RAMAZAN YILDIRIM

DİJİTAL HÜKÜMETLER

Önümüzde seçimler kimse neyi seçtiğimizi, neyi seçeceğimizi söylemiyor. Bizi vicdanımızla vuruyor. Bizim evimizdeki söylem Cumhurbaşkanımızı Kemal Kılıçdaroğluna mı yem edelim? Muhalif gönüllü seçmenler evet bizimkiler becermez ama bunlarla mı devam edelim?

Herkes tutturmuş karşı tarafı seçerseniz şunu yapmış olursunuz. Yahu anladık karşı tarafı seçmek tu kaka. Peki sizin tarafınızı seçsek ne olur? Bize bunu anlatın? En net cevap karşı tarafın tu kakasını seçmemiş olursunuz.

Kimse demiyor bizim pisliğimizde boğulursunuz.

Mafya siyasette yeni bir yol çiziyor. İtiraflar ve iftiralarla bir sürü iğrenç, tuhaf vakayı dile getiriyor. Olay siyasilere şantaj mı? Gelmesi olası yeni bir hükümete senin yanındayım diye bir kadraj mı? Bu hükümette aç kalanların hükümeti boğmak istedikleri bir girdap mı? Yoksa her itiraf ya da iftira için onlara çok büyük bir cukkamı veriliyor bilemiyoruz.

Allah kendilerinden razı olsun ne hükümet ne muhalefet hiç kimse bu konuda halkı aydınlatma gereği duymuyor.

Hatırlarsanız bir belediye başkanı vardı TİP’li. Fatih Mehmet Malkoçoğlu. Ovacık’ta. Fasülye ekerdi, öğrencilere burs verirdi. Belediyenin gelir gider tablosunu pankartlarla Belediye Binasına asardı. Bu tablo onun dışındaki bütün belediyeleri kasardı.

Ömrümüzde TİP’i bilmeyen bizler helal olsun adama derdik. Bu tablo tüm Türkiye’de uygulansın isterdik. İdeolojik olarak düşmanı olduğumuz bu yapıya sırf bundan dolayı sempatik ve sevecen baktık.

İktidar olmak isteyen bir muhalefet. Hiç bizi kazanmak için belediyelerinde şeffaflık gösterme gereği duymadı. Bu yönetim benim prototipim bakın burda bunu bunu sağladım ülkenin başına gelirsem ülkeyi şu şekilde bu şekilde yönetirim diyemedi.

Dünya yapay zeka, dijital devrim, biyolojik ve patolojik savaşlara hazırlanıp insanlık yok edilmeyle burun buruna. Ne muhalefet ne iktidar kimse ama hiç kimse bu konulara değinmemekte. Ne evlatlarımızın geleceği ne çocuklarımızın yarınları göstermelik bile olsa kimsenin umrunda değil.

Ülkeyi geçtim Elazığ’la ilgili bile bir tek proje gelmiyor gündeme. Muhtemelen tüm şehirler bu şekilde. Kimse bir şehre, bir beldeye, bir bölgeye ne kazandırılır onu düşünmüyor, dile getirmiyor.

Vel hasılı kelam bize haykırılanlar pis, kirli, iğrenç söylemler. Allah’ınız varsa bize acıyın. Kul hakkı yiyorsunuz kulun aklını da yemeyin. Kulak taşıyoruz, bir yüreğimiz var bir de vicdanımız. Bu kadar tecavüz bir mazluma ağır gelir lütfen bunu farkediniz.

Birisi çıkmış diyor ki anlatacaklarım o kadar iğrenç ki bir dahaki videolarımda yanınızda leğen bulundurun. İştihamızı kendisine yönlendiriyor. Be vicdansız bize dinleyeceklerin için leğen öneriyorsun peki varsa realitesi o kadar iğrenç şeyi kendi bedenine, çevrendekilere nasıl yaşattın. Sen de ve onlarda mide yok muydu?

Seçim sürecinde Salıbaba Muhtarı Muhammet Hacı Güneş bizleri ziyaret edip destek istedi. Çok kişiydik itiraz etmedim. Bir Salıbaba sevdalısı olarak sonrasında kendisine kesinlikle yok dedim ama zaman onu haklı çıkardı. Seviye o kadar diplere düştü ki şimdi en doğru, en vizyonlu, en sempatik Muhammet Hacı Güneş’i görüyorum. Geldiğimiz nokta da parti siyasetlerinin çirkefliği vatandaşı bağımsız adaylara yönlendiriyor.

İlkbahar o kadar güzel geçti ki şehrimiz son 30 – 40 yılın en güzel baharını yaşadı. Etraf yemyeşil, otlar yüzümüze yüzümüze gülüyor. Doğa her yönden her yöreden ben buradayım bana gel diye haykırıyor. Bir tek insan noksan.

Pandemi, deprem doğaya o kadar ihtiyacımız varken siyasetin bu kirli tablosu bizi bu güzelim bahardan da kopardı.

Aslına bakarsanız nüfusumuz artıyor, tüketimimiz artıyor, çapımız çevremiz… her şeyimiz artıyor ama insani bağlamda nüfuzumuz kendimizden tutun ailemize, eşimize dostumuza, arkadaşlarımıza görülmemiş bir hızla azalıyor. Erdem, ahlak hak getire.

Orta yaş grubu ve üstü iyi hatırlar bir zamanlar tv’lerde Varan 1, Varan 2, Varan 3… haberleri vardı hiç biri insanlığa varmayan. Tıpkı bugün kü siyasetteki ifşalar kadar ahlaksız. Çok şükür sanal platformlar , yapay zeka, dijital dünya tv’lerin etkinliğini bitirdi. Dünyada görsel basın önemini yitirdi.

Siyasetin bu çukurlaşmış hali seçim şeffaf da olsa  kim gelirse gelsin lekeli karanlık bir iktidar görüntüsü verecek. Önümüzdeki süreçte halk kirlilikten bıkıp yapay zekalı dijital hükümetler seçmeyi tercih edecek. Yazılımcılarımızdan ricam şimdiden “ Dijital Hükümet “ proğramları yazsınlar. İlerde onu da dışardan almak zorunda kalmayalım. İthal kanunlarla yönetildiğimiz yeter ithal hükümetlere mahkum kalmayalım.

DİJİTAL HÜKÜMETLER

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin