Değerli dostlar bugün size, Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi mi? İnsana Karşı Şiddetin Önlenmesi mi? hakkında görüş ve önerilerimi sunacağım.
Ülkemizde, maalesef, her gün çeşitli medya organlarından, yüzlerce şiddet haberi görmekteyiz. Ve bu haberlerin büyük bir çoğunluğunda kadına yönelik şiddete yer verilmektedir. Kadın cinayetleri ve kadına yönelik diğer şiddet haberleri…
Kadına yönelik olarak gerçekleştirilen şiddetin durdurulması için çalıştaylar, konferanslar ve birçok bakanlık tarafından özel birimler kurulmuştur. Yine kadına yönelik şiddeti durdurmak için birçok dernek kurulmuş ve barolar tarafından özel birimler oluşturulmuştur.
Gayri resmi verilere göre 2024 yılının ilk on ayında 306 kadınımız maalesef öldürülmüştür. Her birimizin doğuran Annelerimiz kadın, eşlerimiz kadın, kızlarımız var kadın, kız kardeşlerimiz var kadın… kadına yönelik şiddetin durması en büyük temennimiz.
Peki bu toplumda sadece kadınlara karşı mı şiddet dursun? sadece kadın cinayetleri mi dursun????
2024 yılının ilk on ayında öldürülen erkek sayısı öldürülen kadınların 10 (On) katından daha fazla!!! Neden kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet her platformda dile getirilirken erkeğe karşı bir başka erkek tarafından yapılan şiddet veya ölümden hiç bahsedilmez! Yoksa erkek bu toplumun bir parçası değil mi? yoksa sadece erkek olduğu için şiddeti ve ölümü hak mı ediyor?
Şimdi ben annelerimize soruyorum; kızınız öldüğünde üzüleceksiniz toplumda herkes üzülecek ama oğlunuz öldüğünde oh!? Nasıl olsa bir erkek öldü hiç birşey yapmaya gerek yok mu diyeceksiniz!!!
Benim önerilerime gelince;
Devletimizin ilgili organlarının “amasız-fakatsız” en kısa sürede cinsiyetçi ve toplumun aile mefhumunu yok etmek için kullanılan “Kadına yönelik şiddet” ifadesinin yerini “İnsana yönelik şiddet” kelimesinin kullanılmasını zorunlu hale getirmesini istiyorum. Bakanlıklar ve sivil toplum kuruluşların da bu değişimin yapılması bir zarurettir.
Şiddet kime hangi cinse karşı yapılırsa yapılsın engellenmeli ve mutlaka mücadele edilmelidir. Siz bir erkek bir diğer erkeğe şiddet uyguladığında tepkisiz kalırsanız, sonraki aşamada ilişki içerisinde olduğu kadına da mutlaka şiddet uygulayacaktır. Ve siz yine çalıştaylar yapacaksınız lanetler okuyacaksınız ama maalesef kadına yönelik şiddete bir son veremeyeceksiniz.
Bir diğer önerim ise, medyada ve birçok bilimsel veya bilimsel olmayan platformlarda erkek şiddeti ifadesinin kullanılmaması. Çünkü, erkek bir cinsiyet topluluğun ortak adıdır. Şiddeti bu toplumda yaşayan bütün erkekler yapmamaktadır ve bu söylem bütün erkekleri zan altında bırakmakta ve kadın-erkek ilişkilerinde güven duygusunun oluşmasını engellemektedir. Hele bazın basın ve yayın organlarında “Erkek terörü” diyecek kadar insafsız haber başlıkları ile sunulmaktadır. Çok merak ediyorum toplumun aile yapısına dinamit koyan bu ifadeler alıp başını gidiyorken bizim RTÜK, bundan daha önemli hangi işler ile meşgul oluyor?
Asla UNUTULMASIN bu toplumu erkekler ve kadınlar oluşturmaktadır. Bu toplumun ilelebet devam etmesi kadın ve erkeğin bir arada olması ile mümkündür. Şiddet kimden veya hangi cinsten gelirse gelsin KÖTÜDÜR ve mutlaka önlem alınması gerekmektedir.
Birlerce yıldır bu cennet vatan için şehit ve gazi olan erkeklerimiz var!
Yine Asla UNUTULMASIN Kİ bu ülkede yaşayan kadın ve erkeklerin huzur ve güven içinde yaşaması için yıllardır şehit olan erkeklerimiz var!
Yine Asla UNUTULMASIN Kİ bu ülkede demokrasinin gelmesi için 15 Temmuzda şehit olanların tamamı erkek!
Yine Asla UNUTULMASIN Kİ barış ve huzurun dini olan İslam’ın peygamberi de bir erkek!
Sadece erkek oldukları için şiddete maruz kalmalarına sevinen ve/veya ses çıkarmayan sadece ve sadece kadına yönelik şiddete yönelik çalışmalar yapan devletin yetkili kişilerine ve sivil toplumda çalışan kişilere soruyorum;
Birlerce erkek şehidimizin yüzüne nasıl bakacaksınız?
15 Temmuz şehitlerimizin yüzüne nasıl bakacaksınız?
Peygamberimizin yüzüne nasıl bakacaksınız?
Ez cümle, kadına yönelik şiddet değil İNSANA YÖNELİK ŞİDDETE HAYIR!!!
Umutlarla nice güzel yarınlara…
