Bir yerde liyakatsiz, karaktersiz ve niteliksiz yönetim hüküm sürüyorsa o yerde tehdit, şantaj, rüşvet ve mafya kuruyor tahkim. Alavereli dalavereli, alengirli bitirişlerde devre dışı kalıyor hakim.
Biz toplum olarak biraz bu işlere heveskar azıcık da alışık idik. Kemal Sunal’ın filmlerindeki eşkiyalar yöre ekabirleri tarafından beslenir, halkı terbiyede kullanılır bazen de eşkiya destekçisinin husumetlisinin tepesine bir yumruk olarak indirilirdi.
Alışık olmadığımız yeni düzen. Ne mafya eski mafya ne basın eski basın ne de siyasetçiler eski tarz siyasiler. Riyasetinde siyasetin olduğu mafya, kurgu basın, imza için kaç kişi lazımsa kurumlara o kadar zenginleşmede mahir tarafgir yetkili…
Bunların hepsi bir toplumun çökmesinde üstünde kafatası bulunup dikkat öldürücüdür yazan zehirden çok daha tehlikeli.
Hatırlayın Sedat Peker ve Deli Çavuş’un Twitter’ı sallayan replikleri, Muhammed Yakut’un ifşa içerikli söylemleri. Ne muhalefete ne savcılara etki etmedi. Bir tek halk içten içe nasıl böyle olur diye homurdadı durdu fakat tozculardan tutun katillere kadar her şey aynı şekil tıkırında yürüdü. Güçlü pislikler toplumu ezdi toplum ezilmeye razı edildi.
Ahlaki seviyesi düşük IQ’su yüksek siyasiler mafya ve basın üzerindeki dozunu daha fazla arttırarak önce parti içi rekabeti sonra rakip partileri egale etmeyi başardılar. En önemlisi kafalarına ne koydularsa onu bir kez daha sorgusuz sualsiz aşırdılar.
Bu arada muhakkak IQ olarak bu çağdaş gelişime ayak uyduramayıp mafyaya dolgu malzemesi olan siyasetçiler de olmuştur. Onlara da çok çok geçmiş olsun.
Siyasilerin eksik aksak ve kötülüklerini görmeyen bir basın menfaat elde ediyor demektir. Geldiğimiz ahlaki gerilemede toplum buna razı. Basın siyasetçi ya da siyaset kurumu adına karşı tarafa iftira atıyorsa, uydurma senaryolarla hem Cumhurbaşkanımızı hem toplumu istediği iftira bilgiye kanalize ediyorsa. Alenen yaşanan bir olayda yaşananlara ters bir senaryoyu topluma lanseyle, bir siyasinin tetikçiliğini yapıyorsa kiralık basın yerini katil basına devretmiş menfaat rant ve ortaklığa terfi etmiş demektir.
Önümüzde dünyada esaret. Ülkelerde sefâhet biz de seçim. Şehrimizde MHP ve CHP sağ elin verdiğini sol elin duymayacağı incelikte Belediye Başkanımıza alicenap bir lütufta bulundular. Kendi partilerine en az Ak Partiye en çok oyu getirecek bir tercihle seçime koyuldular. Rab onların bu en az oy istemlerini kabul etti siyasi arena sürpriz bir şekilde değişti.
Yeniden Refah Partisi Faruk Septioğlu’yla bomba gibi bir çıkış yaptı. Gürsel Erol tarafından satışa getirilen Abdullah Akın’ın azmiyle hayran bıraktı. YRP’nin ve SP’nin bu hamleleri MHP’yi ve CHP’yi bu iki partinin arzusu olan en az oyu onlara sağlayacaktır. Sorun şu ki yön değiştirecek CHP ve MHP oyları Ak Partiye artı olarak sirayet etme yerine vicdanların sağ duyusuyla Yeniden Refaha kaymış durumdalar.
Avrupa ve Fransa’da ki çiftçiler basın ve hükümet tarafından kandırıldığını hissedince bakın ne tür eylemlere giriştiler. Düşünün bakalım biz hem muhalefet hem mafya hem basın hem iktidar tarafından kandırıldığımızı hissedersek ne olur.
Aile içerisinde yaşanmış olumsuz bir olayın sır kalması, üstüne yaygara koparılmaması güzel bir şey olduğu kadar bu yaşanan olayda yalan ve iftira ile suçlunun haklı haklının suçlu gösterilmesi çok kötü bir olaydır. Kaldı ki şehrimizde yaşanan Vekilimiz Nazırlı ile Başkanımız arasındaki olay toplum yöneticilerimizin bilgeliklerini, inceliğini, tavrını, erdemini ortaya koyduğu için bilinmesi gereken bir olaydır. Basın da, Ak Parti’de Elazığ Ak Parti İl Yönetimi de bu olayı halka doğru anlatmalı halk yaşananları bilmeli tavrını tutumunu ona göre belirlemeli.
