Ringe çıkacak boksörlerden birinin favori gösterilmesi çok doğal ama bir boksörün kaybetmek için ringe çıkması utanç vesikasıdır.
Ülkemiz hızla 2024 Belediye seçimlerine yaklaşırken muhalefetimiz rotasız ve notasız bir ahval içerisinde. CHP’nin yerel dinamikleri istikrarla sus pusa devam ediyorlar. İYİ Parti de onlardan aşağı kalmıyor.
Türkiye’de Ak Partinin hakim olduğu diğer şehirlerdeki ahvali çok iyi bilmemekle beraber 4,5 yıldır Elazığ yerelinde muhalefetten şehrimize ne bir katılım, ne bir atılım, ne bir adım ne bir öneri ne bir eleştiri görmedim.
Deyim yerindeyse yerel muhalefet şehrimizde sadece iktidar için soluyor. Muhtemelen şehrimizin bütün encümenlerini Ak Parti ve MHP alsaydı yerelde ortam bu kadar tek düze, bu kadar yek düze olmazdı. Çünkü alınan encümen kararlarında Behçet Susmaz’ın her daim irdeleyen ve sorgulayan bir çıkışına şahit oluyorum ama CHP ile İYİ partinin asla ve kat’a böyle bir çıkışına rastlamadım. Behçet Beyin bu çıkışları bazı kararların yeniden gözden geçirilip şehrin lehine çek edilmesine sebep oluyor.
Halbuki muhalefetin ülke genelindeki politikası, stratejisi yerelin aksi çok farklı. Ülkemiz adına nimet ve gurur olan bütün kazanımlara da karşılar. Hükümet TOGG’u yapıyor muhalefetten linç alıyor. İHA, SİHA, TCG ANADOLU, … Hükümet ülke genelinde petrol ve doğalgaz bulsa keza durum aynı.
Milletvekilimiz Gürsel Erol 2020’de Belediye Başkanımızın gücünü perçinleyen bir düello çıkışı dışında sadece 50 adamın el altından işe alındığı eleştirisinde bulunmuş başka da yerelde hiç bir eksiği dile getirmemiş. Yerelde şehrimize ufuk olabilecek ne bir proje ne bir öneri sunmamıştır.
Ne Gürsel Erol, ne CHP encümenleri ne İYİ Parti deprem sonrası şehrimizde bir imar planının yapılamadığını bile haykırmamışlar.
Dikkat ettiğimiz bir nokta da Muhtarlara Belediyenin verdiği maddi desteği neden hükümet vermiyor da belediye veriyor diye eleştiren bir muhalefet olmadığı gibi Belediyemizin muhtarlardan birer kontenjan eleman işe almasına da hiç bir itiraz gelmedi.
Bu durumda biri çok iyi biri çok kötü iki sonuca varabiliyorum maalesef.
İlki şehrimiz çok ideal yönetiliyor. Tüm projeler yerli yerinde, hepsinde ülke menfaati kollanmış bütün işler tek seferde ve zamanında ihale edilmiş. Firmalar işi zamanında ve eksiksiz teslim etmiş. Varoşlarla kalkınmış bölgeler arasındaki uçurum hızlıca düşürülüyor.
İkincisi muhalefetimiz ölü. Bir koltuk kapan koltukta gün geçiriyor. Yöneticilerin ağzına bakıyor.
Ben ikincisinin geçerli olduğuna inanıyorum. Buna binaen de Abdullah Akın hariç tüm muhalefete şehrimizin geleceği için yerel seçimlere aday olmayın çağrısında bulunuyorum.
Abdullah Akın zaman zaman şehrimizin ve halkımızın sorunlarını dile getiriyor her fırsatta da şehrimizin ve halkımızın faydasına çözümler öneriyor.
Gördüğüm kadarıyla bu muhalefet ringe çıkarsa yenilmek için çıkacaktır bu hem etik değil hem gereksizdir. İkincisi muhalefetin varlığı iktidarın ideal aday ve ideal encümenler yerine oy getirecek aday ve encümenlere kapı aralamasana sebep olacaktır.
Yereldeki varlığıyla şehrimize olumlu katkıda bulunamayan muhalefetin yokluğuyla bize Ak Partiye önünüzde hiç bir engel yok en iyi kadrolarınızla çıkın bu şehir için en ideal olanı yapın deme fırsatı sunacaktır.
Bu hem halk için hem şehir için inanılmaz olacaktır. Muhalefette varlığıyla yapamadığını yokluğuyla bize sunacaktır. Diyojen’in İskender’e gölge yapma başka ihsan istemem sözünü hayata geçirecektir. Bizim de muhalefete minnettar olmamızı sağlayacaktır.