Her iktidar vatandaşını lüks ve şatafat içinde yaşatmak ister ama bu hiç bir iktidarın olmazsa olmazı olamaz. İktidarların olmazsa olmazı vatandaşını aç ve açıkta koymamalarıdır.
Medyayı izlediğimizde bir kesime göre açlık kursağımızda bir kesime göre tokluk bağırsağımızda.
Belediyeler “ New Style City “ şehirler inşa peşinde. Her başkanın sayılarla bitmeyen icraatları heybesinde, yıllarca yılmadan yapacağı bir sürü projesi var cebinde.
Geldiğimiz nokta itibariyle iktidar hükmediyor. İktidardan beslenen güç odakları ve muhalefet bu hükümden kendine çok ciddi paylar çıkarıyor. Güç odaklarının iktidarla hareket etmesi çok normal ama muhalefetin iktidarla hareketi alçakça bir durum.
Bizler de sudan çıkmış balık gibi alık ve şaşkınız. Ülkemiz için dualar ediyoruz. Ne hükümetin büyük adımları, ne belediyelerin cafcaflı projeleri. Bunlar artık ülkemin vatandaşa dokunmayan hamleleri. Vatandaş olarak talebe umudumuz yok sadece geçmişi arar olduk.
Yollar, hastaneler, köprüler, tüneller, TOGG, Savunma Sanayi… hepsi ayrı ayrı gurur duyduğumuz şeyler.
Yine de hükümet için aslolan vatandaşın güvenle yaşayabilmesi, çocuğumu uyuşturucuya nasıl düşürmeyeyim endişesi olmamalı, sanal alem gençliğimizi kuşatmamalı, para, hava, caka onları kendine esir almamalı.
Okullar asla ve kat’a korkulan mekanlar olmamalı. Veli çocuğunu severek güvenle okutabilmeli. Toplum suçludan korkmamalı. Mafya toplumun ağır topu olmamalı. Vatandaş Emniyete bel bağlamalı. Adalete güven duymalı. Mahkeme kaçtığı yer değil haklarını aradığı yer olmalı.
Şehrimizde ultra lüks villalar sadece alıcısını bağlıyor. Terminal yolculuk yapanı, spor alanları gençlerin bir kısmını… Seyir terası, Harput, Hüseynik’in aşk yolu şehre tabiki katkı bunlar ama yine de bunlardan faydalanan sınırlı.
Şehir içindeki parklar, yeni yapılan otoparklar bunlar daha çok insanın uğrak alanları, Belediyenin çocuk ve gençlik festivalleri hem güzel hem eğlendirici.
Yine de topluma daha çok gerekli, şehrin tüm sakinlerini ilgilendiren yapılması bence çok daha elzem olan işler var. Fakirin zenginin, çocuğun gencin yaşlının, mukim olanın, işe ya da seyahate gelenin ihtiyaç duyduğu şeyler.
Yollarımız evet çalışma var ama yol yamaları inanın sudan önce de sorunluydu su ile beraber sorun zirveye çıktı. Araç sahipleri sanayiye müşteri oldu.
Kaldırımlarımız, kaldırım belediyeciliği gerçekten gına getirmişti ama sökülen bir kaldırım taşını bırakın yeniden onarmayı yerinden kaldıran yok. Bu çok kötü çok bed bir durum.
Bir şehirde yürüme bozukluğu olan kaldırımlar onarılmayı hak etmeli bence.
Çöpler eski yıllara nazaran çok artmış hızla çöp şehir oluyoruz. Hatta hatırlar mısınız bizim bir reklamımız vardı. Temizlik görevlilerinin başat aktör olduğu bu şehrin temizliği için alın teri döktüğü. Sanırım onlar reklamda kaldı.
Mevsim sıcaklığı ve çöpün de olumsuz etkisiyle kara sinekler şehrimize müptela olmuş. Pis koku şehrimize hakim olmuş. Bunu da bir gideren olsa dua ederiz.
Susuzluk bir şehrin sorunu olmamalı. Hele ki yaz mevsiminde hiç ama hiç yaşanmamalı. Gördüğüm kadarıyla ciddi anlamda yokluk var.
Yıkılan ama henüz yapılamayan binaların arsaları güzelce düzeltilse geçici bile olsa çocuklar orada oynasa, arabalar oralara park edilse …
Bir de Belediyemizin Ulukent Sarayaltı yolu altında Aksa Camminin üstünde yapımına başladığı ama yıllardır yarım bıraktığı bir park var. Örülen duvarla camii arasında ciddi bir alan var. Parktan vazgeçtik ama o alanı düzelterek bırakmak erdemliliğin gereği olmalı.
Trafik ışıkları ve kavşaklar ne kadar çözülemez bir sorun olabilir ki? Bir şehir binalarıyla yapısıyla olduğundan çok daha fazla yollarıyla, kavşaklarıyla, trafik ışıklarıyla, alt yapısıyla New Style City olmalı.
Belediye Başkanları önceliklerini lüks, şatafat ve mega yapılardan bu sıradanlıklara kaydırırlarsa her vatandaş duacı olur. Yok bunlar ufak işler bizi satılan arsalar, yapılan yapılar besler derlerse beddualar dolanır.
Elazığımıza temiz, güzel, muslukları akan sokakları güzel kokan, yolları badalsız, kaldırımları düzenli, kavşakları hoş, ışıkları senkronize ve kısa bir şehir diliyorum.