14 – 28 Mayıs seçimlerinde Siyasi Partileri yozlaşmış, siyaseti kokuşmuş ve tek düze gördüm. Seçmenleri ise fanatik kesimler hariç gayet vakur, son derece ciddi insanlar olarak okudum.
İnandıkları için oy veren seçmenlerin yanısıra azımsanmayacak derecede kerhen oy veren seçmen, normalde oy kullanmayacağı halde sırf ülkemizde kaos ve kargaşa çıkmasın diye oy kullanan büyük bir kitle vardı.
Bu durum aslında var olan siyasi ortamdan memnun değilim ama ortam düzeltmeleri için yine siyasete şans veriyorum diye çekilmiş bir ültimatomdur.
Açıklanan yeni kabinenin liyakatına, donanımına baktığımızda bence hükümet bu ültimatomu çok doğru okumuş.
Kabinede Palulu bir Bakanın olmayışı bizi derinlemesine üzmüş ama şehir olarak Milletvekilimiz Erol Keleş’in Bakanlık vaadi teselli kaynağımız olmuştur. Bu ilk kabine henüz Hocamızın eli masaya değmeden oluşturulmuştur. Bir sonraki kabinede hocamızın da katkısıyla şehrimize illa bir bakanlık verileceğine inanıyoruz.
Görünen o ki ekonomik sıkıntılarımız olacak. Bizler ekonomik sıkıntıyı kabulleniriz ama işçi memur alımlarında el altından alımların olmadığı torpilsiz, rüşvetsiz alımlar olmazsa hiç bir sıkıntıya artık katlanmayız.
Halkın irdeleyici ve sorgulayıcı bu tutumu yeni dönemde Bakanlıklara gelen kalitenin Bürokratlarda ve Belediye Başkanlıklarında devam ettirilmesini sağlayacaktır. Hatta Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden bu güne en kaliteli belediye seçimlerinin 2024 seçimleri olacağı kanısındayım.
Yeni Belediye seçimlerinde parti içi bağlantılar değil adayların bekraundları, projeleri, performansları ve ekipleri öne çıkacaktır. Adaylık için verilen parti içi mücadeleler partiler arası mücadeleden çok önde olacaktır.
Deprem, sel, afet, pandemi, ekonomi bundan böyle partilerin sahneye donanımı, vizyonu, misyonu, azmi ve kararlılığı yüksek olan Belediye Başkan Adayı ve encümen listesiyle girmelerini zorunlu kılmıştır. Aksi takdirde aday ya da parti hangisi olursa olsun seçmenin oyundan mahrum kalacaklardır.
Zaten olması gereken de bu. Dünyada Türkiye Yüzyılına oynayan bir hükümet Bakanlarıyla, Bürokratlarıyla, Belediye Başkanlarıyla ve yerel dinamikleriyle en iyisine hazırlanmak zorunda.
Bir ülke dünyada var olmak istiyorsa şehirleri yapısal, kültürel ve ekonomik dinamikleri açısından oturmuş gelişkin bir yapıya sahip olmalı.
Yeni dönem başkan adayları bir kaç güzel özellik taşıyor, parti içi bağlantıları var, güzelleme yapıyor diye Başkan olamayacaklar.
Adaylar vizyonda açılımcı olup, suyu, doğayı, bitkiyi, hayvanı, insanı iç içe tasarlayabilecek. Şehrin trafiğini, şehrin ışıklarını, loşluğu, boşluğu, hoşluğu ayarlayabilecek.
Yolun yapısını, güzergâhını, trafikte kaybedilen süreyi düşünebilecek. Sanayileşmeyi sağlayabilecek. Turizm ve taşımacılıkta zirveye oynayabilecek kişiler olmalı.