Ülkemiz çok partili sistem içerisinde tek partili düzene geçebilmiş özgün bir yapıya sahip ender bir ülke konumuna kavuşmuş. Muhalefet maçı oynama ve kazanma kısmında havlu atmış hükümeti diskalifiye edebilmek uğruna yakabileceği her ateşi yakmış harlayabileceği her kıvılcıma benzin bidonuyla koşmuş.
Devlet Bahçeli hükümetin yanındaki olumlu duruşuyla, kararlı tavırlarıyla bizleri şaşırtmış. Hükümetin sarsılmaz sağ kolu imajını zihinlerimize kazımış.
MHP’nin Elazığ’da ki tavır tutum, çalışmaları MHP’nin bir milletvekili çıkarmış olmasına rağmen yerel seçimde şehir belediyesini kazanma iddiası bir kenara 2019 oy oranının, encümen sayısının yakalanamayacağı şeklinde okuyorum.
CHP şehrimizde 40 yılın sonundaki zirve çıkışı ardından ikinci vekili çok az bir oyla kaçırma başarısı sonrası zirveden çakılışla kendi yanılsamasını yaşayacaktır. DEM Parti sayesinde encümen çıkarır mı bir şey diyemem ama Elazığ’da bu seçimde kendi nam hesabına bir encümen bile çıkaramayacaktır kanısındayım.
Gazze Savaşı sıradan bir savaş olmayıp dünyada tüm ezberleri bozan bir anlayışın dünyaya hakim olmasıdır. Dünyanın silaha ve kapitale olan inancını sarsmış, eğemen anlayışın insani olmamakla yetinmediğini son derece alçakça bir vahşetle insanlığı yok etme peşinde olduğunu ortaya koymuştur.
Bu yüzden Gazze savaşı kazansın ya da kaybetsin insanlık İsrail’in, ABD’nin ve eğemen güçlerin gerçek yüzünü görmüş bu sistemlerin insanlığa düşman olduğuna kanaat getirmiştir.
Epstein çocuklara taciz tecavüz adasının varlığı, çocukların kanlarının ve organlarının çok zengin alçaklar için ölüm pahasına zorla alınması, yer küreyi kapsayan salgın hastalıkların arkasında süper güçlerin oluşu, küresel iklim antlaşmasının korkutuculuğu üstüne Gazze Savaşındaki katil ve cani tutumlar.
Yeni bir paktla BRICS Ülkelerinin oluşumu.
Gazze Savaşı zihinlere kazıdığı bu gerçeklerle Yakın Çağın kapanıp İnsanlık Çağının açılmasına vesile olacaktır.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın ülkemizi ziyareti kimi medyamızda hiç bir yetkilimizin bu adamı karşılamadığıyla övüldü kimi medyamızda da bu zatın sarayda ağırlanmasıyla tepkili bulundu. ABD’li yetkililerin değersizce karşılanmaları çokça hoşumuza gitse de aslolan neyle uğurlandıklarıdır. Türkiye’deki ABD üslerinin kapanıp kapanmayacağı, ABD’nin BM’de Filistin lehine karar alıp almayacağı, Türkiye’den İsrail’e mal sevkiyatının olup olmayacağı ehemmiyetli olandır.
Tüm bu olaylar varlığını idame etmek isteyen her ülkenin, her topluluğun kendisini ahlaklı, doğru, çalışkan bürokrat ve sanayicilere teslim etmek zorunda. Ne olursa olsun bu teslimiyet yöneticilerin denetimini de kapsamalı.
Hükümetimizden ricamız ülkenin güvenliğini tehlikeye atacak bilgiler dışında her şeyin toplum denetimine sunulması.
