel kârlı bir pazar bulmuştu.
Rusya-Ukrayna savaşının gerçek nedenlerini ve perde arkasını daha onlarca gerekçeyle anlatabiliriz. Yerimizin müsait olmaması nedeniyle şimdilik bu kadarla yetiniyoruz. Ancak her zaman tekrar ettiğimiz Erbakan Hocamızdan öğrendiğimiz bir gerçek var ki, o da: “yeryüzünde tesadüf diye bir şey yoktur, dünyanın herhangi bir yerinde bir olay gelişiyorsa bilin ki onun arkasında mutlaka birileri vardır.”
Emperyalist ve sömürgeci Batının üç asırdan beri devam eden stratejisi hiç değişmedi. Önce iç karışıklık çıkar, ya da iki komşu ülkeyi birbirine düşür. Sonra bunlara silah sat, borçlandır. Savaş sonunda iyice güçsüz duruma düşen kurbanlarının yer altı ve yer üstü zenginliklerine el koy, rahatça sömür. Orta Doğu’da, Afrika’da, Asya ve Güney Amerika’da yıllardan beri aynı oyunlar oynanıyor. ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa birer emperyalist güç olarak halen dünyanın birçok yerinde sömürgeciliğe devam ediyorlar.
Küresel ifsad merkezi Siyonizm ikinci dünya savaşına kadar İngiltere’nin sırtına binerek birçok emelini gerçekleştirmişti. İkinci Dünya savaşı sonrasında ABD’nin küresel bir aktör olarak dünya sahnesinde yer almasının ardından Küresel Irkçı Emperyalizm merkebini değişti veya eskisinin yanına yeni bir merkep daha ilave etti de diyebiliriz. Bu merkepleri kullanmak için önlerine çeşitli yemler atan Küresel Siyonizm, özellikle enerji ve yer altı kaynaklarının ele geçirilmesi konusunda sürekli çeşitli planlar yaptı ve akıl almaz oyunlar oynadı. 19. ve 20.yüzyılda devam eden petrol savaşları 21.asırda enerji ve yer altı kaynakları savaşları olarak devam ediyor. Ülkelerin sahip olduğu doğal kaynakların ve zenginliklerin bir şekilde üzerine oturmak için yapay savaşların yanında siyasi krizler, askeri darbeler ve ekonomik krizler çıkarıldı.
Gazze’yi imara açma bahanesiyle işgal etmenin arka planında Gazze’nin denizinde yer alan doğal gaz yatakları bulunmaktadır. Buradaki zengin doğalgaz yataklarına göz diken ABD, işgalci İsrail’le sinsi ve kirli bir pazarlık içine girmiştir. Ancak onların bir planı varsa Âlemlerin Rabbi olan Yüce Rabbimizin de bir planı vardır ve O’nun planı bütün planlardan üstündür. Yirmi yıldan beri büyük bir zulüm altında olan Gazze halkı elbette sabrının karşılığını alacaktır. Rabbim kâfirlerin tüm tuzaklarını kendi başlarına geçirsin ve mazlum kardeşlerimize nusret ve kurtuluş nasip eylesin. Âmin.